Güncelleme Tarihi:
Beyoğlu Kent Savunması’nın Twitter hesabından yaptıkları paylaşımlarda, polisin Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı’nı tahliye ettiği ve içeri girmek isteyenlere izin vermediği belirtildi.
Konu ile ilgili hurriyet.com.tr’ye açıklama yapan Rutkay Aziz şunları söyledi: “Nazım Hikmet Vakfı’nın tahliyesini, kültür ve sanata karşı kıyım ve yok etme politikasının bir sonucu olarak görüyorum. ‘Riskli bina’ gerekçesini bir oyun, bir aldatmaca olarak kullanıyorlar. Oysa mahkeme devam ediyor.
Kiracı olarak adı geçen Ran Organizasyon bizden kopuk değil, vakfın yan şirketi. Sadece bu bina için değil, birçok tarihi bina için bu ‘riskli bina’ politikasını uyguluyorlar.
Neticede para uğruna burayı bir butik otel ya da AVM yapacaklar. Bizler, Nazım Hikmet’in adına yakışır bir şekilde vakfı ayakta tutmaya çalıyoruz. Hatta çok yakında Nazım Hikmet Müzesi’ni hayata geçireceğiz”
Nazım Hikmet Vakfı avukatı Gonca Küçükardalı'nın açıklamaları ise şöyle: “Belediye "Burası riskli yapıdır, bu sebeple de yıkılacaktır” diye bir tahliye gerçekleştirdi. Ancak burası 2. Derece tescilli bir kültür varlığı olduğu için yıkımı söz konusu olamaz. Hukuk mahkemesinde riskli yapı olmadığının tespitine dair bir dava açtık. Dava sürerken tahliyenin yapılması usulsüz değil ama kiracılar açısından hak kaybına açılabilecek durum”
"ANITLAR KURULU PROJEYİ ONAYLADI"
Balıklı Rum Hastanesi Vakfı avukatı Neslihan Duran ise şu açıklamayı yaptı: “Burada idari bir işlem yapılıyor. Nazım Hikmet Vakfı içerideki kolonları keserek resim galerisi yapmışlar. Dolayısıyla bina riskli yapı haline geldi. Kolonları kaldırınca binanın yıkılma riski oluyor. Binada güçlendirme yapmak için biz orayı kiraya verdik. Kiraladığımız şirket şu anda toplam 5-10 milyon dolar para harcayıp, restorasyon yapacak. Ayrıca 15-20 gün önce Anıtlar Kurulu’ndan restorasyon projesi onaylandı. Tarihi eser aslına uygun olarak güçlendirilecek. Bina yıkılmıyor”