Güncelleme Tarihi:
Son zamanlarda şarkıcılar arasında yeni bir moda var: Yabancı şarkıları alıp, Türkçe sözlerle söylemek. Ve tabii ki bu şarkılarla büyük sükse yaptıklarını da eklemek gerek. Bu akımın seneler evvel de var olduğunu ama son birkaç senedir büyük bir patlama yaşadığını da belirtelim.
Türk pop müzik sektöründe son 10 yıldır büyük bir patlama yaşanıyor. Bu patlamanın gerisinde ise, özellikle genç kesimin Türkçe sözlü pop müziğe gösterdiği ilgi kadar yabancı şarkıların da varlığı inkar edilemez. Dünya çapında ünlenen pek çok pop müzik şarkısı, bizim sanatçılarımız tarafından Türkçe sözlerle albümlere alınıyor ve dinleyiciye ulaşıyor. Tabii ki büyük sükse yapıyor bu şarkılar. Neredeyse yabancı müzik altyapısı hiç değiştirilmeden, sadece sözleri adapte edilerek kullanılan bu şarkılar, kısa sürede dillere dolanıyor ve unutulmuyor. Seneler öncesinde Nilüfer ve Ajda Pekkan gibi sanatçıların çok kullandığı bir yöntem olan yabancı şarkıları Türkçe'ye adapte etme fikri, anlaşılan bu aralar pek bir gündemde.
İşte dünden bugüne örnekleriyle yabancı şarkıları kullanarak patlama yapan sanatçılar.
Ajda Pekkan
Pop müziğin divası sayılan Ajda Pekkan, son albümünde ünlü yıldız Cher'in ‘‘Dove La More’’ isimli parçasına yer
verdi. Adını ‘‘Aşka İnanma’’ olarak değiştirdiği bu şarkıyla da pek bir sükse yaptı ünlü sanatçı. Hatta engin denizlere yelken açtığı klibiyle de, geçtiğimiz yazın en çok konuşulan şarkıcılarından biri olmayı başardı.
Mustafa Sandal
Kendi bestelerine çok güvenen ve albümleriyle satış rekorları kıran Mustafa Sandal da, sonunda dayanamadı ve son albümü ‘‘Akışına Bırak’’ta yıllardır dillerden düşmeyen ‘‘Joanna’’ şarkısını kullandı. ‘‘Hep Beraber’’ olarak adını değiştirip Türkçe sözlerle albümüne kattığı bu hareketli şarkı, Sandal'ın müzik kariyerinde son derece olumlu bir etki bıraktı.
Nilüfer
Güçlü sesi ve yorumuyla yıllardır pop müzik piyasasında dimdik ayakta duran Nilüfer, son albümünde Loreena McKennit'in şarkısını ‘‘Çok Uzaklarda’’ olarak yorumladı. Çektiği kliple olduğu kadar hüzünlü ses tonuyla da şarkıya bambaşka bir anlam giren Nilüfer, adeta ‘‘bu iş böyle yapılır’’ dercesine başarı sağladı. Şarkı hala dillerde.
Hülya Avşar
‘‘Sevdim’’ isimli single çalışması ve ses getiren klibiyle 2001'e hğzlğ bir giriş yaptı Hülya Avşar. Şarkının çok beğenileceğini de önceden biliyordu zaten. Çünkü ‘‘Sevdim’’in orijinali olan ‘‘Eleni’’ isimli parça,Anna Visi tarafından seslendirilmiş ve 2000 yılında dünya müzik piyasasında büyük bir yer kapmıştı. Tabii aynı etkiyi bizim ülkemizde de göstermişti bu şarkı. Ve Avşar, son single çalışmasıyla şimdiden listelerde hızla yükselmeye başladı bile.
Aşkın Nur Yengi
Artık şarkıcılığı olduğu kadar oyunculuğuyla da dikkat çeken Aşkın Nur Yengi ilk albümünde yabancı şarkıların nimetlerinden faydalanmıştı. İsrailli Azucar Moreno grubunun Eurovision'u kazandığı parça olan ‘‘Bandido’’, Yengi'nin ilk albümünde ‘‘Zehir Gibisin’’ olarak hayranlarının karşısına çıktı.
Tarkan
Tarkan Türk pop müziğinde kimselerin başaramadığını başaran Tarkan, artık dünyaca tanınan bir yıldız. Ama o, ilk albümünde yani sadece kendi ülkesinin dinleyicileri için çıkarttığı albümünde birçok yabancı uyruklu şarkıya da yer vermişti. Bunların içinde ise en çok ses getireni kuşkusuz Gypsy Kings imzalı unutulmaz şarkı, ‘‘Gözlerin’’ oldu.
UZMAN GÖRÜŞÜ
Sezen Cumhur Önal
BU konunun uzmanı kim olur diye düşündük ve Sezen Cumhur Önal'ı aradık. Ondan da, Türkçe sözlü pop müziğin tarihini öğrendik. 1949'da Orhan Boran'lı ve Tarık Gürcan'lı radyo günlerinde, dünyada da müzik konusunda bir gelişme görülüyor. Bir açılım oluyor müzik piyasasında. O dönemlerin müthiş tangoları, Necdet Korutürk ve arkadaşları, Celal İnce, Yaşar Güvenir, Şecaattin Tanyelli, Armağan Şenol ve Nevzat Yalaz gibi isimler tarafından söyleniyor. Müzikallerden kalan best-seller müzikler ve operetlerin dönemi 1950'ler. İşte o günlerde, batı müziği orkestraları bir bir kurulmaya başlanıyor. Türk müziğinin dışarıay da açılmaya başlaması söz konusu. Savaş sonrası Amerikan müziğinin etkisinde kalan Türkiye, değişik müzikler çıkarmaya başlıyor. 60'lı yıllarda tek yayın organı İstanbul, Ankara ve İzmir radyoları. İstanbul'da ise, İlham Gencer Çatı Lokali'nde genç seslere mikrofon veriyor. Ajda gibi bugünün ünlü sanatçıları onun lokalinde şarkı söylüyorlar. O zamanlar en büyük marifet bir şarkıyı yabancı şarkıcılara benzeterek söylemek. Batı müziğinin merkezi Paris olduğu için, Sezen Cumhur Önal da oraya gidip görüyor. Fecri Ebcioğlu da aynı dönemde bu yabancı müziğe Türkçe söz işine girişiyor. ‘‘Bak Bir Varmış Bir Yokmuş’’ şarkısını Ebcioğlu İlham Gencer'e yazıyor. Ve şarkı çok tutuyor. O arada İtalyanca ve Fransızca şarkılar da çok gündemde. Bu şarkıların sahipleri gelip buralarda kalıyorlar. Ebcioğlu ve Önal iki ayrı radyo programı yapıyorlar ve adeta bir yarış halindeler. Alpay, Erol Büyükburç gibi isimler, bu yabancı şarkıları çok meşhur yapıyorlar. Pop müzik 1960'larda böyle bir patlama yaşıyor. Aranjman denilen Türkçe sözlü pop müzik olayına giriliyor. Ertan Anapa'ya Tom Jones'un şarkıları yazılıyor, çünkü onun sesi en çok Jones'un sesine uygun. Ve bu böylece sürüp gidiyor. Ama Önal'ın en çarpıcı açıklaması, sonda geliyor: ‘‘O zamanki aranjmanlar olmasaydı, bugünün pop müziği de olamazdı’’ diyor.