Oluşturulma Tarihi: Kasım 25, 2004 00:00
Yaratıcılık sınırlarını zorlarken, yaşadığımız pek çok ana ve biriktirdiğimiz pek çok imgeye başvururuz farkında olmadan. Gündelik yaşamda karışımıza çıkan ve bizi etkileyen pek çok şey birleşerek, bizim enerjimiz ve hayalgücümüz olurlar. Bazen bir film sahnesi, bazen ilginç bir form, bazen bir kar tanesi...Daha sonra, belki de çok çok daha sonra, bütün bunlar başka imgelerle birleşerek bir yazıya, bir desene ya da bir fikre ilham verirler. Kendini anlatmanın en iyi yolu olan renkler de, işte bu birikimlerimizin sonunda yaptığımız tercihlerden biridir. Renkleri nereden öğreniriz? Doğadaki çiçeklerden, hayvanlardan, denizin altından... Gökyüzünün hareketlerinden... Şehrin dengesiz mimarisinden... Pazar yerindeki kadınların entarisinden... Kısaca etrafımızda varolan ve üzerine gelen ışıkla sürekli değişen pek çok farklı imgeden. Renkler hakkında sürekli yeni şeyler öğreniyoruz. Yeni renklerle tanışıyor; renk tercihlerimizi değiştiriyor; onlardan aldığımız farklı enerjilerle farklı duygulara yöneliyoruz. Örneğin bu sayfada gördüğünüz renklere iyice bakın. Onlar olmasalardı, beyaz bir sayfada üzerindeki kelimeler, dikkatinizi ne kadar çekerdi ki? Renk seçimi, bir anlamda kendimizi ifade şeklidir. Gün içinde sürekli renklerle ilgili seçimler yapar dururuz. Bazen kanepenin hangi rengini alacağımıza dair bilinçli bir
seçim; bazense raftaki hangi renk diş fırçasına elimizi attığımız gibi bilinçsiz bir seçim. Renklerin duygularımız üzerinde etkili olduğu da kesin. Herkesi harekete geçiren, rahatlatan ve hüzünlendiren renkler farklıdır çünkü. Tasarım açısından ise renk, ışığa göre değişen ve bu özelliği nedeniyle oynamaya çok elverişli bir unsurdur. Sabah ışığı tüm tonlara parlaklık verirken, akşamüstü ışığı bütün renklere sarı ve gri bir örtü örter. Okyanusun yaz güneşindeki rengi koyu yeşil-maviyken, fırtınayla birlikte lacivertin en koyusunu alarak korkutucu bir görüntü yaratır. Doğru yere yerleştireceğiniz tek bir ampulle, duvardaki boya rengini, kumaşın üzerindeki çizgileri ve sonuçta tüm bir odanın havasını değiştirme gücünüz vardır. Gölgeler de, farklı renkler üzerinde farklı efektler oluştururlar. Eviniz için renk skalalarını belirlerken, dergilerde ve vitrinlerde gördüğünüz binlerce ton arasından kendinize en yakın bulduğunuzu seçerseniz pişman olmazsınız. Yine de bu senenin önerilerini bilmeliyim diyorsanız, ünlü trendsetter Nelly Rodi’nin 2005 seçimlerini de yazdım size.2005’in renkleriFransa’nın ünlü stil ajanslarından Nelly Rodi’nin öngörülerine göre, 2005’in ana temaları ve renkleri: 1. Opulence (Servet, zenginlik ve bolluk): Maksimalist tarz tüm ihtişamıyla önümüzde. Doğuya ait oryantal etkiler ön planda. Bu arada Türk ve Rus tarzı gözdeleşiyor. Materyal olarak deri, renk olarak altın, bakır ve kehribar rengi. 2. Elegance (Zarafet ve şıklık): 30’lu yılların etkisi Hollywood başlığıyla geliyor. Feminen ve maskülen tarzı birlikte izliyoruz. Renkler ise siyah, mavi, oranj, kahverengi ve kırmızı. 3. Resurgence (Yeniden dirilme): Dolce Vita ruhuna hoşgeldiniz! İtalya’da tatil, 50’ler, genç tavır, iyimserlik ilk kodlar. Renkler çok canlı: pembe, mor ve yeşil. 4. Impertinence (Küstahlık): Kadınsı, romantik yaklaşımlar avucumuzda. Güller, hand-made aksesuvarlar, kristal takılar ve danteller var. Renklerse pastel. TAKİPBeyaz güzeldirÖzellikle modern tasarımların baştacı olan beyaz, Sihir Mobilya’nın "Avantgardesign" ismiyle açtığı yeni showroom’unun ana konsepti olmuş. Beş katlı showroom’un iki katında yatak odaları, üç katında ise
yemek ve oturma grupları sergileniyor. Tel: (0212) 282 50 00KEŞİFVızzzzzzLin Aydınlatma’da gördüğüm bu aydınlatmanın adı Mosquito. Sivrisineğin böyle sevimlisini daha önce görmüş müydünüz? Başucu ya da masaüstü aydınlatması için düşünebilirsiniz.FİKİRHELLO! Decor çıktıDünyanın en çok satan
magazin dergisi HELLO!’nun Türkiye edisyonu, bu hafta tam bu köşenin tutkunlarına göre bir dergi daha veriyor: HELLO! Decor. Neler mi var? Ãœnlü evler, yeni stiller, mimar ve tasarımcıların önerileri... Hemen alın!Â
button