Reklamda yaratıcılık tek bir mecraya hapsedilemez
Güncelleme Tarihi:
Ayten SERİN
Oluşturulma Tarihi: Mart 02, 2008 00:00
Hürriyet Gazetesi Reklam Grup Başkanı ve İcra Kurulu Üyesi Ayşe Sözeri Cemal, bu yıl beşincisi gerçekleşen "Kırmızı, Basında En İyiler Reklam Ödülleri"ni değerlendirirken, reklamda yaratıcılığın televizyonla sınırlı olmadığına dikkat çekti. Ayşe Sözeri Cemal, "Kırmızı, 5 yıllık geçmişinde yaratıcılığın farklı mecralara taşınabildiğini ortaya koydu" dedi.
KIRMIZI Basında En İyiler Reklam Ödülleri, bu yıl beşinci kez sahiplerini buldu. Basın ilanlarında yaratıcılığı destekleyen ödül için tam 1188 reklam başvurdu, toplam 33 ödül verildi. Kırmızı ödülleri bu yıl biraz daha genişlemekle kalmadı, bazı yenilikler de yapıldı. Hürriyet Reklam Grup Başkanı ve İcra Kurulu Üyesi Ayşe Sözeri, "En önemli hedefimiz tabii basın ilanlarında yaratıcılık ve kalitenin arttırılması. Ancak bu yıl özel olarak yazının önemini de vurguladık" dedi.
BASINDA İŞİN BAŞI YAZI: Kırmızı’nın beşinci yılında beş kategorilik bir ’teknik dal’ oluşturulduğunu hatırlatan Ayşe Sözeri Cemal, şöyle konuştu: "Kısa reklam metni, uzun reklam metni, sanat yönetimi, illüstrasyon ve reklam fotoğrafı. Bunlar reklamcılığın zanaat yanları. Reklamı oluşturan unsurları teker teker ele aldığımızda legonun parçaları gibiler. Burada bu yıl en önem verdiğimiz nokta, yazı ile ilgili kısım oldu. Biz basınız ve basında işin başı yazı. Yazı deyince akan sular duruyor. Zaten iletişimin başı da yazı. Hiçbir mecra yazı olmadan var olamıyor. Nereye bakarsak bakalım iletişimde her şey yazıyla başlıyor. Televizyon reklamı da sinema filmi de. İyi yazmak zor bir iş, dolayısıyla basın reklamı yapmak da zor."
YARATICILIK TV İLE SINIRLI DEĞİL: Kırmızı Ödülleri’nin basın reklamlarında yaratıcılığı ödüllendirme misyonu ile yola çıktığını hatırlatan Ayşe Sözeri Cemal, sözlerini şöyle sürdürdü: "Fakat kağıt üzerindeki misyonu dışında daha geniş perspektifli bir işi de var. 2000’deki global çalkantıdan sonra dünyada reklamcılık alanında yaratıcılık sanki elektronik mecralarla ve sadece televizyonla sınırlıymış gibi bir akım oluştu. Ticari iletişim çok fazla görselliğe dayandı. Sadece Kırmızı’da değil dünyadaki diğer reklam yarışmalarında da görülen bir gelişme bu. Kırmızı’nın beş yıldır grafiğe yaptığı, metne yaptığı vurgu şu: Yaratıcılık sadece televizyonla sınırlı değil, diğer mecralarda, özellikle basında da yaratıcı olmak mümkün. Yaratıcılık tek bir mecraya hapsedilemez. Kırmızı’nın beş senede en büyük başarısı nedir, diye sorulursa verebileceğim cevap bu: Yaratıcılığı farklı mecralara taşıyabilmek."
Hiç metni olmayan işte bile metin yazarının katkısı vardır
İYİ bir entelektüel birikimin, ciddi bir yaratıcı güç gerektirdiğine dikkat çeken Ayşe Sözeri Cemal, şunları söyledi: "Kırmızı’nın beşinci yılından itibaren reklam metninin de ödüllendirmesi bizce bu yüzden son derece önemliydi. Reklamda bitmiş ürün ortaya çıkmadan önce emeği geçen pek çok aktör var. Bunlardan biri de reklam metin yazarı. Gazete ve dergilerde gördüğümüz hiç metni olmayan, son derece çarpıcı işlerde bile bir reklam metin yazarı vardır. Reklamın içinde fiziksel bir metin görmesek bile, işin içinde yine bir metin var, ya da en azından fikrin oluşmasında metin yazarının katkısı bulunuyor. Son yıllarda metni az olan reklamlar moda oldu denebilir. Böyle akımlar var, reklamda kimi zaman metin, kimi zaman fotoğraf çok önemli oluyor. Ama metin her zaman en önemli unsurlardan biri, ondan vazgeçmek mümkün değil."
Türkiye’de toplam gazete satışları hiç de düşük değil
AYŞE Sözeri Cemal, Türkiye’de gazete satışlarının hiç de düşük olmadığını belirterek, şöyle konuştu: "Dünya Gazeteler Birliği’nin (WAN) yaptığı listelemeye göre hiç de düşük değil. 2007 rakamları, Türkiye’de her bin yetişkine düşen gazete oranında Türkiye’nin Belçika, Fransa, İspanya ve İtalya gibi bir çok Avrupa ülkesinden yukarıda. 5 milyonun üzerinde toplam gazete satışı var. Ertuğrul Özkök de ’Gazete ve televizyonlardan bütün reklamlar çıkmış olsa hayatımız ne kadar renksiz olurdu’ demişti. Çünkü onlar hayatın çok önemli bir parçası."
Hakkı Devrim’in esprileri ödül törenini renklendirdi
TÜRKÇENİN düzgün kullanımı konusunda çok hassas olduklarını vurgulayan Ayşe Sözeri Cemal, bu mesajı Kırmızı ödül töreninde esprili bir şekilde vurgulamak için Radikal Gazetesi Yazarı Hakkı Devrim ile ortak bir çalışma yaptıklarını belirterek, şunları söyledi: "Ödül töreninde seyircilerin arasında ön sırada Hakkı Devrim oturuyordu. Tören sırasında kamera Hakkı Devrim’e döndü, Hakkı Bey ödül kazanan işler hakkında yorumlarda bulundu. Hem ilginç, hem espriliydi yorumları."
BASINDA İŞİN BAŞI YAZI: Kırmızı’nın beşinci yılında beş kategorilik bir ’teknik dal’ oluşturulduğunu hatırlatan Ayşe Sözeri Cemal, şöyle konuştu: "Kısa reklam metni, uzun reklam metni, sanat yönetimi, illüstrasyon ve reklam fotoğrafı. Bunlar reklamcılığın zanaat yanları. Reklamı oluşturan unsurları teker teker ele aldığımızda legonun parçaları gibiler. Burada bu yıl en önem verdiğimiz nokta, yazı ile ilgili kısım oldu. Biz basınız ve basında işin başı yazı. Yazı deyince akan sular duruyor. Zaten iletişimin başı da yazı. Hiçbir mecra yazı olmadan var olamıyor. Nereye bakarsak bakalım iletişimde her şey yazıyla başlıyor. Televizyon reklamı da sinema filmi de. İyi yazmak zor bir iş, dolayısıyla basın reklamı yapmak da zor."
YARATICILIK TV İLE SINIRLI DEĞİL: Kırmızı Ödülleri’nin basın reklamlarında yaratıcılığı ödüllendirme misyonu ile yola çıktığını hatırlatan Ayşe Sözeri Cemal, sözlerini şöyle sürdürdü: "Fakat kağıt üzerindeki misyonu dışında daha geniş perspektifli bir işi de var. 2000’deki global çalkantıdan sonra dünyada reklamcılık alanında yaratıcılık sanki elektronik mecralarla ve sadece televizyonla sınırlıymış gibi bir akım oluştu. Ticari iletişim çok fazla görselliğe dayandı. Sadece Kırmızı’da değil dünyadaki diğer reklam yarışmalarında da görülen bir gelişme bu. Kırmızı’nın beş yıldır grafiğe yaptığı, metne yaptığı vurgu şu: Yaratıcılık sadece televizyonla sınırlı değil, diğer mecralarda, özellikle basında da yaratıcı olmak mümkün. Yaratıcılık tek bir mecraya hapsedilemez. Kırmızı’nın beş senede en büyük başarısı nedir, diye sorulursa verebileceğim cevap bu: Yaratıcılığı farklı mecralara taşıyabilmek."
Hiç metni olmayan işte bile metin yazarının katkısı vardır
İYİ bir entelektüel birikimin, ciddi bir yaratıcı güç gerektirdiğine dikkat çeken Ayşe Sözeri Cemal, şunları söyledi: "Kırmızı’nın beşinci yılından itibaren reklam metninin de ödüllendirmesi bizce bu yüzden son derece önemliydi. Reklamda bitmiş ürün ortaya çıkmadan önce emeği geçen pek çok aktör var. Bunlardan biri de reklam metin yazarı. Gazete ve dergilerde gördüğümüz hiç metni olmayan, son derece çarpıcı işlerde bile bir reklam metin yazarı vardır. Reklamın içinde fiziksel bir metin görmesek bile, işin içinde yine bir metin var, ya da en azından fikrin oluşmasında metin yazarının katkısı bulunuyor. Son yıllarda metni az olan reklamlar moda oldu denebilir. Böyle akımlar var, reklamda kimi zaman metin, kimi zaman fotoğraf çok önemli oluyor. Ama metin her zaman en önemli unsurlardan biri, ondan vazgeçmek mümkün değil."
Türkiye’de toplam gazete satışları hiç de düşük değil
AYŞE Sözeri Cemal, Türkiye’de gazete satışlarının hiç de düşük olmadığını belirterek, şöyle konuştu: "Dünya Gazeteler Birliği’nin (WAN) yaptığı listelemeye göre hiç de düşük değil. 2007 rakamları, Türkiye’de her bin yetişkine düşen gazete oranında Türkiye’nin Belçika, Fransa, İspanya ve İtalya gibi bir çok Avrupa ülkesinden yukarıda. 5 milyonun üzerinde toplam gazete satışı var. Ertuğrul Özkök de ’Gazete ve televizyonlardan bütün reklamlar çıkmış olsa hayatımız ne kadar renksiz olurdu’ demişti. Çünkü onlar hayatın çok önemli bir parçası."
Hakkı Devrim’in esprileri ödül törenini renklendirdi
TÜRKÇENİN düzgün kullanımı konusunda çok hassas olduklarını vurgulayan Ayşe Sözeri Cemal, bu mesajı Kırmızı ödül töreninde esprili bir şekilde vurgulamak için Radikal Gazetesi Yazarı Hakkı Devrim ile ortak bir çalışma yaptıklarını belirterek, şunları söyledi: "Ödül töreninde seyircilerin arasında ön sırada Hakkı Devrim oturuyordu. Tören sırasında kamera Hakkı Devrim’e döndü, Hakkı Bey ödül kazanan işler hakkında yorumlarda bulundu. Hem ilginç, hem espriliydi yorumları."