Sabahlara kadar vejetaryen eğlence

Güncelleme Tarihi:

Sabahlara kadar vejetaryen eğlence
Oluşturulma Tarihi: Haziran 12, 2010 00:00

10 yıl kadar önce Amerikalı bir arkadaşım götürmüştü beni Nature and Peace Cafe’ye. Adından da anlaşılacağı gibi, vejetaryenler huzurlu huzurlu tabaklarındaki ıspanak ve brokolilerle meşguldü. Hiperaktif bir etobur olarak zor attım kendimi dışarı, daha da olsa gitmedim. Ta ki geçen akşama kadar...

İngilizce’de Doğa ve Huzur Kafe anlamına geliyor. Bundan 15 yıl mukaddem, Beyoğlu Büyükparmakkapı Sokak’ta, sadece Beyoğlu’nun değil bütün Türkiye’nin ilk vejetaryen restoranlarından biri olarak açıldı. Yemekte et olmayınca “açım” diye bağıranlardan olduğum için, varlığını İstanbul’a turist olarak gelen bir Amerikalı arkadaşımdan öğrendim. Breh breh breh, meğer vejetaryen yemeklerinin şanı Türkiye sınırlarını aşmış da yurtdışından gelenlere bile tavsiye ediliyormuş.

Ne kadarı doğru, Osman Müftüoğlu’na bir danışmak lazım: Et yiyen insanların daha aktif, hareketli, hatta agresif, otla beslenenlerin ise görece daha ılımlı, uyumlu, huzurlu olduğu söylenir. Kulakları çınlasın, beni götüren arkadaşım John Viedamour da öyle Dalay Lama gibi bir insandı. Mekanın diğer müdavimleri de... Gerçi yiyecek birşeyler buldum, gayet de güzeldi ama hayran hayran tabağındaki brokoliye bakan insanların arasında darlandım, kendimi dışarı zor attığımı hatırlıyorum. Daha da olsun gitmedim.

KIZLAR TEKLİF EDİYOR

Ta ki geçen hafta mekanın yeni işletme ortağı Kerem, (Kupacı; televizyondan tanırsınız, hani şu sempatik tiyatrocu) “gelsin bir görsün” diye haber yollayana kadar... Gecenin ikisinde gittik, kıyamet kopuyor. İçeride 500 kişi var. Bütün Parmakkkapı’nın en kalabalık mekanı olmuş, millet bahçesinde birbirini eziyor. Masalar kalkmış, yüksek müzik eşliğinde insanlar eğleniyor, dans ediyor. Müşteri profili çeşitlenmiş, değişmiş tabii. BKM Mutfak Oyuncuları, Ezel dizisinin oyuncuları gibi tiyatrocular zaten gediklisi. Diğer ünlü müdavimleri arasında Ayşe Özyılmazel, Uğur Yağcıoğlu, Zeynep Beşerler gibi isimler var. Nature and Peace ismi bile unutulmuş, herkes “Kerem’in dükkanında buluşmak”tan bahsediyor. Anı defterini Tuna Kiremitçi de imzalamış, Çağan Irmak da, Sertab Erener de...

Eğlence saat 05.00’e kadar devam ediyor. Ekşi’ye baktım, duruma uyanmışlar mı diye, son entry aynen şu şekilde: “Akşam 22.00’den sonra bar konseptine dönen ve her çeşit insanın olduğu güzel mekan. Ayrıca gerçekten kızlar teklif ediyor!” (212) 252 86 09.

NATURE AND PEACE’TE NE YEMELİ?

* VEJETARYENLAR İÇİN: Mekanın vejetaryen yemekleri hala çok popüler. Falafel, soyalı ıspanak köftesi ve yeşil mercimek köftesi favorileri. Hepsi 11 lira.
* ET SEVENLER İÇİN: Artık menüde vejetaryen yemeklerin yanı sıra dünya mutfağından da lezzetler var. Özel bir sosla pişirdikleri bonfileleri ve baharatla kavrulmuş ekmek kırıntılarıyla kızartılan tavukları büyük ilgi görüyor. 25 ve 14 lira.

ORGANİK MOJITO

Kemik kadro tiyatrocular olunca, elbette bira içen de var, votka da rakı da. Ama en popüler içki mojito. Ama bu bildiğiniz mojito’lardan değil, Nature and Peace Cafe’ye özel sağlıklı mojito. Nanesi manesi hep organik. Bir bira 7, mojito 18 lira.

HAFTADAN SARKAN

* ARIELLE FACİASI: Hafta sonu Türkbükü Maça Kızı Otel’deydim. Okumuşsunuzdur, Shop and Miles’ın 10’uncu yaş günü vardı. Partinin davetlisi, Fransızlar’ın Ajda Pekkan’ı denilen Arielle Dombasle’ydi. E, aşk olsun yani, el insaf... Hiç Arielle Ajda’yla aynı kefeye konulur mu? Müsamere parizyen! Jilet aradık resmen, jilet. Semiramis Pekkan’la bol bol kaynattık hakkında. Zayıf görünmek için kaburgalarını aldırmış; değil iki kaburga bütün pirzolalarını aldırsa, yine de ben onu banyoda bile söyletmem. Ayşe Arman’a bir mail atıla, röportajında bu kadını bu kadar övdüğü için sitem edile...
* AKŞAMÜSTÜ PLAJ PARTİLERİ: Shop and Miles’ın doğumgünü, bir Bodrum klasiği olan Maça Kızı’nın da 10. yaşıymış. Bu yaz konsept değiştirmişler, plajda çılgın akşamüstü partilerinin yapıldığı barın dışında yeni ve daha “ağır” bir bar kurmuşlar. Böylece tiril tiril beyazlar içindeki şık beyefendilerle, elinde birası, şortundan su damlayan hızlı gençler ayrı ayrı takılacak. İsabetli bir karar. İsteyen istediği barı tercih eder. Gidile, her akşamüstü partilene, şortundan su damlaya damlaya “ağır” tarafa nispet yapıla...
* MAÇA’NIN MANTISI: Kahır, kahır, kahır! Maça Kızı’nın yemekleri oldum olası meşhurdur. Ama yeni tattım, bir mantısı var ki... Parrr-mak-la-rı-zı yersiniz. Her şeyini kendileri yapıyorlar, fırından çıkar çıkmaz servis ediyorlar, yiyen bir tabak daha, bir tabak daha alıyordu. Tadıla, bir tabak daha alına, mutlu mutlu şişmanlana...

HAFTAYA KALAN

* POP GERİ DÖNDÜ: Özcan Deniz geçen hafta İzzet Çapa’nın yeni mekanı Nahide’de çıktı. Hatta pop söylemek üzere anlaştığı ama fantezi okuduğu için, biraz da kaba bir biçimde sahneden indirildi, sonra tekrar çıktı. Bu hafta salı günü Kibariye Nahide’de. O da fantezi yerine pop söyleyecek. Çivisi çıktı memleketin. Işın Karaca ve Şevval Sam arabesk albümü yaptı, Özcan Deniz’le Kiboş pop söylüyor! Bravo İzzet, yine trendi tersine döndürdün. Gidile, Kiboş izlene, eller patlayana kadar alkışlana...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!