Güncelleme Tarihi:
* Yoğun bir çalışma temponuz var. Ve işiniz insanların keyifli zaman geçirebileceği yaşam alanları yaratmak. Peki, siz bu tempoda kendi yaşam alanınıza vakit ayırmaya, keyif yapmaya fırsat buluyor musunuz?
- O dediğinizi daha çok sezon arasında yapıyorum. Bu tempodan özellikle çocuklarım şikayetçi. Ama Kanal D ile birlikte yaptığımız bu çalışma tüm yorgunluğa değiyor; insanlara sevgi, saygı ve paylaşımı gösteriyor, yaşadıkları mekânlardan keyif alabilmelerini sağlıyoruz.
* “Evim Şahane” bir üç sene daha devam eder mi sizce?
- Bugün çocuklar gelip benden imza istiyor, “Biz de mimar olmak istiyoruz” diyorlar. Bu çok güzel bir duygu. Kanal D ve D Yapım desteğiyle senelerce devam ederiz.
* Geçen sezon görme engelli bir ailenin evini düzenlediniz. O işi tamamlarken gözlerinizi bağlamayı tercih ettiniz, neden?
- Bizde hiç kurgu yok, ilk önce onu söyleyeyim. Her şey gerçek ve net... Çünkü ben oyuncu değil mimarım. Orada gözümü kapatırken görme engelli çifti kıracak ya da rencide edecek bir şey yapmamam gerektiğinin bilincindeydim. Bu yüzden öncelikle onlardan izin aldım. Sebebi de onların hislerini ve neler yaşadıklarını bir nebze de olsa anlayabilmek istememdi.
* Neler hissettiniz gözleriniz kapanınca?
- Çok duygusal bir andı. Bir anda her yer kararınca, gözlerimle değil ellerimle görmeye başladım.
PEMBE TONLARI İNSANI RAHATLATIR
* Gelelim yeni sezona... Ne gibi yenilikler bekliyor izleyiciyi?
- Bu sezon öncelikli planlarım arasında afet evlerini yapmak ve yine engellilerin yaşamlarına dikkat çekmek var. Bir de yaşlılarımızın pek çok ihtiyacı oluyor, birkaç küçük detayla onların hayatını kolaylaştırabileceğimizi göstermek istiyorum.
* Evlerini yeniden düzenlediğiniz aileler arasından sonucu beğenmeyenler çıktı mı?
- 300 ev yaptıysak içinden beş aile beğenmemiştir. Bir tanesi çamurdan şikâyetçi oldu. “Benim bahçem vardı, neden yine bahçe yaptınız?” dedi. İkincisi ısrarla televizyon almamızı isteyen bir aileydi, ben de özellikle almadım. Diğerlerini hatırlayamıyorum inanın.
* Neden almadınız?
- Her evde yerine getirilmesi gereken bazı standartlar vardır. Bazen konuk olduğumuz evlerde yerde oturduklarını, ama bir köşede son model televizyon olduğunu görüyoruz. Oysa öncelikle temel ihtiyaçların karşılanması gerekir. Televizyon amaç değil araç olmalı.
* Sözünü ettiğiniz olmazsa olmaz standartlar ne peki?
- Evde dinlenme alanları olması gerek. Banyolarda ve yatak odalarında tutunacak ya da dinlenecek köşeler bulunmalı.
* Gözlemlediğim kadarıyla çoğunlukla fuşya, pembe ve mor renkleri kullanıyorsunuz, bunun özel bir sebebi var mı?
- Fuşya ve pembenin insanı rahatlatan bir etkisi vardır. Ama bu renkleri sadece kadınlar kullanır gibi bir önyargı var. Böyle bir şey yok aslında... Herkes evinin bir köşesinde bu renkleri kullanmalı. Mor, zenginlik rengidir, kraliyet rengi olarak geçer. Pembenin de rahatlatıcı etkisi vardır.
* Peki kullanılmasını önerdiğiniz farklı renkler de var mı?
- Yatak odalarında turuncu ve kırmızı kullanılmasını öneriyorum. Bir de rejim yapmak isteyen hanımlar mutfaklarını maviye boyatsın. Mavi renk doğada zehirli olan şeyleri anımsatır. O yüzden az yersiniz. Eğer mutfakta fast food zincirlerinin rengi olan kırmızıyı kullanırsanız iştahınız açılır.
YATAK ODASINDA AYNA BULUNMAMALI
* Aynalar nasıl kullanılmalı?
- Ben psiko-mekân adında yepyeni bir akım yaratma çabasındayım. Feng Shui’de yatak odalarında ayna olmaz. Çünkü uyuduğunuzda ruhunuzun kalkıp kendi aksini aynada göreceğine, dolayısıyla dinlenemeyeceğine inanılır.
* Yatak odasında hiç mi ayna olmayacak yani?
- Yatak odalarındaki aynalar, izlenme hissi yaratacağından insanı rahatsız edebilir. Ayna evlerde dengeli kullanılmalı. Mekâna derinlik vermesini sağlayacak noktalara ya da yetersiz gün ışığı durumunda ışığı yansıtacak köşelere yerleştirilmeli. Yatağın hemen karşısında olması hem cinsel hem de duygusal açıdan çöküntüye yol açabilir.
FUŞYA TUTKUM KIZIMIN DOĞUMUYLA BAŞLADI
* Kendi evinizi kurarken, eşiniz tüm seçimleri size mi bıraktı?
- Evet, eşim genellikle seçimleri bana bıraktı.
* Nasıl bir ev oldu peki?
- Bizim ev gösterişten uzak ve sadedir. Tüm renklere de kendim karar verdim.
* Sizin ev de fuşya ağırlıklı mı yoksa?
- Evet, salonum da fuşya renkli.
* Nereden geliyor bu fuşya tutkusu?
- İtiraf ediyorum, bundan 4,5 yıl önce, kızımın doğumuyla başladı bu fuşya aşkı bende...