Oluşturulma Tarihi: Mayıs 14, 2005 00:00
Prof. Erol Manisalı, 1981’de ünlü BolÅŸoy Balesi’nin Ä°stanbul turunda Rus balerin Galina Çursina’yı ABD’ye kaçıran ajanın arkadaşı olduÄŸunu yazdı.John Meultke adlı ajanı ve onunla iliÅŸkilerini anlatan Erol Manisalı, ‘John Meultke ile ilk kez 1964 yılında tanışmıştım. ABD BaÅŸkonsolosluÄŸu’nda Ticaret AtaÅŸe Yardımcısı görünüyordu’ dedi.Prof. Dr. Erol Manisalı, 1964’te Türkiye’ye gelen Kirk Douglas ÅŸerefine verilen bir kokteylde, ABD BaÅŸkonsolosluÄŸu’nda görevli genç bir ticaret ataÅŸe yardımcısı iken tanıdığı John Meultke’nin trajik hayat hikáyesini yazdı.‘Manastırda Bir Amerikalı’ adıyla Derin Yayınları tarafından yayımlanan kitap, Kamboçya ve Tayvan’da gizli görevle bulunan, 4 Temmuz 1981’de, Ä°stanbul’da Rusların ünlü BolÅŸoy’unun balerini Galina Çursina’yı kaçıran ve 90’lı yıllarda ailesiyle bir manastıra sığınan Meultke’nin sıradışı serüvenini anlatıyor.Erol Manisalı, John Meultke ile 1960’lı yıllarda genç bir akademisyenken ünlü ‘Johnson Mektubu’nun yarattığı depremi onarmak üzere Türkiye’ye gönderilen aktör Kirk Douglas ÅŸerefine verilen bir kokteylde tanışır. Meultke ile dünya görüşleri farklı da olsa zaman içinde dostluÄŸunu sürdürür ve pekiÅŸtirir. Ä°stanbul’dan ayrıldıktan sonra Tayvan ve Kamboçya’da görev yapan Meultke, 80’li yılların hemen başında yine Ä°stanbul’dadır. Bu kez ABD’nin Ticari AtaÅŸesi sıfatını taşımaktadır. Bu arada, Tayvan’da çalıştığı sıralarda tanıştığı bir Çinli olan Ywen’le evlenmiÅŸtirBALERÄ°N NASIL KAÇIRILDI Temmuz ayı, o yıllarda da, tıpkı ÅŸimdi olduÄŸu gibi Ä°stanbul Festivali dönemidir. 1981 yılının konukları arasında en fazla dikkat çeken ise Sovyetler’in ünlü BolÅŸoy Balesi ve en az BolÅŸoy kadar ünlü olan balerin Galina Çursina’dır. Meultke, Manisalı’ya telefon ederek, ABD’den gelen konuklarıyla birlikte 3 Temmuz’da bir tekne gezintisi düzenleyeceÄŸini söyleyecek ve onu da davet edecektir. Ne var ki, 3 Temmuz sabahı tekneye binmek için Dolmabahçe rıhtımına giden Manisalı’yı Meultke deÄŸil, Çinli eÅŸi Ywen karşılayacaktır. Manisalı, Meultke’nin nerede olduÄŸunu sormasına raÄŸmen net bir cevap alamaz Ywen’den. Ama ertesi gün gazeteleri açınca, Meultke’nin neden birdenbire ortadan kaybolduÄŸunu tahmin edebileceÄŸi bir haberle karşılaÅŸacaktır. BolÅŸoy’un ünlü balerini Galina Çursina, ABD ElçiliÄŸi’ne iltica etmiÅŸtir. Kaçırılma olayında baÅŸrolü oynayan Meultke, Çursina’yı nasıl kaçırdıklarını, daha sonra bütün detaylarıyla anlatacaktır Manisalı’ya. John Meultke, Rus balerinin Tepebaşı’ndaki Amerikan BaÅŸkonsolosluÄŸu’ndan havalimanına gizlice götürüldüğünü, ama birbirine benzeyen birkaç araba ile yola çıkıldığını açıklar. Araçlardan birine de ünlü balerin Çursina, diÄŸerine ise Çursina’ya çok benzeyen bir kız yerleÅŸtirilir. Bütün bu iÅŸlerin hepsini ise John Meultke organize eder. Meultke, yıllar sonra bütün bunları ‘yarım yarım cümlelerle, haylaz bir çocuk gülüşüyle’ Meultke anlatır.MANASTIRA SIÄžINDIJohn Meultke’nin üçüncü Ä°stanbul ziyareti, 90’lı yılların hemen başında, Sovyetler BirliÄŸi dağıldıktan sonra olur. Ne var ki, aradan geçen yıllarda yıkılanlardan biri de Meultke’nin kendisidir. Yıllar önce olduÄŸu gibi, Manisalı’yı bir pazar günü BoÄŸaz’da bir tekne gezintisine davet edecektir. Ancak bu kez kendisi de, eÅŸi ve iki çocuÄŸuyla birlikte teknededir. Dikkat çekiciolan, ev sahipliÄŸi yaparken sergilediÄŸi farklı kiÅŸiliktir. Gözle görülür biçimde hayli bezgin, çokça öfkeli ve yorgundur artık. John Meultke, Ä°stanbul’dan ayrıldıktan birkaç yıl sonra, Cihangir yıllarından ortak dostları olan bir avukata ilginç bir mektup gönderecektir. Avukat da, telefonda Manisalı’ya okur mektubu. Gerçekten de hayli ÅŸaşırtıcı bir mektuptur bu. John Meultke, mesleÄŸinden istifa ettiÄŸini, eÅŸi ve iki çocuÄŸuyla bir manastıra sığındığını anlatıyordur. Â
button