Hakan GENCE
Oluşturulma Tarihi: Ocak 23, 2011 00:00
Rap şarkıcısı Ceza bu sefer yeni şarkılarıyla değil farklı bir konuyla karşımızda. Artık kendine ait bir markası var. İsmi ‘Evin Delisi by Blast’. Şimdilik sadece tişörtle başlıyor ama koleksiyonunda sweat shirt’ten kot pantolona kadar pek çok ürün var. Ceza, markasının şehirli gençlere yönelik olduğunu söylüyor ve gençlerin bu tasarımları bütçelerini zorlanmadan alabilmelerini istiyor
Tişört koleksiyonu nereden çıktı, hep var mıydı bu düşünce aklınızda?
- Yaşadığımız deneyimlerle ortaya çıkan bir fikir. Bundan önce tarzım olmayan ama herkesin benim zannettiği markaların tanıtımlarında yer aldım. İki senedir kendime ait, benim de giyebileceğim, tarzımı yansıtan bir şeyler yapmak istiyordum. ‘Evin Delisi’ markasını düşündüm ve Blast’la anlaştık.
Bu tişörtleri giyen ‘Evin Delisi’mi olacak?
- Kafamda ilerisi için markanın ismine uygun projeler var. Ama tasarımların öncelikle insanların işine yaramasını istiyorum. İsmin çıkış hikayesine gelince, 2007’de bu isimde bir EP yapmıştım. ‘Evin Delisi’ adı akılda kalıcıydı ve yabancılar da kolay telaffuz etti.
Sizin de deli bir yanınız var mı?
- Var tabii. Çocukluğumdan beri kafamda hep kendime ait bir dünyam oldu. Sonra yaptığım işlerle de sıra dışı oldum. Şarkı sözlerim hep mecazi anlamda da olsa bir yanıyla deliliğin simgesiydi.
Şarkılarınızdaki sözlerin sertliği tişörtlere de yansıyacak mı?
- Tişörtlerin üzerindeki işaret ve yazıların farklı anlamları olsun istiyorum. Şimdilik müzikle ilgili obje resimleri ve şehir kültürüne yönelik grafiti tarzında desenler var. İleride Türkçe mesajlar da olacak.
Ürünlerin tasarımları size mi ait?
- Bir tasarım ekibi var. Ben, modeller ve desenler konusunda fikir verdim. İlgi çekici renklerin pozitif enerji vermesini istedim. Sokak tarzı sadece siyahi Amerikanların giydiği gibi bir şey değil.
Bu kıyafetler sadece rap dinleyenlere mi yönelik olacak?
- ABD’de herkes bol ve rahat kıyafetler giyiyor. Rap müzikte bol giyinmenin en önemli sebebi gettolarda yaşayanların maddi durumlarının kötü olduğu için babalarının ve abilerinin kıyafetlerini giymeleri. Aslında fakirliğin simgesi... Sonra bunun yerini günümüzdeki elmas taşlı takılarla süslenen bol kıyafetler aldı. Ama benim amacım DJ’lerin, rockçıların, pop dinleyenlerin yani herkesin giyebileceği şeylerin ortaya çıkması.
Bu iş tutarsa, kartvizitinize ‘modacı’ sıfatını da ekler misiniz?
- Zannetmiyorum. Benim için her zaman öncelik müzik. Ama müzik, hayat boyunca devam etmeyebilir. Bu işi de elimden geldiğince götürmek ve devam ettirmek istiyorum.
Şimdi siz ‘Rap camiasının ikoncanı’ mı oldunuz?
- Böyle diyebiliriz. Çünkü müziğim ve şarkı sözlerim dışında giydiklerim de hep taklit edildi.
Artık sizi ekranlarda kendi tasarımlarınızla mı göreceğiz?
- Eskiden nasıl bazı insanları reklamlarını yaparak onları kalkındırdıysam tabii ki bundan sonra kendim için kendi tişörtlerimi giyeceğim.
Öyle bir konuşuyorsunuz ki sanki bazıları tarafından vaktiyle kandırılmışsınız gibi...
- İnsanlara elimden geldiği kadar çıkar düşünmeden yaklaşıyorum. Maddiyat hep ikinci planda. Çok duygusal biriyim. Bu yüzden bazı hatalarım oldu. Hala da saflık yapabiliyorum. Buna şahit olan çok kişi var.
SEKSİZM ÖN PLANDA DİYE BİR ŞEY YOK
Dışarıdan sert bir havanız var. Peki özünüzde nasıl bir adamsınız?
- Ben de herkes gibi hatalar yapabiliyorum. Bazen gereksiz yere sinirleniyorum ve duygularımı dışarıya vuruyorum. Duyarlılığım küçük yaştan beri çok yüksek. Çevremdekilerin ne hissettiklerini hemen anlıyorum. Aynı zamanda duygusalım. Kolay ağlıyorum.
Görünenin dışında romantik bir yanınız da var yani...
- Aslında hiçbir şey gördüğü gibi değil. Normal bir hayatım var. Ormanlarda, kırlarda, deniz kenarında yürümeyi seviyorum.
Son albümünüzde “2006’dan beri bir kere gülmedim” diyorsunuz. Ne oldu beş yıl önce?
- Orada aslında, “Başka birine beş yıldır yaptığın işler yüzümü güldürmedi” demek istedim. Gönderme yaptım. O, kendini biliyor. Ama bu bahsettiğim bir rapçi değil. Zaten genelde rapçiler benle uğraşıyor ben onlarla uğraşmıyorum. Bana şarkılarında laf söyleyenler de umrumda değil. Sadece cevap vermeme değecek olanlara cevap veriyorum.
Bana rap sanatçıları çok hareketli yaşıyorlarmış gibi geliyor. Öyle mi?
- Herkesin kişiliği farklı. Mesela rapçiler ille de bol giyecek, güzel kızlar ve lüks arabalarla klip çekecek diye bir kural yok. ABD’deki özendirici söz ve kıyafetler bizim hayatımızda olmadı. Ben de bu yüzden bu tip şeyleri hiç hayatıma sokmadım. Bence rap, duygusal ve anlamlı söz söyleyebilme yeteneği. Seksizim ön planda olacak diye bir şey yok. Ben politik sözlerimle düzen değiştiremem belki ama gençlere yol gösterebilirim.
Efkarlandığınızda da rap mi dinlersiniz?
- Bunalıma girdiğimde çok duygusal şarkılar dinlemiyorum. Ama ihtiyaç duyarsam kendi yazdığım şarkıları da dinleyebiliyorum. Özellikle rahmetli annemle ilgili sözlerim beni ağlatıyor. Rahmetli annemi her gün düşünüyorum. İnancıma göre onun beni gördüğüne de inanıyorum.
Örneğin duşa girdiğinizde de rap mi söylersiniz?
- Hayır, farklı tarzda müzikler dinlemeyi çok seviyorum. Özellikle son dönemde Türk Sanat Müziği’ne çok taktım. Arabada sürekli TRT FM açık. Fasılları da seviyorum. Orhan Gencebay ve Müslüm Gürses’in şarkıları ve enerjisi çok iyi.
Şarkı sözlerini hızlı telaffuz ediyor, sohbet ederken hızlı konuşuyorsunuz. Hayatta her şeyi böyle hızlı mı yaparsınız?
- Sabırlıyım ama biraz da aceleciyim. Gerçi bana hep, “Hızlı konuşuyorsun” derler ama bence insanlar yavaş dinliyor. Bunun sebebi de kulaklarının diğer müziklere alışması.
25 BİN ÜRETİM YAPILDI
15 Şubat’ta satılacak koleksiyonda 14 farklı tişört var. Sayıları 25’e kadar çıkacak. İlk seri 25 bin üretildi. Bunu pantolon, sweatshirt ve aksesuvarlar takip edecek. Tişörtlerin fiyatları 29.90-35.90 lira. Kotlar 79.90 liradan başlayacak. Ürünlere Boyner, YKM, Özdilek ve Enderler gibi çokkatlı mağazalarda ve Blast’ın 250’ye yakın bayiisinden ulaşılabilecek. Aynı zamanda internet sitesinden de satış yapılacak. www.blast.com.tr
ALTI SENE İŞÇİLİK YAPTIM
Yaramaz bir çocuktum ama çok akıllıydım. Okulla pek alakam yoktu fakat sınıflarımı hep geçtim. Üniversiteyi bile kazandım. Bu arada altı sene elektrik idaresinde haftanın altı günü işçi olarak çalıştım. Sonra ömrüm boyunca bu işi yapamayacağıma karar verdim ve müzik işine girdim. Kız kardeşim de benim gibi rap söylüyor. Rock dinleyicisi olan babam ilk başta biraz karşı çıktı. Bu müziğe farklı bakıyordu ama artık alıştı. Konserlere geliyor. Şarkı sözlerini dikkatle dinliyor.