Güncelleme Tarihi:
Savaş ÖZBEY
Üç kere yer ve sahip değiştiren Riddim onuncu yaşını Şenay Akay ile kutluyor. Neden mi? Ben de bilmiyorum. Hatta onlar da...Beyoğlu İmam Adnan Sokak’ta ilk açıldığında “zenci mekanı” diye ünlendi Riddim. “Beyoğlu’ndaki küçük Harlem” derdik. Aradan on yıl geçti; Riddim, büyüdü, serpildi, sahipler, yerler değiştirdi, son birkaç yıldır da eski rock bar Kemancı’nın mekanında. Siyahi müşteriler hâlâ geliyor ama tarzı epeyce değişmiş. Reggae gitmiş, artık sıkı bir r&b ve hip-hop mekanı.
Türk kızlarının Beyonce kliplerinden fırlamış gibi kıç çalkaladıklarını görebileceğiniz neredeyse tek mekan Riddim. Kıvraklıkta Beyonce’yi aratmayan Türklerin yanı sıra turistlerin, konsolosluklarda çalışan personelin ve tabii spor takımlarındaki yabancı oyuncuların da haftasonu kopma mekanı. En çok da voleybol, hentbol ve basketçilerin... O yüzden haftasonları boy ortalamasının 1.95’e vurduğu oluyor ve söylenen o ki 1.75’lik tıfıl yurdum insanı resmen komplekse giriyor. Reklamlardan, dizilerden gözünüzün ısırdığı tipler de yok değil. Rahat rahat dağıtma mekanına çıkmış adı, nasılsa kapısında paparazzi yok.
KOLEJ ÇOCUKLARIYLA DOLAPDERE BİTİRİMLERİ
Riddim’a gece 22.00 gibi gelmeye başlanıyor. Önce barda ve şahane Boğaz manzaralı terasında takılınıyor, 23.00-01.00 arası öylesine sallanılıyor ama ortam asıl kıvamını 01.00’den sonra bululuyor.
Sınıf mı? Sınıf mınıf yok. Amerikalı basketbolcu da, parlak kolej çocukları ve Dolapdere bitirimleri de beraber eğleniyor. Yalnız saçla ilgili çözemediğim bir sıkıntıları var. Çoğunluk ya kasket ya bere takıyor; yahut toptan dazlak. Hiçbir şey bulamayan da kafasına bir bant takıp gelmiş.
Gece kemale erdiğinde ince ince bir çember oluşturulmaya başlanıyor. O saate kadar kızlar daha iyi dans ediyor sanıyorsunuz. Fakat b-boy’lar sırayla çemberin ortasında hünerlerini sergilemeye başladı mı, mekan sahibinin neden artık dansçı çıkarmadığını anlıyorsunuz: “İçlerinde o kadar iyi dans edenler var ki, getirdiğim dansçıları rezil ediyorlar”.
Müziğin volümünü ve basını ciğerlerinizde hissediyorsunuz ama başınız kaldırıyorsa gayet eğlenceli şeyler çalıyor. En ağır abilerin bile yarım saatin sonunda vidaları gevşetip yo yo dansı yapmaya başladıkları vakıa. Gençseniz dans etmeye, “30 pılas”sanız da şirinliklerini görmeye ayırın bir akşamınızı. Giriş 30, bir votka-enerji 25 lira. Riddim, Taksim Sıraselviler Caddesi’nde. (212) 251 27 53
ÇATIŞMAYI TAKAN YOK
Riddim’da bir yıl önce bir silahlı çatışma çıkmış, 3 kişi ölmüştü. Etkiledi mi diye soruyorum, “Esamisi bile okunmuyor, ertesi akşam tıklım tıklımdık” diyorlar: “Yalnız Riddim google’landığında sürekli bunlar geliyor karşınıza, bizi bilmeyen adam nasıl bir yer acaba diye ürküyor.”
MEKANIN EN ÇILDIRDIĞI ÜÇ PARÇA
1. Pitbull Akon - Shut it Down
2. Busta Rhymes - Arab Money
3. Lose Control (Riddim’in kendine yaptırdığı özel parça)
Delicatessen lezzetleri evinizde
Nişantaşı geçen hafta yeni bir restorana kavuştu: Delicatessen. Daha önce İstinyepark’taki Mudo’da bir corner açan, bir süre marifetlerini Nupera’da sergileyen Elif Yalın, artık Mim Kemal Öke Caddesi’ndeki iki katlı yeni yerinde ağırlıyor misafirlerini.
Ağırlamakla kalmıyor; isteyene yiyip içtiklerinin satışını da yapıyor. Hatta bir yemeği önceden sipariş verirseniz pişirip evinize getiriyor, davetlerinizde servis de yapıyorlar.
Lokantanın girişine mini bir mağaza kurulmuş. Yediğiniz şarküteri ürünlerini, sosları, zeytinyağları, organik balı, simidi ya da kruvasanı beğenirseniz çıkışta buradan alıp eve de götürebiliyorsunuz. Yahut içtiğiniz lime margarita kokteylini sevdiniz, onun da litrelikleri var, alın evinize götürün.
Gidenler yemeklerin lezzetini anlata anlata bitiremiyor ama ucuz mu peki? Hiç değil. Nişantaşı ortalamasının da bir tık üstünde. Mesela Nutellalı tost 12 lira. Bonfileli sandviç 26, salatalar 27-28, patates püreli bonfile 34 lira. Lezzet düşkünüyseniz karar sizin. Çünkü bu kadar paranın üstüne, Elif Hanım’ın zaman zaman hakim olamadığı küstahlığını da çekerim diyorsanız, dükkan sizin. (212) 225 06 04.