Saddam’ı ya vururlar ya da serbest bırakırlar, ölüm cezası veremezler

Güncelleme Tarihi:

Saddam’ı ya vururlar ya da serbest bırakırlar, ölüm cezası veremezler
OluÅŸturulma Tarihi: Temmuz 10, 2005 00:00

Irak'ın devrik lideri Saddam Hüseyin'in avukatı Giovanni Di Stefano, " Ailesinin isteÄŸi üzerine Saddam'ın avukatlığını kabul ettim" dedi.Bir biçimde onun e-mail adresini buluyorum. GönderdiÄŸim e-mail’de kendisiyle röportaj yapmak istediÄŸimi belirtiyorum. Beni arıyor:‘Sizi araÅŸtırdım, sizinle görüşmek isterim’ diyor.Roma’da buluÅŸmaya karar veriyoruz. Çünkü, o Roma’da. Aynı zamanda, Londra’da da bürosu var.Geçen hafta ortasında Roma’da bir gece. Via Veneto’da, Roma’nın hoÅŸ semtlerinden birinde bir bar. Randevu yerimiz burası. Arkamızda Mura Aureliane Surları. Barın önündeki lokantaya giriyoruz. Ben etrafa bakınıyorum. Masalardan birinden mavi gömlekli bir adam sesleniyor:Mister Dogan, Mister Dogan...Åžaşırıyorum, zaten ben de onu arıyorum. Ama o beni nereden tanıyor?‘Asil Nadir benim iyi dostum olur. Ona sizden söz ettim, Hürriyet’ten aldığı fotoÄŸrafınızı internet üzerinden bana gönderdi.’Uzun süren gecede, dünya liderlerinin bazıları masaya gelip, gidiyor. Bazılarıyla dostluklarını, bazılarıyla arasındaki görüş farklarını dile getiriyor.Ama, benim üzerinde asıl durduÄŸum Saddam Hüseyin. Çünkü, karşımda oturan 50 yaşındaki adam Giovanni Di Stefano, Saddam’ın avukatı.Saddam Hüseyin’in avukatı olmadan önce onunla bir iliÅŸkiniz var mıydı?- Ekselansları BaÅŸkan Sayın Saddam Hüseyin’i 1998’de BaÄŸdat’ta ziyaret ettim. O sırada kendisiyle üç kez görüştüm.Ne görüşmesi?- O sırada, Irak Hava Yolları Avrupa’ya sefer yapmak istiyordu. Ama, bunu bir türlü baÅŸaramıyordu. Arada birilerinin bunu organize etmesi gerekti. Ben bu iÅŸe talip oldum. Irak Hava Yolları ile uluslararası ÅŸirketler arasında anlaÅŸmalar imzaladım. Sefer başına belli bir komisyon alacaktım. O anlaÅŸma halen yürürlükte. Ancak, bugüne kadar hiç para almadım. Saddam’ın avukatı onlardan para alıyor, demesinler diye.Saddam’dan randevuyu nasıl aldınız?- Yugoslavya Devlet BaÅŸkanı Miloseviç yoluyla. O sırada Miloseviç’e danışmanlık yapıyordum.EKSELANSLARI SADDAM’A BENÄ° MÄ°LOSEVİÇ SÖYLEDÄ°Ä°nsanlığa karşı suç iÅŸlemiÅŸ Miloseviç’in danışmanı mı?- O kadar kolay karar vermeyin. Lahey’de çok adil bir mahkeme oldu. Ben Miloseviç’in Lahey’de avukatlığını yaptım. Lahey’de her ÅŸey hukuk kurallarına uygun cereyan etti. Ben, onun mahkemeyi kazanacağına inanıyorum. Åžu anda karar temyize gitti. Temyizden olumlu karar çıkar diye düşünüyorum. Ama, ÅŸu anda çok hasta. Hapiste ölebilir. Ölmezse, hapisten çıkabilir.Miloseviç randevuyu nasıl aldı sizin için?- Yugoslavya, Irak’ta altyapı yatırımlarına girmiÅŸti. Aralarında iyi bir diyalog vardı. Ekselansları Saddam’a beni söyledi.Saddam’la savaÅŸtan önce en son ne zaman görüştünüz peki?- Onun için zor bir dönemde. BirleÅŸmiÅŸ Milletler (BM), Irak’ta kimyasal silah var mı, yok mu diye araÅŸtırmalar yapıyordu. Yaklaşık yüz kiÅŸiden oluÅŸan bir inceleme ekibi. Aralarında bir de Türk vardı. O heyet, tam bir Amerikan aptallığı. Silah olsa bile, araÅŸtırma yapılırken, insan hiç kendi evinde silah bulundurur mu?..SADDAM’LA HER ERKEK GÄ°BÄ° KADINLARDAN SÖZ ETTÄ°KYani, kimyasal silah vardı, BM Heyeti nedeniyle, Saddam bunu sakladı.- Hayır, onu söylemiyorum. Olayın tarzını anlatmak istiyorum.AraÅŸtırmayla ilgili olarak Saddam’la konuÅŸtunuz mu?- KonuÅŸtuk tabii. Saddam bana, bunların yaptığı aptallık, dedi. Bizde zaten böyle bir teknoloji yok, bu delilik olur, dedi. Olsa bile, Irak’ta saklayacak kadar aptal olmadığını söyledi. Amerika’nın Irak’a saldıracağını çok iyi biliyordu. BM Heyeti bunun bir ön hazırlığıydı.Onunla baÅŸka neler konuÅŸtunuz?- Herkes Saddam’ın suçlu olduÄŸuna inanıyor. Oysa, çoÄŸunluk her zaman haklı deÄŸil. Saddam’ı yedi günde üç kez gördüm. Futboldan, güzel ayakkabılardan, modadan ve her erkek gibi, kadınlardan söz ettik. Ama, benim asıl ilgimi çeken, onun baÅŸucundaki kitabıydı: ‘To Kill A Mockingbird’. Sayfalarını çizerek okumuÅŸtu.Filme de alındı kitap. Gregory Peck oynadı. Zenci-beyaz çatışmasını anlatıyor. Türkiye’de ‘Bülbülü Öldürmek’ adıyla oynadı.- Ä°talya’da ve dünyanın her yerinde oynadı. Bana söylediÄŸi kadarıyla, en çok beÄŸendiÄŸi yabancı kitap oydu. Sarayı ilginçti çok. Aslanlar ve kaplanlar vardı.Sarayında da kaldığınıza göre aranızda oldukça yakın bir dostluk oluÅŸmuÅŸ anladığım kadarıyla.- Bizim dostluÄŸumuzu yakınları da biliyor. Ama ÅŸu andaki hukuksal konumuyla ilgili savunduklarım, dostluÄŸumuzdan dolayı söylediÄŸim ÅŸeyler deÄŸil. Bu hukuk dışı bir tutuklama. Onu suçlayan tek bir doküman yok. Zaten ÅŸu ana kadar elde ciddi kanıt olmadığı için, bir iddianame de yok onun hakkında. Mahkeme bir türlü baÅŸlayamıyor. 574 gündür hukuka aykırı biçimde tutuklu. Zaten, sizin ülkeniz de bunu fark etti ve BM kararlarına dayanarak, Amerika’ya iÅŸgal için geçiÅŸ izni vermedi.Bunun Saddam’ın tutuklanmasıyla ilgisi yok.- Türkiye kararlı davrandı, ama Amerika’nın da hışmını çekti üzerine. Amerika’ya güvenmeyin. Daha Saddam’ı suçlayan tek bir ÅŸey bulamadı.Olur mu hiç? Ben Saddam’ın tutuklanmasını savunmuyorum. Ama, Halepçe katliamı, Irak’ta insafsızca cinayetler, çevre ülkelerle sürekli savaÅŸ, dehÅŸet salan bir yönetim, Körfez Savaşı...- Amerika ÅŸu ana kadar bunları kanıtlamış deÄŸil. Onun için de, mahkeme karşısına çıkartamadı. Ä°ddia ediyorum, mahkemeye çıkartırsa, size Noel kartı gönderirim.ÅžU ANDA HAPÄ°STE ANILARINI YAZIYORTutuklandıktan sonra Saddam’la hiç görüştünüz mü?- Hayır, ama önümüzdeki günlerde BaÄŸdat’a gidiyorum. Avukatlar hep birlikte görüşeceÄŸiz. Zamanını güvenlik nedeniyle gizli tutuyoruz.Karşılıklı görüşmediniz ama...- Hayır ama, sürekli haberleÅŸiyoruz. Åžu anda anılarını yazıyor hapiste. Bununla birlikte, oradaki yaÅŸantısını bilmiyoruz.Saddam’la görüşmeniz için, ABD izin verdi mi?- Sorun yok. Benim evimdeki kapı, Amerika’nın tarihinden daha eski.İÇERÄ°YE GÄ°RÄ°YORUZ, KENDÄ°NÄ° SAHNEYE ATIYOR SADDAM’IN AVUKATI ELVIS PRESLEY SÖYLÃœYORHep Saddam ve politika, hukuk konuÅŸacak deÄŸiliz ya... Roma’da gecenin ilerleyen saatleri. Bir yandan yürüyoruz, bir yandan özel yaÅŸamına ait sorular soruyorum.Evli misiniz?- Ä°ki kez evlendim. BeÅŸ çocuÄŸum var.Londra’da da büronuz var. Daha çok nerede kalıyorsunuz?- Hem Roma, hem Londra. Ä°ÅŸin durumuna göre.Hangi kitapları okursunuz, hangi tür müzikten hoÅŸlanırsınız?- GençliÄŸimde hit müzik parçaları yazdım. Müzikle çok yakından ilgilendim. Åžimdi de, keyiflendiÄŸimde dostlarımın olduÄŸu bir bar var, oraya giderim, sahnede ÅŸarkı söylemekten çok hoÅŸlanıyorum.Åžu anda bizi davet ettiÄŸiniz bar, sizin arkadaÅŸlarınıza mı ait?- Evet, haydi içeri girelim, biraz ÅŸarkı söyleyelim.KonuÅŸma daha bitmeden içeriye giriyoruz, Di Stefano kendini birden sahneye atıyor. DeÄŸerli meslektaşım Sebati Karakurt, zevkten dört köşe, çünkü fotoÄŸraf için muhteÅŸem kareler. Saddam’ın avukatı barda sahnede.Yanında, vokalist, hoÅŸ bir kadın ile trompet, piyano çalan kasketli bir adam. Elvis Presley’den, Tom Jones’tan parçalar attırıyor, ardından Cuando Calienta El Sol ile devam ediyor, Ä°talyan müziÄŸinden örneklerle geceye renk katıyor. Sebati, flaÅŸları sürekli patlatıyor.Di Stefano fotoÄŸrafların iyi çıkması için, elinden gelen gayreti esirgemiyor. Sahnede pozlar veriyor, sanki bir profesyonel. Sesi de, yabana atılır gibi deÄŸil.Avukatlık teklifi Saddam’ın ailesinden geldiSiz nasıl Saddam Hüseyin’in avukatı oldunuz?- Geçen haziranda bir mektup aldım. BaÅŸkan Saddam’ın Savunma Avukatları (President Saddam Defense Lawyers) adlı bürodan. Saddam Hüseyin’in eÅŸi Sacide ve kızları Raghed, Rana ve Hale’den aldıkları yetkiyle çalıştıklarını ve beni de oluÅŸturdukları avukat ekibinde görmek istediklerini söylüyorlardı. Bu bir komite. Başında Muhammed El RaÅŸdan adında bir avukat var. Yardımcısı da, Ä°ssam Gazzavi. Görüşme için Ãœrdün’ün baÅŸkenti Amman’a davet ettiler. Ben de, kabul ettim ve Amman’a gittim. Åžimdi savunmayı üstlenen tüm avukatlar beraber çalışıyoruz. ÇeÅŸitli toplantılar yapıyoruz. Åžimdiye kadar Amman, Londra, Paris, Roma, Åžam ve Trablusgarp’ta toplandık.Neden Trablusgarp?- Kaddafi’nin kızı AyÅŸe Kaddafi bize yardım etmek istiyor. Onunla görüştük. Ne görüştüğümüzü söyleyemem.BEYÄ°N TOMOGRAFÄ°SÄ°NDE KÖTÃœ Ä°ÅžARETLER VARHeyet olarak ne yapıyorsunuz?- ÇeÅŸitli baÅŸvurularda bulunduk. Irak Yüksek Mahkemesi’ne yazı yazdık. Saddam hapiste kilo kaybediyor. Bir ara elinden yaralanmış. Daha önemlisi, çekilen beyin tomografisinde saÄŸlık durumunun iyi olmadığına dair iÅŸaretler var. Biz hapishaneye onun saÄŸlığıyla ilgilenecek bir doktor göndermeyi önerdik. Aynı yazıda, hukuken henüz neyle suçlandığının belli olmadığını söyledik.Sonuç aldınız mı?- Hayır. Bunun üzerine Avrupa Ä°nsan Hakları Mahkemesi (AÄ°HM) ile Amerikan Yüksek Mahkemesi’ne baÅŸvurduk. AÄ°HM’ye tutuklanmasının hukuk dışı olması nedeniyle baÅŸvurduk. ABD Mahkemesine de, ‘habeas corpus’ kuralından dolayı. Yani, tutuklamanın hukuka aykırılığını iddia ederek hakim karşısına çıkma talebinde bulunma hakkımızı kullandık. Ä°ngiltere’de 17. yüzyıldan beri geçerli bir hukuk kuralı bu.Sonuç?- AÄ°HM baÅŸvurumuzu geri çevirdi. Çünkü, iç hukukun tüketilmesi gerek. Oysa, Irak’ta daha iç hukuk harekete geçmedi. ABD’den ise, yanıt bekliyoruz.BirleÅŸmiÅŸ Milletler’in bir dahli yok mu?- BirleÅŸmiÅŸ Milletler önemli tabii. Saddam’ın mahkemeye çıkartılması için BM’nin artık harekete geçmesi gerek. Ama, bunun için onların politik viagraya ihtiyacı var.BÄ°N LADÄ°N’İ DE SAVUNURUMAmerika ya da bir baÅŸka yerden bu avukatlığı üstlendiÄŸinizde bir baskı geldi mi?- Kim ne diyebilir ki... Biz hukuku uygulamak istiyoruz.Avukatlık karşılığında ne alıyorsunuz? Para miktarını sormuyorum. Ama, herhalde bedava deÄŸil.- Bu profesyonel bir iÅŸ.Miloseviç’in, Saddam’ın, bu arada bildiÄŸim kadarıyla bazı katillerin savunmasını alıyorsunuz. Neden hep bu tür davalar?- Hukuk bunun için var. Ben de hukukçuyum. Peri kızlarının hukuku için uÄŸraÅŸmaya gerek yok. Çünkü, onların hukuk dışı bir davranışı zaten yok. Tabii ki bu tür davaları alacağım.Bin Ladin’le de iliÅŸkiniz olduÄŸuna dair bazı bilgiler okudum. DoÄŸru mu, Bin Laden’le görüştünüz mü hiç?- Evet görüştüm. Ama, zamanı ve yeri hakkında, konuÅŸtuklarımız hakkında hiçbir ÅŸey söylemem. Bin Ladin’in yakalanması için Interpol’e önce Libya baÅŸvurdu. Amerika’nın baÅŸvurusu daha sonra.Bin Ladin günün birinde yakalanırsa...- Teksas’tan Trinidat’a kadar yüzden fazla davaya giriyorum. ÇoÄŸu cinayet davası. Onun savunmasını da üstlenirim.ÜÇ AYRI ÃœLKEDE SÄ°YASÄ° PARTÄ°SÄ° VARDi Stefano anlatıyor da, anlatıyor. ÇoÄŸu garip, ama hepsi belgeli. Ä°ÅŸte, o tür bir baÅŸka öykü daha. Üç ayrı ülkede siyasi parti kurduÄŸunu anlatıyor. Partilerin hepsi milliyetçi cephede. Hatta Mussolini’nin faÅŸizmine yakın görüşler savunuyorlar.Politikayla baÄŸlantınız oldu mu?- Ä°ngiltere, Ä°talya ve Sırbistan’da üç ayrı siyasal parti kurdum. Ä°ngiltere’de Büyük Britanya Radikal Partisi. Ä°talya’da Ä°talyan Milliyetçi Partisi. Sırbistan’da Sırp Birlik Partisi.Bunlar seçime giriyor mu?- Ä°talya’daki 1995’te girdi. Ä°ngiltere’deki girmedi. Ama, Sırbistan’daki girdi ve ÅŸu anda 16 milletvekili var.Neden üç ayrı ülkede, üç parti?- Hayatın ne göstereceÄŸi belli olmaz. Günün birinde politikaya girersem, birine karar vereceÄŸim.Sırbistan nereden çıktı?- Benim aynı zamanda Yugoslav pasaportum vardı.MESUT YILMAZ, BAÅžBAKANLIÄžINDA APO İÇİN ONA TEÅžEKKÃœR ETTÄ°Suriye’den çıktıktan sonra, PKK başı Apo, 1998’de Roma’ya da gidiyor. Ä°talyan Milliyetçi Partisi BaÅŸkanı olarak Di Stefano, 21 Kasım 1998’de, dönemin BaÅŸbakanı Mesut Yılmaz’a bir mektup yazıyor. Üç gün sonra, 24 Kasım’ta Yılmaz ona bir yanıt gönderiyor.Dönemin Roma Büyükelçisi Ä°nal Batu aracılığıyla gönderilen mektupta, Mesut Yılmaz Apo’nun Ä°talya’dan çıkartılması için gösterdiÄŸi çabalarından dolayı Di Stefano’ya teÅŸekkür ediyor.‘Roma’ya geldiÄŸinde, Apo ile görüştüm. Böyle bir hareketin lideri olarak beni hiç etkilemedi, orası ayrı. O sırada sorun, onun Ä°talya’dan ayrılmasıydı. Ä°talyan Hükümeti ile temasa geçtim ve Apo’nun Yunanistan’a gönderilmesi kararı verildi. Başından sonuna kadar olayı, bizzat takip ettim. Sanıyorum, daha sonra Afrika’ya gönderileceÄŸini Apo biliyordu.’BALIÄžI SEÇİNCE TABANCASINI ÇIKARDI AKVARYUMA ATEÅž ETTÄ°Saddam’ın oÄŸulları Uday ve Kusay, 22 Temmuz 2003’te ABD askerleriyle Musul’da girdikleri bir çatışmada öldürülüyorlar. Di Stefano, Saddam ile savaÅŸtan önce yüz yüze görüştüğü, yakın oldukları dönemde oÄŸullarıyla da sık sık görüşüyor. Görüşmemizde, o günlerden kalma Uday ile ilgili de bir hikaye anlatıyor:Bir akÅŸam Uday onu BaÄŸdat’ta bir akÅŸam yemeÄŸine götürüyor. Bir balıkçı lokantasına.Lokantada Dicle’de tutulan balıklar büyük bir akvaryumda. Uday, ‘Hangi balık hoÅŸuna gitti, onu getirtelim’ diye soruyor. Di Stefano, akvaryumdaki balıklardan birini seçiyor.Uday tabancasını çıkartıyor, akvaryumda yüzen o balığa ateÅŸ ediyor. Akvaryum ÅŸarrr, bütün sular lokantayı kaplıyor.‘Lokantacıyla bir süre tartıştılar. Ama, sonuçta adamcağız tabii sesini fazla çıkartamadı.’1990’DA ÜÇ ARKADAÅž MGM’YÄ° SATIN ALDIKDi Stefano, Ä°ngiltere’de ve Ä°skoçya’da hukuk okuyor. Bir süre Amerika’ya gidiyor.Bazı yerlerde onun hakkında okuduÄŸum bir iddia var. Doksanlı yıllarda Amerika’dan sınır dışı edildiÄŸi söyleniyor. Soruyorum. Palavra, diyor. Hep katilleri savunduÄŸu, Amerika’da ses getiren davaları aldığı için hakkında bir sürü ÅŸey uydurulduÄŸunu söylüyor.‘Olayın aslı çok baÅŸka. 1990’da Amerika’da iken, biz üç arkadaÅŸ ünlü film ÅŸirketi MGM’i (Metro Goldwyn Mayer) 1.23 milyar dolara satın aldık. Tam 26 film çevirdik MGM ÅŸapkasıyla. Ama, filmlerden kazandığımız para borçlarımızı ödemeye yetmeyince 2 yıl sonra ÅŸirketteki yönetimi bir bankaya kaybettik. 5 yıl önce de bütün hisselerimiz sattık. O sırada hakkımda bir sürü haber çıktı. ABD’den sınır dışı edilmem haberi de bunlardan biri. Ä°lgisi yok. Normal uçak bileti aldım ve ayrıldım Amerika’dan. Åžu anda da istediÄŸim zaman dönebilirim.’SADDAM NE CEZA ALIR?EÄŸer, mahkemeye çıkar ve hapiste ölmeden önce yargılanırsa, Saddam’a verilecek ceza ne olabilir?- Ä°ngiliz DışiÅŸleri Bakanı Jack Straw ile o sırada Irak’ta yönetimde bulunan Irak Ulusal Konseyi BaÅŸkanı Ahmet Çelebi’nin imzaladığı, Amerika’nın onay verdiÄŸi bir anlaÅŸma var. Irak’ta Ä°ngiltere bazı rejim karşıtlarını tutukladı. Ama, Ä°ngiltere’de ölüm cezası olmadığı için, onlara bu cezayı veremedi. Aynı ÅŸey, ÅŸimdi Saddam için geçerli. EÄŸer yargılanırsa, ona ölüm cezası veremezler. Ä°nsan haklarına aykırı.Irak CumhurbaÅŸkanı Celal Talabani’nin idam cezasını onaylanacağı yolunda bir açıklaması var ama.- Saddam’ı ya vururlar ya da serbest bırakırlar. Talabani yasalar ve düzen konusunda konuÅŸtuÄŸunda çuvallıyor. O, ülkesinin ekonomisini düzeltmekle uÄŸraÅŸsın, daha iyi.Talabani ile hiç görüştünüz mü?- Roma’ya geldiÄŸinde görüştüm. Berlusconi onun için bir yemek verdi. Orada gördüm. Ama, Saddam konusunu açmadım. Çünkü, o politika yapıyor.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!