Rakının yanında sohbet mezesi veriyor
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Aralık 24, 2005 00:00
Ahmet Tanrıverdi, bilinen adıyla Fıstık Ahmet, 27 yıllık meyhaneci. Eski İstanbul meyhaneciliğinde iddialı. En son açtığı meyhanenin adı Mastori. Mastori’de eski İstanbul’un unutulmaya yüz tutmuş Yahudi, Ermeni, Rum ve Türk mezeleri sunuluyor.
Ahmet Tanrıverdi’nin daha önce işlettiği Barba, Rumca meyhane sahibi anlamındaydı. İsim babalığını yaptığı Mastori ise meyhanede tezgahın arkasında durup içki dağıtana deniyor:
"Her yerde Barba adıyla meyhaneler açılınca benim için Barba öldü, yeni çocuğumun adını Mastori koydum."
Mastori’de de bütün mezeler, unutulmaya yüz tutmuş eski İstanbul mezelerinden. "Ne Güneydoğu ne orta, ne kuzey ne Ege. Sadece İstanbul lezzeti var bende. İstanbul mozaiğinde yer alan Türk, Ermeni, Rum, Yahudi mezelerinden mürekkep mezeler."
Mezeler, Farsça anlamındaki gibi tadımlık. Küçük tabaklarda sunuluyor bu yüzden. Tanrıverdi, limonata bardaklarına dönüşen rakı bardaklarını reddediyor. Küçük dantel zarflardaki küçük bardaklarda sunuyor rakıyı. Müşterilerine soğuk rakı, soğuk su veriyor. "1948’de Missouri gemisiyle Amerikalılar getirdi bize buzu" diyor.
ÇİGAN DA VAR FASIL DA
Tanrıverdi, masa masa dolaşıp sohbet ediyor. Eski İstanbul meyhane geleneklerini anlatıyor, arzuya göre tarif de veriyor. Eski rakıcılardan anekdotlarla geçmişe yolculuk yaptırıyor:
"Rakının en önemli mezesi olan sohbeti veriyorum. Rakının geçmişi 300 yıllık. 4. Murad zamanında rakı yoktu. Yasakladığı içkiler, şarapla birlikte boza ve şıradır."
Mastori, pazar hariç her akşam açık. Akordeon eşliğinde Türkçe, Rumca, Ermenice şarkılar söyleniyor, Çigan müziği de yapılıyor. İlerleyen saatlerde kanun, keman, darbuka ve tefle fasıl var.
Fiyat fiks: Kişi başı 45 milyon. 12 çeşit soğuk meze, üç çeşit sıcak meze. Tatlı olarak parfe üzerinde irmik helvası, etrafında mevsim meyveleriyle. Türk kahvesi ve ahududu likörü ikram ediliyor. Rakı ya da yerli şarap limitsiz.
Mastori: Büyükdere Caddesi No: 149, Zincirlikuyu. Tel: (212) 274 74 99
"Her yerde Barba adıyla meyhaneler açılınca benim için Barba öldü, yeni çocuğumun adını Mastori koydum."
Mastori’de de bütün mezeler, unutulmaya yüz tutmuş eski İstanbul mezelerinden. "Ne Güneydoğu ne orta, ne kuzey ne Ege. Sadece İstanbul lezzeti var bende. İstanbul mozaiğinde yer alan Türk, Ermeni, Rum, Yahudi mezelerinden mürekkep mezeler."
Mezeler, Farsça anlamındaki gibi tadımlık. Küçük tabaklarda sunuluyor bu yüzden. Tanrıverdi, limonata bardaklarına dönüşen rakı bardaklarını reddediyor. Küçük dantel zarflardaki küçük bardaklarda sunuyor rakıyı. Müşterilerine soğuk rakı, soğuk su veriyor. "1948’de Missouri gemisiyle Amerikalılar getirdi bize buzu" diyor.
ÇİGAN DA VAR FASIL DA
Tanrıverdi, masa masa dolaşıp sohbet ediyor. Eski İstanbul meyhane geleneklerini anlatıyor, arzuya göre tarif de veriyor. Eski rakıcılardan anekdotlarla geçmişe yolculuk yaptırıyor:
"Rakının en önemli mezesi olan sohbeti veriyorum. Rakının geçmişi 300 yıllık. 4. Murad zamanında rakı yoktu. Yasakladığı içkiler, şarapla birlikte boza ve şıradır."
Mastori, pazar hariç her akşam açık. Akordeon eşliğinde Türkçe, Rumca, Ermenice şarkılar söyleniyor, Çigan müziği de yapılıyor. İlerleyen saatlerde kanun, keman, darbuka ve tefle fasıl var.
Fiyat fiks: Kişi başı 45 milyon. 12 çeşit soğuk meze, üç çeşit sıcak meze. Tatlı olarak parfe üzerinde irmik helvası, etrafında mevsim meyveleriyle. Türk kahvesi ve ahududu likörü ikram ediliyor. Rakı ya da yerli şarap limitsiz.
Mastori: Büyükdere Caddesi No: 149, Zincirlikuyu. Tel: (212) 274 74 99