Romatizma en çok stresi seviyor

Güncelleme Tarihi:

Romatizma en çok stresi seviyor
OluÅŸturulma Tarihi: Eylül 01, 2009 17:35

Kronik bir eklem hastalığı olan romatoid artrit, düzenli tedavi edilmediği taktirde yaşamı adeta esir alıyor.

Haberin Devamı

35-50 yaÅŸ arası kadınlarda erkeklere oranla daha çok görülen romatoid artriti stres, fazla kilo, sigara ve kafein de tetikliyor. Uzun süre ilaç kullanılmasını gerektiren hastalık, tedavi edilmediÄŸi taktirde, eklemlerde kalıcı sakatlıklar bırakıyor. "Gelecekte sakat mı kalacağım" korkusu yaÅŸayan romatoid artrit hastalarının hastalığıyla nasıl baÅŸa çıkacağını öğrenmek için de  bazen psikolojik destek almaları gerekiyor.Â

Eklemlerde ilerleyici yıkımlara ve sakatlığa neden olan 'Romatoid Artrit', hastalığını ve hastalığın seyrinde neler olabileceğini ve tedavisini Medical Park Hastaneler Grubu Göztepe Medical Park Hastane Kompleksi Romatoloji Uzmanı Dr.Musa Temel anlattı.

Romatoid artrit nedir ve nasıl bir hastalıktır?
 
 Vücudumuzun hareket etmesini sağlayan kaslar, kemikler, eklemler ve bu yapıları birleştiren bağlarda ağrı ve hareket kısıtlılığına, bazen de şişlik ve şekil bozukluğuna neden olan hastalıklara, genel olarak romatizma adı verilmektedir.
Romatoid artrit, en sık görülen iltihabi eklem hastalığıdır. Tedavi edilmediği taktirde giderek ilerleyen hastalık, eklemlerin yanında iç organları da etkileyebilir. Uzun sürelidir (kronik), ancak zaman zaman alevlenip arada uzun süreli sessiz dönemler de görülebilir. Hastalık kişiden kişiye büyük farklılıklar gösterebilmektedir.
 
Hastalığın belirtileri nelerdir? Hangi şikayetler ortaya çıktığında mutlaka doktora gidilmeli?
 
 Eklemlerde aÄŸrı, ÅŸiÅŸlik, ısı artışı, kızarıklık ve hareket güçlüğü gibi ÅŸikayetler ile baÅŸlar. Hastalığın aktif dönemlerinde halsizlik, hafif ateÅŸ gibi genel belirtiler olabilir. Gece ya da sabahları eklemlerde aÄŸrı ve tutukluk olup hareket etmede zorluk vardır, sonra hareket ettikçe yavaÅŸ yavaÅŸ açılma olur. Ancak aÄŸrılar ve tutukluk hastalığın ÅŸiddetine göre gün boyu devam edebilir. Sabahları olan bu hareket güçlüğüne sabah tutukluÄŸu denilmektedir. Sabah tutukluÄŸunun süresi ne kadar uzunsa hastalık o kadar aktif demektir. Genellikle el parmakları ve el bilekleri en sık etkilenen eklemlerdir. Romatoid artritde dirsek, omuz, boyun, çene, kalça, diz, ayak bileÄŸi ve ayak parmak eklemleri de tutulabilir.             Â
 
Görülme sıklığı nedir? Hangi yaş grubunda daha sık görülür?
 
Toplumda görülme sıklığı yaklaşık yüzde 0,5-1 kadardır. Ancak toplumdan topluma farklılıklar olabilmektedir. Genellikle genç-orta yaşlı erişkinlerin hastalığıdır ancak daha erken ve geç yaşlarda da ortaya çıkabilir. Kadınlarda erkeklere göre 3 kat daha fazla görülür.
 
Hastalığın nedeni nedir? Ortaya çıkmasında hangi faktörler etkilidir?
 
Nedeni tam olarak bilinmeyen bu hastalıkta genetik olarak yatkın kişilerde geçirilen bir enfeksiyonun (mikrobik hastalığın) bağışıklık sisteminde bozulmaya yol açarak Romatoid artrite neden olduğu düşünülmektedir. Eklemlerde iltihap hücreleri toplanır ve bu hücrelerden dokulara zarar verecek maddeler (enzim, antikor, sitokin) salgılanır.
 
Genetik bir hastalık mıdır?

Haberin Devamı

 Romatoid artrit doğrudan anne-babadan çocuğa geçen genetik bir hastalık değildir. Ancak ailede olması bir miktar yatkınlık oluşturabilir. Romatoid artritli birçok hastada HLA-DR4 adı verilen bir genetik belirleyicinin bulunduğu gösterilmiştir.
 
Enfeksiyonların (mikrobik hastalıkların) rolü var mı?

Haberin Devamı

Birçok araştırmacı ve hekim hastalığın başlangıcında enfeksiyonun rolü olabileceğini düşünmektedir, ancak bu durum kanıtlanmış değildir. Romatoid artrit bulaşıcı bir hastalık değildir.
 
Hangi organları etkiliyor?
 
 Hastalık genellikle eklemler ve çevresindeki dokuları etkilemektedir. Tedavi edilmediği taktirde eklemlerde harabiyet yaparak şekil bozukluğu ve kalıcı sakatlıklara yol açabilir. Eklemlerin dışında kalp, akciğer gibi iç organlar da tutulabilir.
 
Nasıl teşhis ediliyor?
 
 Romatoid artrit tanısı için, şikayetlerin ayrıntılı bir şekilde sorgulanması ve eklemleri de içine alan tam bir fizik muayene yapılması gereklidir. Belirli laboratuvar testleri ve röntgen incelemeleri istenebilir. "Romatoid faktör" ve "Anti CCP" adı verilen testlerin pozitifliği tanıyı destekler. Yüksek eritrosit sedimantasyon hızı ve yüksek CRP, hafif kansızlık diğer laboratuvar bulguları arasındadır. Kesin tanı, hastanın hekim tarafından bir bütün olarak değerlendirilmesi ile konur.
 
Nasıl tedavi ediliyor?
 
 Romatoid artrit tedavisi esas olarak ilaçlarla yapılmaktadır. Bu amaçla kullanılan ilaçlar 2 gruba ayrılır.
 
1. Åžikayetleri gidermeye yönelik: Bu gruptaki ilaçlar çabuk etki eder, ilacı alır almaz etkisi baÅŸlar ilaç kesildiÄŸinde etkisi biter. Aspirin, steroid olmayan anti-romatizmal ilaçlar, aÄŸrı kesiciler, gerektiÄŸinde kortizon                                                        Â
                                              Â
2. Hastalığın seyrini etkileyen ilaçlar: Bu gruptaki ilaçların etkisinin oluşması için belirli bir süre geçmesi gerekir. Ancak bu ilaçlar hastalığın eklem harabiyeti yapıcı etkisini önlemeye yönelik ilaçlardır ve ilacın kesilmesi durumunda da etkileri bir süre daha devam edebilir Tedavi hastaya özel planlanır; bunda da hastalığın şiddeti, eşlik eden sağlık problemleri ve bireysel özellikler ve gereksinimler ön planda tutulur. Özellikle akut alevli dönemlerde ilgili eklemlerin istirahati önerilir. Akut dönem dışında, hastanın kendini iyi hissettiği zamanlarda dengeli olarak verilmiş egzersizler hastaya yarar sağlar.
 
Tedavi edilmediğinde nasıl bir tablo ortaya çıkıyor?
 
Hastalığın seyri kişiden kişiye farklılıklar gösterebilir. Zaman zaman artan hafif şikayetler olabileceği gibi sürekli ve ağır seyredip tedavi edilmediği taktirde eklemlerde harabiyet yaparak kalıcı sakatlıklara ve iç organ tutulumlarına yol açabilir.
 
Hastalıktan korunmak mümkün mü?
 
Romatoid artritin nedeni tam olarak bilinmediğinden dolayı korunma tam olarak mümkün değildir. Ancak hastalığın tanısının erken dönemde konulabilmesi çok önemlidir. Çünkü, eklem harabiyeti oluşumu erken dönemde başlamaktadır. Tedaviye ne kadar erken başlanırsa, kalıcı eklem hasarı oluşumunun engellenmesi o kadar başarılı olur.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!