Ezgi BAŞARAN
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 08, 2006 00:00
Paul Weller ismini daha önce duymayanlar için kısaca özetleyeyim. 30 yıllık müzik kariyeri, kurduğu efsanevi gruplar The Jam, Style Council ve solo çalışmaları ile İngiliz rock müziğinin önemli kahramanlarından.
1960-70’lerde İngiltere’nin güneyinde genç kuşağın başlattığı müzik ve yaşam tarzı Mod’un babalarından sayılır. Oasis’ten Arctic Monkeys’e kadar birçok yeni rock grubu onu örnek aldı. Bu yıl İngiliz müzik endüstrisince verilen Brits’de, "Müziğe Olağanüstü Katkı" ödülünü kazandı. Weller, bu yılki İstanbul Festivali’nin yıldızlarından. Önümüzdeki perşembe (13 Temmuz) saat 21.00’de Açıkhava sahnesine çıkmadan önce sadece Hürriyet’e konuştu.
Gruplarınız The Jam ve Style Council dağıldıktan sonra şarkı yapmaya ara verdiniz. Sebebi neydi?
- Zaman zaman her şeyi bırakıp durmam gerekiyor. Bu şekilde yeniden enerji topluyor, taze ve tamamen farklı biri olarak geri dönebiliyorum.
Hangi albümünüzü muhteşem bir dönüş olarak değerlendirirsiniz?-Wildwood ve As Is Now herhalde.
ÖDÜLLER UMURUMDA DEĞİLSize İngiltere’deki mod müziğin babası anlamına gelen Modfather diyorlardı ve bundan hoşlanmıyordunuz. Artık İngiliz pop-rock’ının ikonu diyorlar. Bu nasıl?
- Bilmiyorum. Ben öyle miyim böyle miyim, diye karar veremem ki. Oturup da "Ben bir ikonum" diye düşünemem. Yaşamak ve çalışmakla o kadar meşgulüm ki bunlara kafa yoracak vakit bulamıyorum açıkçası.
Bu sene Brit Awards töreninde müziğe olağanüstü katkılarınızdan dolayı onur ödülü aldınız. Bu sizin için büyük bir şey miydi?- Dürüst olmam gerekirse, pek umursadığımı söyleyemeyeceğim.
HERKES KUKLA KUKLACI BELLİ DEĞİLİngiltere’deki müzik listelerini altüst eden grubunuz The Jam’de daha politik şarkılar yapıyordunuz. Şimdi ilgilenmiyor musunuz politikayla?
- Siyaset canımı sıkıyor. Bugünkü politikacıların hepsi kukla. Kuklacı kim belli değil. Bu durumla ilgilenmemeye çalışıyorum.
İngiltere’de artık bir Tory (İngiltere’deki muhafazakar kanat için kullanılan deyim) olarak görüldüğünüz doğru mu?- Hiçbir zaman Tory olmadım. Hiçbir zaman da olmayacağım.
GENÇLER BENİ KEŞFETTİYSE DOĞRU YERDEYİMBeş çocuklu bir aile babası olmak sizin gibi bir rock starının yaşam tarzını nasıl etkiliyor?- İşimi zorlaştırıyor aslında. Ama çok güzel yanları var. Bir düşündüm de, aslına bakarsanız iş o kadar da umurumda değil. Çocuklarım benim hayatımdaki en güzel şey. En büyük başarı ve ödül onlar.
Son iki albümünüz sayesinde genç kuşağın da sizin müziğinizi dinliyor olmasından memnun musunuz?- Bu beni çok mutlu ediyor. Çünkü eğer gençler seni dinliyorsa, onlara hitap ediyorsan, günü yakalamışsındır. Doğru yerdesindir. Bu durum bana taze kan gibi geliyor.
Bosnalı çocuklar için Paul McCartney ile beraber bir yardım konseri düzenlemiştiniz. Bu tip yardım konserleri ve kampanyalarla ilgili geçen gün konuşurken "Bono gibi olmak için ruh hastası olmak lazım" dediniz. Size göre bu tip organizasyonların sağlıklı bir dozu mu var?
- Müziğin dünyadaki gelişmelerle ilgilenmesi gayet sağlıklı. Bana acayip gelen şey, kişilerin bir tür kurtarıcı olarak ortaya atılması. Demek istediğim buydu.
En yakın arkadaşınızın Oasis’in solisti Noel Gallagher olduğu doğru mu? Birbirinizin albümlerine yorum yapıyor musunuz?- Evet Noel en yakın arkadaşım. Albümlerimizi de birbirimize dinletir, fikir sorarız. Bu sıkıntı verici ve gergin bir olay değil bizim için. Eğleniriz.
Biletler Biletix gişelerinde.
KONSERİME NARGİLE VE NANE ÇAYI EŞLİK EDECEKLondra’da sürekli gittiğiniz bir Lübnan restoranı varmış. Orada hep nargile içiyormuşsunuz. Nereden çıktı?- Farklı kültürlerin alışkanlıkları ilgimi çekiyor. Nargilenin yanında naneli çay içmeye bayılıyorum.
İstanbul’da bir sürü nargile kafe var, biliyor musunuz?- Bilmiyordum, çok güzel bir
haber. Mutlaka deneyeceğim. Zaten İstanbul’u çok merak ediyorum ve konser için geldiğimde uzun uzun gezmek istiyorum. Konser teklifini kabul etmemde bunun da çok etkisi oldu.