Sadakat, magazin kurbanı
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Eylül 23, 2006 00:00
Hafta Sonu dergisi bu hafta, birbirini aldatan ünlü eşlerin sayısındaki artışı sorguladı.
Dergiye konuşan uzmanlar, şöhretlerin üst üste patlayan ihanet bombalarına dikkat çekerek, "Eğer entelektüel camia şaşkınlaşır, toplum bir avuç magazin camiasının yaptıklarıyla yönlendirilirse aile kavramı yok olur" dediler.
Amerika’da yapılan bir araştırmaya göre evli her 100 kadından 25’i en az bir kere başka bir erkekle cinsel ilişkiye giriyor. Yine evli her 100 erkekten 70’i de başka bir kadınla eşini aldatıyor.
Prof. Doktor Nevzat Tahran, "Evlilik Psikolojisi" kitabında sadakatsizliğin bir hastalık gibi yayıldığına dikkat çekiyor.
Devlet İstatistik Enstitüsü’nün (DİE) verilerine göre nüfusu son 10 yılda yüzde 15 oranında artan Türkiye’de boşanma sayısındaki artış oranı ise yüzde 61!
Doç. Dr. Armağan Samancı ise, "Evlilikte taraflar, yalnızca haz aldığı ve bireysel mutluluğu sürdükçe sadık bireyler oluyorlar" diyor. Samancı, küreselleşmeyle birlikte dayatılan "Kişisel mutluluk her şeydir" anlayışının evliliklerde sadakatsizliği körüklediğini anlatıyor.
Küreselleşmenin önce yalnızca ekonomik bir kavram olarak başladığını hatırlatan Doç. Dr. Samancı, "Sonra duygularımız globalleştirildi. Sadakat kavramının içi boşaltıldı. Koşula bağlı sadakat anlayışı yaygınlaştı. İnsanlar yalnızca eşlerine, ailelerine değil, işlerine, ülkelerine, randevularına da artık sadık değil. Evliliklerde ise eskiden aile bütünlüğünü, çocuklarını, eşini korumak ön plandayken artık eşler yalnızca kendilerini korumak peşinde" diyor.
Zafiyet değil meziyet
Sadakatsizliğin, ancak gelişmemiş bireyler için söz konusu olabileceğini belirten Prof. Dr. Sedat Özkan, sadakat konusunda şunları söylüyor:
"Cinsellik de, diğer bütün insani dürtüler gibi seçicilik gerektirir. Nasıl beslenirken daha sağlıklı yiyecekler tüketmeye çalışıyorsak, cinsellikte de seçicilik insanın gelişmişliğinin göstergesidir. Cinsellikte de karşılıklı güven, sevgi, dayanışma esasına uymayan mekanik ilişkiler gelişmemiş zihnin ürünüdür. İlişkide derinleşememe, eşle bütünleşmeyi becerememektir sadakatsizliğin nedeni. Eğer entelektüel camia şaşkınlaşır, toplum bir avuç magazin camiasının yaptıklarıyla yönlendirilirse, aile kavramı yok olur. Bu toplumda değer yargılarının erozyonuna yol açar."
Erkek de sadık olmalı
Azerbaycan Başkonsolosu İbrahim Nebioğlu Yagubov’un görevinden olmasına yol açan ilişkisi belki insani bir zaaf olarak hatırlanacaktı. Ancak evli ve üç çocuk babası başkonsolos yaşadığı travma sonrası yaptığı ilginç açıklama ile sadakat konusundaki anlayışıyla da eksi puan aldı. Verdiği röportajda ilişkide bulunduğu kadın için "Asıl ahlak dışı ilişkiye giren odur. Ben değilim. Evli ve üç çocuklu olduğumu baştan biliyordu" sözleri Hürriyet gazetesi yazarlarından Mehmet Yılmaz’ın eleştirisine konu oldu. Yılmaz köşesinde "Bir evlilik kurarak, sadakat sözü veren ve bu sözü tutmayan kimdir? Bir kadınla evliyken başka bir kadınla aşk yaşayan erkek mi, yoksa evli bir erkeğe aşık olmuş bekár bir kadın mı" diye sordu.
Manken Tülin Şahin, bu soruya, "Her ikisi de" yanıtını veriyor. Bir kadının bekár olsa bile evli olduğunu bile bile bir erkekle olmasının da ahlaklı bir tavır olmadığını vurguluyor. Başkonsolos Nebioğlu’nun böyle bir ilişkinin ardından "Karımı seviyorum" demesinin ise iki kat ahlak dışı olduğunu dile getiren Şahin, "Evlilik bir holdingi yönetmek kadar zor. Bence bir evliliği sürdürenlere şapka çıkarmak gerekir" diyor.
Tam bu noktada bilim adamlarının sadık eşler için "Gelişmiş ve evrimini sağlıklı bir şekilde tamamlamış, bencillikten sıyrılmış insan" benzetmesini hatırlattığımız Şahin, "Kadınların bir bölümü çocuk yapmak için bencilce bir duyguyla, bir bölümü ekonomik koşullar için evleniyor. Erkekler ise evli olsalar da sorumsuz yaşamlarını sürdürmekte sakınca görmüyorlar. Böyle başlanan evlilikler kısa sürede çatırdıyor. Gelişmiş bir insan evliliğin getireceği sorumlulukları bilir, ailesinin mutluluğunu düşünür" diyor.
Pınar Altuğ, Kaya Çilingiroğlu, Tamer Karadağlı, Haluk Bilginer, Tuba Ünsal, Kudret Sabancı, Erkan Petekkaya, Cem Hakko, Mehmet Germiyanlıgil, Hüsnü Şenlendirici, Yasemin Kozanoğlu gibi ünlü isimler, süren evlilikleri ya da beraberlikleri sırasında ’yakalanma’ haberleriyle sık sık basına malzeme oldular.
Yılın ihanetleri
Vakko’nun patronu Cem Hakko, eşi Bettina Hanım’ı, Musevi sosyetesinin güzel kızlarından Ronit Gülcan’la aldattı. İkilinin Göcek kaçamağı böyle görüntülenmişti.
Fulya-Eşref Cerrahoğlu çifti arasının, Bulgaristan’dan göçen evdeki yardımcı kadın yüzünden açıldığı yazıldı.
"Beyaz Gelincik"in evli yıldızı Erkan Petekkaya, adını Kaya Çilingiroğlu ile duyuran Sinem Erülgen’le gece vakti İstinye’de öpüşürken görüntülenince gazetecilere saldırmıştı.
Pınar Altuğ ve Tony Teodiris’in açıklamaları her gün gazetelerde manşet oluyor. Gazetecilere ünlü manken Ece Gürsel’le jeep’inin içinde yakalanan klarnetçi Hüsnü Şenlendirici ise, "Karım hamile beni yaktınız" demişti.
Eşinizin sadakatini test edin
1. Eşinizin iş toplantısı için sabah kalkıp gömleğini bir güzel ütülediniz. Onun tepkisi:
a) "Teşekkürler hayatım" deyip yanağınıza bir öpücük kondurur.
b) "Teşekkürler ama birkaç noktayı atlamışsın" der.
c) "Keşke daha önceden kuru temizlemeciye götürseydim, onlar daha başarılı oluyorlar" der.
2. Çok güzel bir tarif buldunuz ve mükemmel bir et yemeği pişirdiniz. Tepkisi:
a) "Çok güzel olmuş bir tanem, eline sağlık" der.
b) "Hep et yiyoruz, neden dışarıda güzel bir şeyler yemiyoruz" der.
c) "Bu güzel ama bir dahaki sefere daha az sos kullanmalısın bence. Tıpkı Ahmet’in eşi gibi" der.
3. Eşiniz arkadaşlarıyla kısa bir yolculuğa çıkıyor. Bu yolculuğun ne kadarını bilirsiniz?
a) Her an telefonda konuştuğumuz için tüm detaylardan haberim olur.
b) Çoğunu bilirim. Ona güvenirim ve arkadaşlarını da bilirim.
c) Pek fazla değil, çünkü eve gelince çok fazla konuşmaz. Ben de arkadaşları olduğu için pek üstüne düşmem.
4. Perşembe günü arkadaşlarınızı yeni evinizde ağırladınız. Ve bütün bir hafta buna hazırlanmıştınız. Eşiniz cuma günü şehir dışından eve geldiğinde, size bu konuyla ilgili nasıl davranır?
a) "Perşembe günü nasıl geçti, arkadaşların evimizi beğendiler mi" diye sorar.
b) Kendi iş gezisini anlatıp durur, size perşembe gününün nasıl geçtiğini sormaz.
c) Çok yorgun olduğunu söyleyip odasına gider ve uykuya dalar.
5. Son zamanlarda eşinizin çok fazla çamaşır çıkardığı ve yıkanan çamaşırların çoğunun eşinizinkiler olduğu dikkatinizi çeker. Eşinize bahsettiğinizde:
a) Hiç farkında olmadığını söyleyip, yardım isteyip istemediğinizi sorar.
b) Konuşmak istemez ve hemen konuyu değiştirir.
c) Hemen savunmaya geçer ve hep eleştirildiği ile ilgili bir tartışma çıkarır.
6. Seks hayatınız nasıl?
a) Son zamanlarda daha iyi gibi çünkü eşiniz daha iştirakçi.
b) Her zamanki gibi.
c) Seks hayatı mı, o da ne?
7. En son ne zaman eşinizden güzel, ilgi dolu bir mesaj aldınız ya da söylediğini duydunuz?
a) Bir süre önce, ama çok eski değil, yerine göre iltifatlarda bulunur.
b) Bayağı oldu, onun eski hallerini özlemeye başladım.
c) Hiç hatırlamıyorum.
Eşiniz sizi eskisi gibi çok seviyor ve aldatmak aklının ucundan bile geçmiyor. Eşinizle ilgili hiçbir kuşkunuz olmasın. Siz ve özel hayatınız ona yetiyor. Ama siz fazla tepki gösteriyor olabilirsiniz. Onunla ilgili şüphe duymayın, çünkü çok şanslısınız. Mutlu evliliğinizin tadını çıkarın. Ara sıra gözünüze batan kusurlara da fazla takılmayın. Aksi takdirde mumla aranacak evliliğinize nazar değdirebilirsiniz.
B’ler çoğunlukta ise: Biraz dikkat!
Eşinizle ilgili şüpheleriniz olabilir, ama bu eşinizin sizi aldattığı anlamına gelmez. Fakat siz yine de temkinli davranmalısınız. Eşinize bazı konularda tepki vermek yerine destek olun. Bu şekilde mutluluğu yaşabilirsiniz. Aşkınızın ilk günlerdeki gibi olmadığını düşünüyorsunuz, ama bu konuda sizin de hatalarınız var. Aşkınızı taze tutmak için çabalamalısınız. Unutmayın ki özen, bir ilişkiyi ayakta tutan en önemli unsurdur.
C’ler çoğunlukta ise: Gözünüzü eşinizden ayırmayın!
Eşiniz sizi aldatıyor olabilir. Bunu zaman zaman siz de fark ediyorsunuz belki, ama konduramıyorsunuz. Bazı temel noktalarda gözünüze batan detaylar var. Eşiniz vücut dili ve hareketleri ile size pek de inandırıcı gelmiyor. Yine de peşin hükümlü davranmayın. Bazı sinyalleri yanlış algılamış da olabilirsiz. Sakin olup eşinizi bir süre objektif olarak gözlemlemeniz gerekiyor. Sonra karar verirsiniz!
Elde sadakat çizgisi
Alman astrolog Erich Bauer, erkeklerin sadakatlerinin ellerinden anlaşıldığını iddia ediyor. Bild gazetesinde yer alan bir haberde Erich Bauer, sol elde bulunan ’kalp çizgisi’nin erkeğin partnerini aldatıp aldatmadığını gösterdiğini bildirdi. Bauer, "Çizgi az çatallıysa bu sadakat göstergesidir" dedi.
İşaret parmağı ile elin bitimine kadar uzanan çizgiden sadakatin okunabileceğini iddia eden Bauer, bu iddiasının sadece erkeklerin sol elinden anlaşılabileceğini söyledi. Almanya’nın tanınmış astrologları arasında yer alan Erich Bauer, "Kalp çizgisi güçlü ve uzun ise, işaret parmağına kadar uzuyorsa erkek sadıktır. Eğer çizginin başında veya sonunda çok çatallanmalar mevcutsa flört etmeyi seviyor, ama yine de sadık. Fakat çizgi çok çatallı ise kesinlikle sadık kalmayan biridir" dedi.
Amerika’da yapılan bir araştırmaya göre evli her 100 kadından 25’i en az bir kere başka bir erkekle cinsel ilişkiye giriyor. Yine evli her 100 erkekten 70’i de başka bir kadınla eşini aldatıyor.
Prof. Doktor Nevzat Tahran, "Evlilik Psikolojisi" kitabında sadakatsizliğin bir hastalık gibi yayıldığına dikkat çekiyor.
Devlet İstatistik Enstitüsü’nün (DİE) verilerine göre nüfusu son 10 yılda yüzde 15 oranında artan Türkiye’de boşanma sayısındaki artış oranı ise yüzde 61!
Doç. Dr. Armağan Samancı ise, "Evlilikte taraflar, yalnızca haz aldığı ve bireysel mutluluğu sürdükçe sadık bireyler oluyorlar" diyor. Samancı, küreselleşmeyle birlikte dayatılan "Kişisel mutluluk her şeydir" anlayışının evliliklerde sadakatsizliği körüklediğini anlatıyor.
Küreselleşmenin önce yalnızca ekonomik bir kavram olarak başladığını hatırlatan Doç. Dr. Samancı, "Sonra duygularımız globalleştirildi. Sadakat kavramının içi boşaltıldı. Koşula bağlı sadakat anlayışı yaygınlaştı. İnsanlar yalnızca eşlerine, ailelerine değil, işlerine, ülkelerine, randevularına da artık sadık değil. Evliliklerde ise eskiden aile bütünlüğünü, çocuklarını, eşini korumak ön plandayken artık eşler yalnızca kendilerini korumak peşinde" diyor.
Zafiyet değil meziyet
Sadakatsizliğin, ancak gelişmemiş bireyler için söz konusu olabileceğini belirten Prof. Dr. Sedat Özkan, sadakat konusunda şunları söylüyor:
"Cinsellik de, diğer bütün insani dürtüler gibi seçicilik gerektirir. Nasıl beslenirken daha sağlıklı yiyecekler tüketmeye çalışıyorsak, cinsellikte de seçicilik insanın gelişmişliğinin göstergesidir. Cinsellikte de karşılıklı güven, sevgi, dayanışma esasına uymayan mekanik ilişkiler gelişmemiş zihnin ürünüdür. İlişkide derinleşememe, eşle bütünleşmeyi becerememektir sadakatsizliğin nedeni. Eğer entelektüel camia şaşkınlaşır, toplum bir avuç magazin camiasının yaptıklarıyla yönlendirilirse, aile kavramı yok olur. Bu toplumda değer yargılarının erozyonuna yol açar."
Erkek de sadık olmalı
Azerbaycan Başkonsolosu İbrahim Nebioğlu Yagubov’un görevinden olmasına yol açan ilişkisi belki insani bir zaaf olarak hatırlanacaktı. Ancak evli ve üç çocuk babası başkonsolos yaşadığı travma sonrası yaptığı ilginç açıklama ile sadakat konusundaki anlayışıyla da eksi puan aldı. Verdiği röportajda ilişkide bulunduğu kadın için "Asıl ahlak dışı ilişkiye giren odur. Ben değilim. Evli ve üç çocuklu olduğumu baştan biliyordu" sözleri Hürriyet gazetesi yazarlarından Mehmet Yılmaz’ın eleştirisine konu oldu. Yılmaz köşesinde "Bir evlilik kurarak, sadakat sözü veren ve bu sözü tutmayan kimdir? Bir kadınla evliyken başka bir kadınla aşk yaşayan erkek mi, yoksa evli bir erkeğe aşık olmuş bekár bir kadın mı" diye sordu.
Manken Tülin Şahin, bu soruya, "Her ikisi de" yanıtını veriyor. Bir kadının bekár olsa bile evli olduğunu bile bile bir erkekle olmasının da ahlaklı bir tavır olmadığını vurguluyor. Başkonsolos Nebioğlu’nun böyle bir ilişkinin ardından "Karımı seviyorum" demesinin ise iki kat ahlak dışı olduğunu dile getiren Şahin, "Evlilik bir holdingi yönetmek kadar zor. Bence bir evliliği sürdürenlere şapka çıkarmak gerekir" diyor.
Tam bu noktada bilim adamlarının sadık eşler için "Gelişmiş ve evrimini sağlıklı bir şekilde tamamlamış, bencillikten sıyrılmış insan" benzetmesini hatırlattığımız Şahin, "Kadınların bir bölümü çocuk yapmak için bencilce bir duyguyla, bir bölümü ekonomik koşullar için evleniyor. Erkekler ise evli olsalar da sorumsuz yaşamlarını sürdürmekte sakınca görmüyorlar. Böyle başlanan evlilikler kısa sürede çatırdıyor. Gelişmiş bir insan evliliğin getireceği sorumlulukları bilir, ailesinin mutluluğunu düşünür" diyor.
Pınar Altuğ, Kaya Çilingiroğlu, Tamer Karadağlı, Haluk Bilginer, Tuba Ünsal, Kudret Sabancı, Erkan Petekkaya, Cem Hakko, Mehmet Germiyanlıgil, Hüsnü Şenlendirici, Yasemin Kozanoğlu gibi ünlü isimler, süren evlilikleri ya da beraberlikleri sırasında ’yakalanma’ haberleriyle sık sık basına malzeme oldular.
Yılın ihanetleri
Vakko’nun patronu Cem Hakko, eşi Bettina Hanım’ı, Musevi sosyetesinin güzel kızlarından Ronit Gülcan’la aldattı. İkilinin Göcek kaçamağı böyle görüntülenmişti.
Fulya-Eşref Cerrahoğlu çifti arasının, Bulgaristan’dan göçen evdeki yardımcı kadın yüzünden açıldığı yazıldı.
"Beyaz Gelincik"in evli yıldızı Erkan Petekkaya, adını Kaya Çilingiroğlu ile duyuran Sinem Erülgen’le gece vakti İstinye’de öpüşürken görüntülenince gazetecilere saldırmıştı.
Pınar Altuğ ve Tony Teodiris’in açıklamaları her gün gazetelerde manşet oluyor. Gazetecilere ünlü manken Ece Gürsel’le jeep’inin içinde yakalanan klarnetçi Hüsnü Şenlendirici ise, "Karım hamile beni yaktınız" demişti.
Eşinizin sadakatini test edin
1. Eşinizin iş toplantısı için sabah kalkıp gömleğini bir güzel ütülediniz. Onun tepkisi:
a) "Teşekkürler hayatım" deyip yanağınıza bir öpücük kondurur.
b) "Teşekkürler ama birkaç noktayı atlamışsın" der.
c) "Keşke daha önceden kuru temizlemeciye götürseydim, onlar daha başarılı oluyorlar" der.
2. Çok güzel bir tarif buldunuz ve mükemmel bir et yemeği pişirdiniz. Tepkisi:
a) "Çok güzel olmuş bir tanem, eline sağlık" der.
b) "Hep et yiyoruz, neden dışarıda güzel bir şeyler yemiyoruz" der.
c) "Bu güzel ama bir dahaki sefere daha az sos kullanmalısın bence. Tıpkı Ahmet’in eşi gibi" der.
3. Eşiniz arkadaşlarıyla kısa bir yolculuğa çıkıyor. Bu yolculuğun ne kadarını bilirsiniz?
a) Her an telefonda konuştuğumuz için tüm detaylardan haberim olur.
b) Çoğunu bilirim. Ona güvenirim ve arkadaşlarını da bilirim.
c) Pek fazla değil, çünkü eve gelince çok fazla konuşmaz. Ben de arkadaşları olduğu için pek üstüne düşmem.
4. Perşembe günü arkadaşlarınızı yeni evinizde ağırladınız. Ve bütün bir hafta buna hazırlanmıştınız. Eşiniz cuma günü şehir dışından eve geldiğinde, size bu konuyla ilgili nasıl davranır?
a) "Perşembe günü nasıl geçti, arkadaşların evimizi beğendiler mi" diye sorar.
b) Kendi iş gezisini anlatıp durur, size perşembe gününün nasıl geçtiğini sormaz.
c) Çok yorgun olduğunu söyleyip odasına gider ve uykuya dalar.
5. Son zamanlarda eşinizin çok fazla çamaşır çıkardığı ve yıkanan çamaşırların çoğunun eşinizinkiler olduğu dikkatinizi çeker. Eşinize bahsettiğinizde:
a) Hiç farkında olmadığını söyleyip, yardım isteyip istemediğinizi sorar.
b) Konuşmak istemez ve hemen konuyu değiştirir.
c) Hemen savunmaya geçer ve hep eleştirildiği ile ilgili bir tartışma çıkarır.
6. Seks hayatınız nasıl?
a) Son zamanlarda daha iyi gibi çünkü eşiniz daha iştirakçi.
b) Her zamanki gibi.
c) Seks hayatı mı, o da ne?
7. En son ne zaman eşinizden güzel, ilgi dolu bir mesaj aldınız ya da söylediğini duydunuz?
a) Bir süre önce, ama çok eski değil, yerine göre iltifatlarda bulunur.
b) Bayağı oldu, onun eski hallerini özlemeye başladım.
c) Hiç hatırlamıyorum.
Eşiniz sizi eskisi gibi çok seviyor ve aldatmak aklının ucundan bile geçmiyor. Eşinizle ilgili hiçbir kuşkunuz olmasın. Siz ve özel hayatınız ona yetiyor. Ama siz fazla tepki gösteriyor olabilirsiniz. Onunla ilgili şüphe duymayın, çünkü çok şanslısınız. Mutlu evliliğinizin tadını çıkarın. Ara sıra gözünüze batan kusurlara da fazla takılmayın. Aksi takdirde mumla aranacak evliliğinize nazar değdirebilirsiniz.
B’ler çoğunlukta ise: Biraz dikkat!
Eşinizle ilgili şüpheleriniz olabilir, ama bu eşinizin sizi aldattığı anlamına gelmez. Fakat siz yine de temkinli davranmalısınız. Eşinize bazı konularda tepki vermek yerine destek olun. Bu şekilde mutluluğu yaşabilirsiniz. Aşkınızın ilk günlerdeki gibi olmadığını düşünüyorsunuz, ama bu konuda sizin de hatalarınız var. Aşkınızı taze tutmak için çabalamalısınız. Unutmayın ki özen, bir ilişkiyi ayakta tutan en önemli unsurdur.
C’ler çoğunlukta ise: Gözünüzü eşinizden ayırmayın!
Eşiniz sizi aldatıyor olabilir. Bunu zaman zaman siz de fark ediyorsunuz belki, ama konduramıyorsunuz. Bazı temel noktalarda gözünüze batan detaylar var. Eşiniz vücut dili ve hareketleri ile size pek de inandırıcı gelmiyor. Yine de peşin hükümlü davranmayın. Bazı sinyalleri yanlış algılamış da olabilirsiz. Sakin olup eşinizi bir süre objektif olarak gözlemlemeniz gerekiyor. Sonra karar verirsiniz!
Elde sadakat çizgisi
Alman astrolog Erich Bauer, erkeklerin sadakatlerinin ellerinden anlaşıldığını iddia ediyor. Bild gazetesinde yer alan bir haberde Erich Bauer, sol elde bulunan ’kalp çizgisi’nin erkeğin partnerini aldatıp aldatmadığını gösterdiğini bildirdi. Bauer, "Çizgi az çatallıysa bu sadakat göstergesidir" dedi.
İşaret parmağı ile elin bitimine kadar uzanan çizgiden sadakatin okunabileceğini iddia eden Bauer, bu iddiasının sadece erkeklerin sol elinden anlaşılabileceğini söyledi. Almanya’nın tanınmış astrologları arasında yer alan Erich Bauer, "Kalp çizgisi güçlü ve uzun ise, işaret parmağına kadar uzuyorsa erkek sadıktır. Eğer çizginin başında veya sonunda çok çatallanmalar mevcutsa flört etmeyi seviyor, ama yine de sadık. Fakat çizgi çok çatallı ise kesinlikle sadık kalmayan biridir" dedi.