Sabahattin Ali nasıl öldürüldü

"Türkiye’nin Hatıra Defteri" projesinin kapsamında çekilen 10'uncu filmde, ünlü tiyatro sanatçısı Rutkay Aziz, kamera arkasına geçerek ilk yönetmenlik deneyimini yaşadı. Belgeselde Altan Erkekli, ünlü

edebiyatçı Sabahattin Ali'yi canlandırırken, onu katleden Ali Ertekin isimli kaçakçıyı Ahlat Gördüm oynadı.
Belgeselin ilk bölümü 8 Şubat’ta CNN TÜRK’te ekrana gelecek. İlk bölümde Mustafa Altıoklar’ın "Taammüden Cinayet" ismini verdiği kısa filmi ekrana gelecek. Rutkay Aziz’in çektiği ve Sabahattin Ali’nin kızı Filiz Ali’nin ismine atıf yaptığı "Filiz Hiç Üzülmesin" ise dördüncü bölümde yayınlanacak.

Altan Erkekli (Sabahattin Ali) Bu rolü oynamak büyük bir şeref

Sabahattin Ali’ye çok benzemişsiniz. Plastik makyaj yok sanırım?

- Evet, plastik makyaj yok. Sadece saçlarda ve ensede favori kısmında bir şeyler yaptık. Gözlüklerle, o ruhun içine girince insan kendini birebir özdeş kılabiliyor galiba. Önemli olan canlandırdığınız karakteri içinizde yaşayabilmek. Sabahattin Ali gibi önemli bir yazarımızı oynamak benim için büyük gurur kaynağı oldu.

Rutkay Aziz’in de bu filmi çekiyor olmasının sizin için ayrı bir önemi olsa gerek...

- Evet, bana yıllarca Ankara Sanat Tiyatrosu’nda ağabeylik, hocalık etmiş biri Rutkay Aziz. Her şeyi ona

borçluyum. Rutkay Aziz’in bir projesinde yer almayı 4 tane 72 bölümlük diziye tercih ederim.

Filmde, Sabahattin Ali’nin nasıl öldürüldüğü anlatılıyor değil mi?

- Evet, Sabahattin Ali’nin ölüm yolculuğunu anlatıyoruz.

Altan Gördüm (Ali Ertekin) Değişen bir şey yok

n Sabahattin Ali’yi öldürdüğü iddia edilen Ali Ertekin’i canlandırıyorsunuz. Ve Ertekin’in belli bir amaç için bu cinayeti işlediğini anlatıyorsunuz...

- Evet, savunması öyle.  Zaten günümüzde işlenen üstü karanlık cinayetlerde de adamlar bunu söylüyor ya! Çok zor yetişen böylesine önemli aydın insanların köhne beyinler tarafından katledilmesi çok üzücü. Kolay kolay da yetişmiyor böyle insanlar. Katil olsun, ölen olsun, öldüren olsun fark etmez. Önemli olan böylesine anlamlı bir projede yer almak. Çalışma ortamımız biraz zor ama halkımıza bir şeyleri anlatabilirsek ne mutlu bize... Bu projede eşim de oynayacak. Yani ailece bu projenin içindeyiz.

Rutkay Aziz (Yönetmen)

İlk kez kamera arkasında

Çekimler zorlu geçiyor galiba?

- Evet, oldukça zorlu geçiyor ve çok az zamanımız var. Nebil’in (Özgentürk) çok anlamlı bulduğum bu projesine bir katkım olabilecekse ne mutlu bana. Sabahattin Ali’nin kaçışı ve katledilmesi gibi tarihimizden çok önemli sayfayı anlatıyoruz. Yani bunun da bir sorumluluğu var üzerimizde.

Tiyatro yönetmenliği çok yaptınız ama sinemada ilk kez kameranın arkasındasınız değil mi?

- Evet, uzun yıllar tiyatro yönetmenliği yaptım. İlk kez bir sinema filminde yönetmen koltuğuna oturuyorum. Ali Berktay’ın "Benim Meskenim Dağlardır" oyunundan yola çıkarak senaryoyu oluşturdum. Daha önce de "Benim Meskenim Dağlardır"ı Ankara Sanat Tiyatrosu’nda sahnelemiştik. Sabahattin Ali, yazarlığı, dünyaya bakışı, cezaevi serüveni ve üzerinden 61 yıl geçmesine rağmen hálá sır perdesi aralanamayan ölümünü perdeye taşımaya çalışıyoruz.

Çekimler nasıl gidiyor peki?

- Sabahattin Ali’nin cinayet sahnesini çekiyoruz. Fazla diyalog yok bu sahnelerde. Çekimlerde farklı bir üslup deniyorum. Umarım izleyici beğenir.

Sabahattin Ali kimdir

Türk edebiyatının en muhalif şair ve yazarlarından Sabahattin Ali, 25 Şubat 1907’de Gümülcine / İğridere’de doğdu. Milli Eğitim Bakanlığı bursuyla 1928’de Almanya’ya gitti, 1930 yılında yurda döndü. Nazım Hikmet’le tanışarak, onun çalıştığı Resimli Ay’da öykülerini yayımlamaya başladı. Bir şiirinde Atatürk’e

hakaret ettiği gerekçesiyle tutuklandı (1932), bir yıl hüküm giydi, Konya ve Sinop hapishanelerinde yattı, 1933’te memuriyet kaydı silindi. Cumhuriyet’in 10’uncu yıldönümünde çıkarılan afla hapisten çıktı. 1945’de Marko Paşa’daki yazıları yüzünden çeşitli kovuşturmalara uğradı, bunlardan birinden yedi ay hüküm giydi. 1948’de Zincirli Hürriyet’teki bir yazısından dolayı yine hakkında kovuşturma açılınca nakliyeciliğe başlayan Sabahattin Ali, 1 Nisan 1948 tarihinde yurtdışına kaçma girişimi sırasında öldürüldü, cesedi öldürülüşünden iki buçuk ay sonra (16 Haziran 1948) bulundu. Sabahattin Ali’yi öldüren kişinin Ali Ertekin adında bir kaçakçı olduğu daha sonra ortaya çıktı.