Ramazanda diyet olmaz

Güncelleme Tarihi:

Ramazanda diyet olmaz
Oluşturulma Tarihi: Ekim 04, 2005 00:00

Ramazan ile birlikte hoş bir telaş başlar: Nasıl besleneceğiz?.. Doktor veya diyet uzmanı ile karşılaşanların ilk sorusu neleri yiyeceği ya da yemeyeceğidir.Hemen belirtelim: Ramazanı yemek ya da yememek üzerine değil, beden ve ruhunuzu terbiye etmek üzere kurgulamalısınız. Orucu sadece bedensel değil, ruhsal bir temizlenmenin ve beslenmenin fırsatı yapmalısınız.RAMAZANIN bir yıl boyunca tükettiğiniz tonlarca yiyeceğin kalıntılarının (ağır metaller, antibiyotik ve hormon artıkları) ve yüklendiğiniz ruhsal ağırlıkların temizlenebilmesi için sunulmuş bir fırsat olduğunu unutmamalısınız. NASIL BESLENMELİRamazan süresince hafif, hazmı kolay, yapısı basit, atık maddesi az ve yapay katkılar içermeyen, doğal besinler tüketmeye gayret etmelisiniz. Daha çok sebze, meyve, bakliyat ve tam tahıl tüketmeli, zeytinyağlı yemeklere öncelik vermelisiniz. Hazır besinleri, dondurulmuş gıdaları, doymuş yağ ve protein bombası hayvansal ürünleri (sucuk, pastırma, sosis, et kavurma) azaltmalısınız. Ramazan ayını hücre ve dokularınız için tam bir dinlenme, nefes alıp temizleme süreci yapmalısınız. Daha çok ve daha farklı şeyler yerine daha az, doğal ve hafif besinler tüketmenin yollarını aramalısınız. Ramazan süresince sadece yiyip içeceklerinize dikkat etmeniz yetmez. Bu bir aylık süreci aynı zamanda bir ruhsal beslenme ve arınma dönemi gibi planlamalısınız.İç dünyanızı temizlemeli, küskünlük, kızgınlık ve düşmanlıkları yok etmelisiniz, ruhsal yükünüzü hafifletip duygusal açlığınızı gidermeli, ruhunuzu daha güzel daha keyifli ve huzurlu duygularla süslemelisiniz. Bunun için aile büyüklerinizin kabirlerini ziyaret edebilir, akrabalarınızı arayıp hatırlarını sorabilir, fakirlere, kimsesizlere, hasta ve yaşlılara yardım edebilirsiniz. İnanç dünyanızı daha da genişletebilir, yüreğinizi ‘var olmanın dayanılmaz hafifliği’ ile tıka basa doldurabilirsiniz. Bir kez daha hatırlatalım: Ramazan ayı kilo verme, diyet yapma, zayıflama ayı değildir! Bu güzel ay, sahip olmanın değil, kendiniz olmanın, şükredip inanmanın, huzurun, sevginin, saygının, paylaşmanın çoğaltıldığı bir zamandır. BUNLARI UNUTMAYINSahur ve iftarda yağlıdan, hamur işlerinden kaçınınSahura mutlaka kalkmalısınız. Bu sayede aç kalacağınız süre azalacağından metabolizmanız daha iyi ve düzenli işleyecektir.Sahur ve iftarda hafif, hazmı kolay ve az yağlı yemekler tüketmelisiniz. Yemekleri yavaş yavaş ve çok iyi çiğneyerek yemelisiniz.Uzun süre boş kalan midenize birden yüklenmemeli, iftara çorba ile başlamalısınız. Sonra hafif bir salata veya zeytinyağlı ile devam edip daha sonra ana yemeğe geçmek daha doğru olacaktır.Kızartılmış ve çok yağlı yiyeceklerden, özellikle hamur işleri ve hamur tatlılarından kaçınmalısınız.Yemek pişirirken katı yağlardan kaçınmalı ve kırmızı eti mümkün olduğunca az, sulu sebze yemekleri halinde tüketmelisiniz.Ramazanda tatlı ihtiyacınızı taze ve kuru meyveler, sütlü tatlılar ve kompostolar ile karşılanmaya çalışmalısınız. Kalorisi yüksek yiyeceklerden uzaklaşmalısınız. Gün boyunca su içilemediği için, iftardan sonra yatana kadar ve sahurda bol bol su içmelisiniz. Geleneksel çay, yeşil çay veya bitki çaylarından da tüketebilirsiniz.Öğünlerde sebze yemeklerini veya zeytinyağlıları eksik etmemeli, etleri ızgara, haşlanmış ya da fırında pişirmelisiniz. Kahve tüketimini azaltmalı, kahve yerine bitkisel çaylardan yararlanmalısınız. Prostat kanserinden korunmak mümkün müProstat kanseri kırklı yaşlarını tamamlayan erkeklerin korkulu rüyasıdır. Yaş ilerledikçe prostat bezinde kanser oluşması sıklığı yükselmektedir. Araştırmalar, eğer yeteri kadar uzun yaşayabilseler neredeyse erkeklerin tümünde prostat kanserine rastlanabileceğini göstermektedir. Erken yakalandığında sorunsuz bir şekilde tedavisi mümkün olan bu sorunun gözden kaçtığında kemik, akciğer, beyin ve diğer uzak organ atlamaları ile hayatı tehdit edici sonuçları olduğu bilinmektedir. Prostat kanserinden korunmak için beslenme planınızda da bazı değişimler yapmalısınız. İşte koruyucu bir beslenme reçetesi:Sağlıklı kiloda kalın. Kilo almayın, fazla kiloları atın!Soya ürünlerini daha bol ve sık kullanın.Eti mangalda pişirmeyin. Kömürde hazırlanmış etlerin fazla yanmış kısımlarını yemeyin.Bol bol pişmiş domates, salça, domates çorbası, ketçap tüketin. Pişmiş ve işlenmiş domates ürünlerini tüketirken 1-2 damla zeytinyağı ilave edin.Karpuz, kayısı, greyfurt, nar gibi likopen açısından zengin diğer besinlere de ağırlık verin. Daha az yağ tüketin. Doymuş yağ yerine zeytinyağına yönelin.Kırmızı eti azaltın.Sebze tüketimini arttırın.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!