Rod Stewart ve Muazzez Ersoy

Birbiriyle tamamen alakasız iki isim aslında. Fakat Rod Stewart’ın ‘The Great American Songbook Vol III’ adlı albümü çıkarmaya hazırlandığını okuyunca aklım karışıverdi.Malum, Rod Stewart, bir süre önce klasikleşmiş şarkıları yorumladığı ‘The Great American Songbook’ adlı bir albüm yapmıştı. Sadece ABD’de 2 milyon adet satmış bu nostalji albümü.Bunun üzerine aynı mantıkla ikinci albümü yaptı. O da 2 milyon satmış.Rod Stewart ‘Demek nostalji istiyorsunuz ha? Alın size nostalji, alın size...’ şeklinde üçüncü albümü de yapmış.Muazzez Ersoy’un sistematik nostalji zulmü kaç albüm sürmüştü hakikaten? Hatırlayan var mı?..Eller eski kocasına aitmişRolling Stone’un kapak konusu çok güzeldi. Dergi, Rock’n Roll’un 50’nci yılı nedeniyle, arşive dalmış ve hepsi kafama kazınmış 50 fotoğraf çıkarmış.Fotoğrafçılar süper, fotoğraflar süper, fotoğrafların hikayeleri de süper...Janet Jackson’ın meşhur bir pozu vardır. Üstü çıplaktır, ellerini başının üstünde kavuşturmuştur. Kotunun fermuarı hafif açıktır. Suratında müthiş masum bir ifade. İç gıcıklayıcı...Fakat göğüsleri gözükmez. Çünkü arkasından uzanan iki el göğüslerini tutmaktadır.1993’te Patrick Demarchelier’in çektiği fotoğraf, bu sene Superbowl’da sahneye çıktığında kazara göğsünün gözükmesinin yarattığı kadar büyük olay yaratmıştı.Fotoğraftaki ellerin kime ait olduğu da çok merak edilmişti haliyle.Jackson ellerin kime ait olduğunu hiç söylemedi. Ama fotoğrafı çeken Demarchelier, 11 yıl aradan sonra ellerin kime ait olduğunu açıklamış...Eller, Janet Jackson’ın artık evli olmadığı koreograf Rene Elizondo’ya aitmiş.Ben tahmin etmiştim zaten diyeceğim saçma olacak. Ama etmiştim... Saçma oldu...She Loves You. Yes, yes, yes!!!Çarşamba ve perşembe günü trafikte kaldığım sırada yanımdaki Rolling Stone ve Q dergileri bir anda can simidim oluverdi. İki dergiyi de ilan sayfalarına, okuyucu mektuplarına kadar hatmettim.Müzikal manada enformasyon yüklemesi yapıp yazı yazmaya oturunca, direkt okudukları geliyor insanın aklına.Q dergisi, ‘Bütün zamanların en iyi şarkı yazarları’nı kapak konusu yapmış. Son derece başarılı bir dosya.John Lennon ve Paul McCartney’e ayrılan sayfada, The Beatles’ın her şeyi değiştiren şarkılarından ‘She Loves You’nun nasıl yazıldığı da anlatılıyor.Laf olsun diye değil, hakikaten merak ederim, büyük şarkıların nasıl yazıldıklarını.Paul McCartney anlatsın: Bir akşam babamın evinde oturuyoruz. O içeride sigara içip televizyon seyrediyor... Oturma odasına gittik (John Lennon’la beraberler...) ve ‘Baba şunu bir dinlesene. Ne düşünüyorsun?’ dedik. ‘Çok hoş olmuş evlat ama etrafta ziyadesiyle Amerikancı bir hava var. Şunu she loves you, yes, yes, yes diye söyleseniz olmaz mı?’ dedi. ‘Baba sen hadiseye tam olarak uyanamadın ya!...’ dedik biz de...Bilinç akışı yöntemiyle bu kadar çevrilebilirdi okuduğum metin.Bunu okuduktan sonra şarkıyı kafamda ‘Yeah, yeah, yeah’ yerine ‘Yes, yes, yes’ diye söylemeye çalıştım. İyi olmuyormuş hakikaten, ki baba sözü dinlememişler...