Sadece Amerikan filmlerinde...

1. Bir perili köşkte yahut uğursuz evde duyulan garip sesleri merak edip yataktan kalkan kadınların üzerinde hep en seksi iç çamaşırları olur.

2. Eğer bir Amerikan şehrinde sizi kovalayanlardan saklanmak istiyorsanız, şehrin ana caddesinde, senenin her günü, her saat yapılan Saint Patrick gösterisinde yürüyüşçülerin arasına saklanabilirsiniz.

3. Amerikan çarşaflarının kesimi özeldir, her zaman kadınların koltuk altına ama yanlarında yatak erkeklerin göbek hizasına kadar gelir.

4. Her alışveriş torbasında en az bir baget etmek bulunur.

5. Herkes uçak kaldırıp indirebilir, bunun için telsizin ucunda bu işi bilen birinin olması yeterlidir.

6. Dudağa sürülen ruj bir daha tövbe Allah çıkmaz, denize dalsanız bile.

7. Bütün binaların havalandırması, filmin kahramanının saklanabileceği şekilde tasarlanmıştır. Kimsenin aklına sizi orada aramak gelmez ve bu boruların içinden geçerek binanın her odasına çıkabilirsiniz.

8. Savaşta ölme ihtimaliniz çok düşüktür. Ama eğer sizi evde uslu uslu bekleyen karınızın ya da nişanlınızın resmini cebinizden çıkarıp bir arkadaşınıza gösterirseniz, sizi artık kimsecikler kurtaramaz.

9. Kendinizi Alman subayı diye yutturmak istiyorsanız, Almanca bilmenize gerek yok, Alman üniforması giyip, Alman aksanıyle konuşmanız yeterlidir.

10. Paris’in bütün pencerelerinden Eyfel Kulesi görünür.

11. Televizyonda insanlar bardaklarındaki içeceği asla bitirmez ve arabalarının kapısın asla kilitlemez.

12. Erkekler vurulsa, bıçaklansa, tekme tokat dövülse gıkı çıkmaz, ama bir kadın yaralarını temizlemeye kalkarsa acıyla yerinden zıplar.

13. Polis şefleri daima siyahtır. (Serdar’ın notu: Genelde Amerikan başkanlarının ekibinde muhakkak bir kadın, bir Yahudi, bir de siyah bulunur nedense.)

14. Taksi parasını ödemek için önce arabadan inerler, cüzdanlarına bakmadan önüne gelen ilk kağıt parayı çeker ve taksiciye uzatırlar, daima cüzdandan tam para çıkar.

15. Kahraman kolunu kaybederse, kolun güdük kalan kısmı en az 10 santim genleşir.

16. Amerikan mutfaklarında ışık yoktur. Gece su içmeniz gerekirse, karanlıkta buzdolabını açıp ışığıyla yetinmeniz gerekir.

17. Eğer polis bir araştırma yapıyorsa, muhakkak en az bir kere striptiz bara gider.

18. Amerikan anneleri her sabah kahvaltıda bıkmadan usanmadan beykın-yumurta yapar ama kocalarıyla çocuklarının kahvaltı edecek zaman olmaz.

19. Kaza yayan bir otomobil veya kamyon genellikle yanar. (Serdar’ın notu: Her Amerikan filminde bir kovalamaca ve bir kaza sahnesi vardır. Bir otomobil fırlayıp havada yan dönerek yere çakılır. Polis tarafından arabayla kovalanan suçlular genellikle limana doğru gider...)

20. Kurşun geçilmez yelek giydiniz mi artık size bişicikler olmaz. (Serdar’ın notu: Ama en az bir kere vurulup yerde kalır ve partnerinizin yüreğini ağzına getirirseniz de fena olmaz.)

21. Futbol sahası büyüklüğünde bir odayı aydınlatmak için bir kibrit yeter. (Serdar’ın notu: Kibriti yaktıktan sonra oda giderek aydınlanır.)

22. Eğer eve sızan veya saklanan katili ortaya çıkarmak istiyorsan, telaşa gerek yok, günün herhangi bir saatinde banyoyu doldurman yeterlidir.

23. Ortaçağ’da yaşayan köylülerin inci gibi dişleri vardır.

24. 20’inci yüzyılda gözün bile görmediği hedefleri vurmak mümkündür. 23’üncü yüzyılda artık bu imkan ortadan kalkar. (Ne demekse bu!)

25. Bütün bekar kadınların bir kedisi vardır.

26. Kabus gören herkes yatağının içinde kazık gibi oturur ve hızlı hızlı nefes alır. (Serdar’ın notu: Bir de çiftten biri sabah erken kalkmışsa, diğeri uyanır uyanmaz yatağı eliyle yoklayarak onun yoklar ve yokluğunu fark eder...)

27. Dümdüz bir yolda bile gitseniz, aracınızın direksiyonunu arasıra sağa sola kırmanız gerekir. (Serdar’ın notu: Araba kullanan filmin kahramanı yolda fikir değiştirirse, efendi gibi geri dönemez, olduğu yerde lastiklerinden dumanlar çıkararak estarabim yapar...)

28. Yirmi kişinin öldürmeye çalıştığı bir adamın kurtulma şansı, bir adamın öldürmeye karar verdiği yirmi kişiden daha yüksektir.

29. İnsanın tüylerini diken diken eden bir müzik bir mezardan ağrı duyuluyorsa, dikkat etmenizde yarar var. (Bu espriyi anlamadım.)

30. Telefonunuz kesilmişse, sonuç vermeyeceğini bile bile, düğmesine hızla vurarak Alo! Alo! diye bağırırsınız.

31. Amerikalılar’ın evinde genellikle gazete kupürlerini biriktirdikleri bir dosya bulunur. Özellikle bir yakını deniz kazasında ölenler...

32. Uzak Doğu sporuyla icra edilen bir kavgada bir grup saldırgana karşı tek başına iseniz korkmayın. Düşmanlarınız fairplay sahibi olduğu için, size tek tek saldıracak, biri saldırırken diğerleri etrafınızda tehditkar bir şekilde dönecek ve dayak yeme sırasını bekleyecektir.

33. Eğer dokunaklı bir konuşma söz konusuyla, muhatabınızın gözünün içine bakarak değil, arkasında durarak konuşun.

34. Gece yatağınıza yatıp ışığı söndürdüğünüzde, odanızdaki eşyalar hâlâ rahatlıkla seçilir, rengi biraz maviye çalar hepsi o...

35. Amerikan köpekleri, kimin iyi, kimin kötü olduğunu bilir, iyilere kuyruk sallar, kötülere havlar.

36. Polis şefleri, bir ekip oluşturmak için, memurları acaip psikolojik testlerden geçirirler, sonra birbiriyle en anlaşamayan, en zıt çiftleri oluştururlar.

37. Yabancılar aralarında İngilizce konuşmayı tercih eder.

38. Aksiyon filmlerinin kahramanları genellikle yaşadıkları veya yollarına çıkan şehri yakar yıkar, yüzlerce adamı katleder, ama başı Adalet’le asla belaya girmez, filmin sonunda şapkasını alıp gider.

39. Uzay gemisi istediği kadar yara alabilir, hasar görebilir, içerideki yer çekimi ve oksijene halel gelmez.

40. Eğer bir yerlerde bir psikopat katil hapisten veya tımarhaneden kaçmışsa, genelde o bölgede fırtına patlar, elektrik ve telefon hatlarını koparır.

41. Ne zaman ihtiyaç olsa, bir demir testeresi bulunur.

42. Kötü adamlar düşmanlarını öyle kafasına bir kurşun sıkıp öldürmez. Geri sayan bir saatli bomba, karmaşık bir tetik ve tüfek sistemi, apış arasından kesecek hızar testeresi veya lazer ışığı, olmadı katil köpek balıklarını tercih eder ki, bu 15-20 dakikada kahramanımız bir yolunu bulup tüysün. (Serdar’ın notu: Bir de katil, sağlam veya yaralı yakaladığı ve silahını çevirdiği can düşmanını öyle cart diye öldürmez, önce niye öldüreceğini, psikolojik dürtülerini filan anlatır uzun uzun. Bu arada kahraman bir yolunu bulsun yırtsın diye...)

43. Bütün babalar çok çalıştıkları için çocuklarının 8’inci yaş gününü unuturlar.

44. Parmağını oynatmadan bütün müzik aletleri, özellikle de nefesli sazlar çalınabilir.

45. Bütün bombalar koskocaman, kırmızı ışıklı bir saate bağlıdır ki, bombanın kaç dakika sonra patlayacağını herkes rahatça görsün. (Serdar’ın notu: Kahraman “sarı kablo m, kırmızı kablo mu”diye sorar, arkadaşı hangi kabloyu söylerse öbürünü keser, bomba da hep 1 saniye kala etkiniz hale getirilir. Saatli bombaların 007 saniye kala durduğu Cames Bont’ler hariç.)

46. Hangi binaya gireceksen, kapısının tam da önünde park yeri bulabilirsin.

47. Tüfekler atılabilir traş bıçağı gibidir. Şarjörü boşalınca atarsın gider... (Serdar’ın notu: ayrıca kahramanın kemerinin altına otuz sekiz tane şarjör sığar...)

48. Yatarken makyajını çıkarmana gerek yoktur, bulaşmaz, yastık çarşafına leke yapmaz.

49. Polis dedektifleri cinayeti ancak ve ancak görevden alındıktan sonra çözebilirler.

50. Eğer sokakta dansın gelirse, yoldan çevireceğin her kadın dans figürlerini ezbere bilir.

*

Ya, Türk filmleri için de böyle bir liste yapılabilir, iyi gırgır olur. Hatta belki bir yerlerde vardır. Var mı bilen? Varsa gönderin de yayımlayalım. (Yoksa bir liste ben yapmaya çalışacağım...)