Güncelleme Tarihi:
Geçtiğimiz hafta sizi Erol Köse yazısına maruz bıraktım ama bu yaptığım yanıma kalmadı. Kendisi pazar sabahının ilk ışıklarında Twitter’da beni bulup iyi dileklerini iletti. Ha unutmadan şunu da belirteyim; Erol Köse’den gelen takipçiler, geldikleri gibi gittiler. Bu da yetmezmiş gibi Atilla Taş’ın beni ‘mikikolog’ gibi isim analizcilerini bile çaresiz bırakacak bir isimle bulup yıllardır kimseyle dertleşememiş gibi monolog halinde içini dökmesi, bu yazıyı iki kapsül Passiflora’yla yazma sebebimin başında geliyor. Yani sevgili okur; az sonra Ayşe Özyılmazel ve Ali Taran’ın nikah şekerlerini hüpletip kınalarından bir kuple elime yaktığımı söylersem tamamen yan etkilerden kaynaklandığını anlayın diye bu kadar detaylı bir giriş yazısı yazıyorum.
Evet gelelim haftanın en çok konuşulan konusuna: Ayşe ve Ali’nin evliliği. Soyadlarını yazdığınızda işin rengi değişse de çoğunluk kadar kötü bir taraf bulamıyorum bu durumda. Hatta ilk defa bünyemde Ayşe Özyılmazel’e karşı bir sempati sinyali oluştuğunu söylemeden geçemeyeceğim. Biz kadınlara, belli bir yaşa kadar Kıvanç Tatlıtuğvari tipler cazip gelse de, evlilik müessesesi sorulmaya başlandığında öyle bebek yüzlü çocuklardan bir verim alamayacağımızı anlar, hemencecik başlangıç noktasına dönüp yeni kararlar alırız. Yeni kararlarımızın aşağı yukarı karşılığı; şefkat, güven, hadi itiraf edelim biraz da mal mülktür. Evlenmek için yaratılmış bazı kadınlar (anneden kıza geçtiğini düşündüğüm bir özellik) dışında çoğumuz için bunlar uzun vadede çektiğimiz acıların karşılığında gözyaşlarımızı silmemiz için verilmiş bir mendildir ve mendili veren kişinin sadece iyi biri olması yeterlidir. Yakın zaman önce bir yarışma programı vesilesiyle görmüş olduk ki; Ali Taran yıllardır bulunduğu Kaf dağından inmiş, ekranda hafif aksi ama yumuşak yüzlü insanı canlandırıyordu. E adam iyi, kız tarafının anneden aldığı evlilik donelerinin sonuçları da ortada olduğundan bu evlilik haberi için daha fazla şaşırmaya gerek olmadığını düşünüyorum.
Önümüzdeki günlerde mutlaka konuyla ilgili reklam kokan hareketler olacaktır, biz bunu işin içinde ünlü olan yardım kampanyalarında bile görüyoruz, açıkçası düğünde görmek yine bir derece insani kalıyor. Ancak ilişkinin tamamen bunun üzerine kurulmuş olduğunu düşünenlere de ufak bir hatırlatma; bir tarafın pop sektörde koşturan ‘cici gazeteci’ kız, diğer tarafın reklamın harika çocuğu olduğunu düşünecek olursak, aklınıza mutlu mesut devam eden Nil Karaibrahimgil ve Serdar Erener evliliğini getirin... Yabancısı olmadığınız bir üslupla bitireceğim yazıyı; “Evet, okudunuz bitti. Hadi şimdi dağılın.”
- kedikara: Dünyaya Ayşe Özyılmazel olarak gelmek varmış. Röportajını okudum da haklı Ali Amca ile evlenmekte. Yoksa can sıkıntısından ölebilirmiş. Valla.
- malumafatrus: Bence Ayşe Özyılmazel’e aşka inancı yüzünden madalya verilmeli, çok ciddiyim...
- YiitK: Ben de Serdar Erener’le evlenicem.
- rodcracker: Ayşe Özyılmazel Ali Taran’da bişiyler buluyo lan! Dünya çok gizemli aga!
- alicanarican: Ayşe Özyılmazel - Ali Taran çiftini şimdiden kutluyorum (şaka ya)
- zenciforvet: Ali Taran’ın Ayşe Özyılmazel ile evleneceğini duydum ya. Bu saatten sonra Mahmut Tuncer, Kim Kardashian ile evlense şaşırmam artık.
- O_KIZ_: Ali Taran 1952, Ayşe 1979 doğumluysa, Ali Taran’ın kızı Burçak 1972, Ayşe’nin babası Neco 1948 doğumluysa! Bu havuz kaç saatte dolar?
- handekuday: Ayşe Özyılmazel Ali Taran evliliğindeki en büyük gariplik, çıkan haberlerde Ayşe Özyılmazel’den gazeteci diye bahsedilmesi.
- evrimguvenc: Koşun! “Ali Taran ile Ayşe Özyılmazel evleniyormuş”lu twit sezonu açılmış.
- melihsahin: +Ayşe Hanım evlenmeyi kabul ediyor musunuz? -Evet. +Siz Ali Bey? -Evet +Ben de evet diyorum ve 3 evetle sizi uğurluyoruz.
- twidinebandım: Ali Taran ile Ayşe Özyılmazel evleniyormuş. Bu evlilikten çıkacak çocuk için manşetim hazır: “Yeni bir ırk geliyor! Bu ne lan!”
Artiz Mektebi’nde Haldun Dormen’i bulabilene ödül veriyorlarmış
Bu haftadan bir de Artiz Mektebi geldi geçti ancak hem takiplediğim tweet’lerden, hem de genel sohbet konularından anladığım kadarıyla programla ilgili en büyük sorun; Haldun Dormen’in tepeye bir yere konumlandırılmasıydı. Zaten durum bu haliyle oldukça komikti, bir de o dakikalarda herkesin arka arkaya bunu tweet’lemesi olayı iyice odak noktası haline getirdi. “Artiz Mektebi’nde, Haldun Dormen’i seçeceğim diye diğer jüriler kimdi, göremedim” diyecek 1 milyon kişi bulabilirim!
Müthiş konumlandırma için Osman Tan’dan bir düzeltme gelmezse şayet kendisine Artiz Mektebi için vereceğimiz ödülü orada tünemeyi göze aldığı için Haldun Dormen’e vereceğiz!
- AFKaranis: Muppet Show’da Haldun Dormen’in Artiz Mektebi’ndeki gibi tepede durduğu yerde duran karakterin adı neydi?
- MerveOdunc: Müjde Ar programı bağlayan en önemli düğüm. Haldun Dormen neden tepede anlamadım.
- rahsangulsan: Haldun Dormen’e neden Muppet Show muamelesi yapmışlar ki?
- ufuksarisen: Haldun Dormen’in yerinde o balkonda olsam rakı sofrasını kurar, aşağıdakilere de “biraz sessiz olun gençler” diye fırça atardım.
- burcininanozel: Haldun Dormenaj geçiriyorum
- PopDedik: Ayrıca kimse kusura bakmasın, Haldun Dormen’i balkona oturtup ona ‘Muppet Show ihtiyarı’ muamelesi yapmak çok yavan bir espri.
- fosforescenza: Artiz Mektebi’nde Haldun Dormen’i neden insanlardan uzak tutmuşlar ki öyle, yemin ederim iki saattir ağlıyorum, yazık.
- Don__Kisot: Kuledeki Haldun Dormen’i çözemedim.
- gecceorg: Haldun abiyi neden kuş gibi yukarıda tünetmişler acaba?