Rol için üç ayda İsveççe öğrendim

Güncelleme Tarihi:

Rol için üç ayda İsveççe öğrendim
Oluşturulma Tarihi: Haziran 19, 2006 00:00

Ödül törenlerinin vazgeçilmez sunucusu Korhan Abay, İsveç yapımı "Kapılara Dikkat" adlı filmde başrolü üstlendi. Türkiye’den İsveç’e göç etmiş bir kalp doktorunu canlandıracak olan Abay, rolü için üç ayda İsveççe öğrenmeyi de başardı. Şu sıralar çekimler nedeniyle Stockholm’de bulunan Abay’la film üzerine konuştuk.

Her yıl olduğu gibi, bu sene de sunuculuğunu Korhan Abay’ın yaptığı Afife Tiyatro Ödülleri töreninde birçok tiyatrocu koşarak sahneye çıktı ve ödülünü kapıp gitti. Peki ya Korhan Abay? Aslında Abay da 1974 yılından beri tiyatroculuk yapıyor. Her ne kadar çok fazla oyunda yer almamış olsa da, yetenekli bir oyuncu. Ancak o her zaman ödülü alan değil, veren tarafta yer aldı.

Kaldı ki Korhan Abay’ın bu ödüllerde pek gözü de yok! "Oyuncular bütün sezon çalışıp o sahneye çıkabilmek için uğraşıyorlar. Ama ben zaten her sene o sahneye çıkıyorum. Ödülü bir kereliğine alan değil ama bütün ödülleri veren ve sunan kişi oluyorum. Bu yüzden beni aday göstermelerine gerek bile yok" diyen Abay, Türkiye’deki tiyatro ve sinema filmlerinde aradığı kaliteyi bulamadığını da sözlerine ekliyor.

TİYATRO BENİM İÇİN SADECE DENEYİMDİ

Sahne aldığı birkaç oyundan sonra tiyatronun kendisi için sadece bir deneyim olduğunu söyleyen Korhan Abay, Türkiye’deki sanatçıların ticari oyunlarda oynamak zorunda kaldıklarını gördükçe tiyatrodan fazlasıyla soğumuş.

Ve kendini farklı alanlarda geliştirmeye başlamış. Özellikle sunuculuk alanında iddiasını hálá sürdüren Abay, bildiği 6 dille kendine çok da fazla rakip görmüyor. Türkiye’deki yönetmenlerin global düşünemediklerine inanan usta sunucu, yıllarca sahnelerden ve filmlerden uzak kaldı. Ama geçen yıl İsveç’ten gelen bir teklifi reddedemedi.

HELENA BERGSTROM’E HAYIR DİYEMEDİM

İsveç’te yaşayan sinema ve görüntü yönetmeni, aynı zamanda da yazar olan Güneş Karabuda’nın kızı Deniz Karabuda, yazdığı bir senaryo için filmin yönetmeni Helena Bergström’e Türkiye’den bazı oyuncuların listesini sundu. Bergström, Korhan Abay’ın sahip olduğu özellikleri okuyup oyunculuk yeteneğini de görünce teklif Abay’a sunuldu.

Filmde Türkiye’nin dışişleri bakanını ve İsveç’e göç etmiş Türk bir doktoru oynayacak iki Türk oyuncuya ihtiyaç duyulmaktaydı. Korhan Abay’a İsveççe bilmediği için dış işleri bakanı rolü teklif edildi ve o da bu teklifi kabul etti.

Bir süre sonra doktor rolünü sadece dil bilmediği için kaybettiğini öğrenen Korhan Abay, her şeyi bir kenara bırakıp İsveççe öğrenmeye başladı:

"Çekimlerin başlamasına daha altı ay olduğunu öğrenince, onlara İsveççe’yi o zamana kadar öğrenebileceğimi söyledim. Önce pek inanmadılar ama bana da güvenleri sonsuzdu. Bunun için Fransa’dan bir eğitim seti getirttim.

Her gün hem okuyup, hem arabada CD’sini dinleyerek öğrenmeye başladım. Farklı dil yapılarını bildiğim için de yeni bir dil öğrenirken fazla zorlanmadım. Ocak ayında beni sete davet ettiler. Bu arada telefonda onlarla hep İsveççe konuşmaya başladım ve çok etkilendiler.

Dolayısıyla sete ziyaretimden sonra doktor rolünü benim oynamam kesinleşti. Boş kalan dışişleri bakanı rolünüyse Rasim Öztekin’in oynamasına karar verildi."

AÇIK KALP AMELİYATINA BİLE GİRDİM

Filmde çok başarılı bir doktoru canlandıracağı için bir şeyler bilerek oynaması gerektiğini düşünen Abay, her ne kadar kan görmeye dayanamasa da, iki kere açık kalp ameliyatı izlediğini söylüyor.

KAPILARA DİKKAT

Filmde, Türkiye’nin en başarılı kalp-göğüs cerrahlarından biriyken çeşitli sorunlar nedeniyle ailesiyle birlikte İsveç’e yerleşmek zorunda kalan Sinan Demiroğlu ve ailesinin, bu ülkeye uyum sağlama çabaları, bazen eğlenceli, bazen hüzünlü bir üslupla anlatılıyor.

Filmin konusuna gelince: İsveççeyi yeterince bilmediği için mesleğini icra etmesine izin verilmeyen Sinan, metroda sürücü (vatman) olarak çalışmaktadır. Gururu nedeniyle gizlemeye çalıştığı derin hayal kırıklığı, eşi ve iki kızıyla ilişkilerini de ister istemez etkilemektedir.

Ailenin yabancı bir kültürün içinde dağılıp gitmesine ramak kalmışken, Sinan’ın çabaları ve liseden sınıf arkadaşı olan Türk Dışişleri Bakanı’nın İsveç’e resmi ziyaretiyle başlayan raslantılar zinciri, doktor ve ailesi için yeni ve umut dolu bir dönemin kapılarını aralayacaktır.

Filmin adı olan "Kapılara Dikkat" cümlesiyse, İsveç dilini iyi bilmeyen ve vatmanlık yapan doktorun hareket sırasında bu cümleyi yanlış söyleyerek "Delilere dikkat" demesinden geliyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!