Ramazan kadınlar için Hızır gibiydi oruçla beraber sokaÄŸa fırlarlardı

Güncelleme Tarihi:

Ramazan kadınlar için Hızır gibiydi oruçla beraber sokağa fırlarlardı
OluÅŸturulma Tarihi: Ekim 17, 2004 00:00

Ramazan, eski devirlerde sokaÄŸa çıkmaları çeÅŸitli ÅŸekillerde kısıtlanan kadınlar için kurtarıcı gibiydi ve kadınlar Ramazan’ın gelmesiyle beraber kendilerini sokaklara atarlardı. PadiÅŸahın iftara gidiÅŸi, Kadir Gecesi ve teravih namazları, kadınların katılmayı en çok arzu ettikleri faaliyetlerdi.Ramazanda gezme hürriyetleri artınca cami cami dolaşırlar, kadınlara vaaz ve hatim dinlemeleri için birkaç cami tahsis edilir ve erkekler buralara giremezdi.OSMANLI döneminde kadınların ortalıkta dolaÅŸması fazla istenmemiÅŸ ve sokaÄŸa çıkmalarına çeÅŸitli kısıtlamalar getirilmiÅŸti.YaÅŸlı kadınların sokakta dolaÅŸmalarına pek bir ÅŸey denilmezdi ama genç yaÅŸtakilerin hareketleri dikkatle izlenirdi. Fakat, yöneticilerin koydukları bütün yasaklara raÄŸmen kadınlar ev dışına çıkabilmelerini saÄŸlayacak her türlü fırsatı deÄŸerlendirdiler. Ä°mdadlarına, 19. yüzyılda tıp ilmi yetiÅŸti ve kansızlık çeken kadınlar, doktor tavsiyesiyle rahat rahat gezdiler. Gezintilerin artması, Ä°stanbul’da dedikoduları da artırdı.Kadınlar sokaÄŸa akraba ziyareti, hamam, düğün ve alışveriÅŸ için çıkarlardı ve en sık gittikleri yer, Kapalıçarşı’daki kumaşçılardı. Åžehirde, sadece kadınlara mahsus bir baÅŸka pazar da vardı. 1610’da Ä°stanbul’a gelen Ä°ngiliz seyyah George Sandys, Silivrikapı civarındaki ‘Avratpazarı’ isimli meydanda kadınların eliÅŸlerini sadece birbirlerine sattıklarını yazar.Bayramlar, kadınlar için tam mánásı ile bayram olur ve hemen dışarı fırlarlardı. Ä°stanbul’a 1678’de gelen Hollandalı seyyah Cornelius de Bruyn, ‘Bayramlarda kadınlar sokaÄŸa rahatça çıkabilirler, her tarafta binlerce kadın görülür ama senenin kalan zamanında evlerinde kapalıdırlar’ der. Bayram günleri sokaklarda büyük salıncaklar kurulur, kadınlarla erkekler bunlara ancak hemcinsleriyle binebilirlerdi.PadiÅŸahlar, savaÅŸ dönüşlerinde Ä°stanbul’da büyük törenlerle karşılanırlar, ÅŸehzádelerin sünnetleri ve padiÅŸah kızlarının evlilikleri münasebetiyle de ÅŸehirde günlerce süren ÅŸenlikler yapılırdı. Ama bütün bu eÄŸlencelere sadece erkekler katılabilir, kadınlar olup bitenleri evlerinin penceresinden seyrederlerdi.Sultan Ä°kinci Mahmud döneminde, kadınlara Dolmabahçe’deki bayramlaÅŸma merasimini izlemeleri için izin verildi. Ancak kadınlar, bayramlaÅŸmaların yanısıra padiÅŸahın Cuma selamlığı törenlerine de gitmeye baÅŸladılar. Devlet adamları bu durumdan rahatsız olunca bazı yasaklamalar getirildi ama kadınları törenlerden uzak tutmak mümkün olmadı. Kadınlar bayram, hükümdarın cuma selámlığı ve kılıç alayı gibi törenleri kalabalığın en arkasından da olsa izleyebildiler.Ãœnlü yazar Refik Halid Karay, kadınların imdadına 19. yüzyılda tıbbın yetiÅŸtiÄŸini söyler. Karay, ‘Kansızlıktan dolayı sararıp solan kızları muayene eden doktorlar ‘Demir vermek lazım, iki türlü demir vardır; birini alınca araba ile hergün bir saat dolaÅŸmalı, diÄŸerini alınca da kıra çıkıp bir saat açık havada oturmalı’ derlerdi’ diyor.Refik Halid’e göre, maddi durumu iyi olan kadınlar ‘araba demiri’ni tercih ederlerdi. Hasta olan küçük hanım 20 gün boyunca demir damlası alır, ‘koçu’ denilen küçük arabaya binerek Edirnekapı dışında gezintiye giderdi. Parası olmayanlar ise ‘yayan demir’inde karar kılarlar ve saatlerce yürürlerdi.Geceleyin bir yere gitmek, kadınların hayatlarında pek az karşılaÅŸtıkları bir durumdu ve bu yüzden yaÅŸlılıklarında sık sık, vaktiyle yaptıkları gece gezmelerini tarihi bir hadise gibi anlatırlardı. Özellikle Ramazan ayında, padiÅŸahın ‘OnbeÅŸ alayı’ denilen Topkapı Sarayı’ndaki iftara gidiÅŸ töreni, Kadir Gecesi ve teravih namazları, kadınların katılmayı en çok arzu ettikleri faaliyetlerdi. Ramazanda gezme hürriyetleri artan kadınlar cami cami dolaşırlar, gündüzleri kadınlara vaaz ve hatim dinlemeleri için birkaç cami tahsis edilir ve erkekler buralara giremezlerdi.Kadınların sokaÄŸa hiçbir kısıtlamaya uÄŸramaksızın rahatça çıkabildikleri dönem, 1908’deki Ä°kinci MeÅŸrutiyet oldu. Hürriyet’in ilánıyla beraber kısıtlamalar da gevÅŸedi ve kadın haklarının sorgulanmasına baÅŸlandı. Bu dönem, kadınların her konuda özgürlüklerini kazanmalarına öncülük edecekti.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!