Reklamla gelen şöhret

BİR GECEDE ŞÖHRET OLDU (FOTO-GALERİ)

Ama İynemli’nin yıldızının aslında ıtalyan futbolcu taklidi yaptığı bir reklamla parladığını çok az kişi anımsıyor.

Daha genç göstermek için sporu bıraktım

Oyunculuk kariyeriniz nasıl başladı?�

- Ağabeyim tiyatrocu, ablam da ses sanatçısı. Ağabeyim beni cast ajansına yazdırmıştı, reklamlarda oynuyordum. Ama annem “Evde zaten iki sanatçı var” dedi ve başka bir meslek seçmemi istedi. Ben de uçak mühendisliği bölümüne girdim. Ama bu dizi için teklif gelince kaydımı dondurdum.

“Bu dizi tutmazsa bir yılım boşa gidecek” diye korkmadınız mı hiç?

- Okulumu dizinin tuttuğunu gördükten sonra sondurdum. Hem okula hem de işe aynı anda konsantre olamayacağım için öğrenimime seneye devam etmeye karar verdim. Ailem ilk zamanlar biraz karşı çıktı ama sonra onlar da kabullendi. Ben taklitler yaparak, Ata Demirer izleyerek büyüdüm. Lisede tiyatro yaptım. Oyunculuk hevesimi onlar da biliyordu yani...

“Öyle Bir Geçer Zaman ki” ekibine nasıl katıldınız peki?

- Yönetmen Zeynep Günay Tan, rol aldığım bir reklam filmini izlemiş, performansımı beğenince deneme çekimine çağırmaya karar vermiş. Çekime gittim, bir hafta sonra arayıp ekibe katılmamı istediler. Karakteri çok sevdiğim ve kendimi gösterme fırsatı bulacağımı düşündüğüm için kabul ettim.

Mete rolü için bir ön hazırlık yapmanız gerekti mi?

- 1960’lı yılları öğrenmek için bol bol kitap okudum ve dönem filmleri izledim. Ayrıca fiziksel bir hazırlık süreci geçirmem gerekti. Ben 20 yaşındayım, Mete ise lise öğrencisi. Daha küçük göstermek adına spor yapmayı bıraktım, sıkı bir diyetle dört kilo verdim. Saç modelimi de değiştirdim tabii.

Rol gereği mandolin çalıyorsunuz. Bunun için ders almanız gerekti mi yoksa önceden biliyor muydunuz?

- Evet, Bakırköy’deki Orpheus Müzik Kursu’nda mandolin dersi aldım. Ayrıca ablam da bana çok yardımcı oldu.

Dizinin ilk bölümünün yayınlandığı gün Facebook’taki sayfanıza binlerce ekleme talebi gelmiş, internette adınıza hayran siteleri açılmış. Bu kadar büyük bir ilgi bekliyor muydunuz?

- Dürüst olmak gerekirse, hiç beklemiyordum. Çok şaşırdım. Bu proje bir senedir hazırlanıyor, ön hazırlıkları dört ay sürdü, biz de 2,5 aydır çalışıyoruz. Emeğimizin karşılığını alacağımıza inanıyorduk ama bir anda bu kadar ilgi göreceğimizi düşünmüyordum. ılk bölümün yayınından sonra Facebook’tan 432 arkadaşlık isteği geldi. Ertesi gün bu sayı 1000’e ulaştı. Bu kadar kısa sürede nasıl böyle oldu anlayamadım. Bir de grup kurmuşlar, orada Mete’nin babasına bıçak çektiği sahneyle ilgili kendi aralarında tartışıyorlar. Bir grup hak veriyor, diğer grup “Her ne olursa olsun babaya öyle yapılmaz” diyor...

Peki Facebook’tan gelen arkadaşlık taleplerine yanıt verdin mi?

- İlk önce eklemeye başladım. Sonra baktım 200-300 kişi kabul etmişim. Sonra insanlara teşekkür mesajı atayım dedim, bir baktım iki saat geçmiş ve hâlâ cevaplayamadığım birçok kişi var. Bu yüzden bırakmak zorunda kaldım.

TANINMAMAM GEREKTİĞİ İÇİN ŞAPKA TAKIYORUM

Artık tanınan biri olduğunuzu ilk ne zaman anladınız peki?

- İlk bölüm yayınlandıktan sonra... Yolda bir arkadaşımla konuşurken yanıma bir kadın geldi, “Dizinizi çok severek izliyoruz, çok güzel” dedi ve fotoğraf çektirmek istedi.

Tanınmak özel hayatını olumsuz yönde etkiledi mi?

- şapka takmaya başladım. Dönem filmi çektiğimiz için günlük yaşantımızda çok görünmememiz lazım. Özel hayat derseniz, bir kız arkadaşım olmadığından olumlu ya da olumsuz bir etki söz konusu değil.

OSCAR’LIK PERFORMANS

Aras Bulut ıynemli, dizinin bu hafta ekrana gelen bölümünde kendi sınırlarını bile aştı. Senaryo gereği babasına duyduğu öfkeyi dizginleyemeyip evi ateşe veren genç oyuncu, milyonları ekrana kitledi ve o birkaç dakikalık sahneyle ustalardan da büyük övgü aldı. ıynemli’nin performansıyla ilgili Twitter’a yorum yazanlardan biri de Mehmet Günsür’dü: “Öyle Bir Geçer Zaman ki’de adrenalin tavan yapmış durumda. Bu Mete denen çocuk Oscar’lık performans sergiliyor diyeyim size.”