Rakibimi bayıltana kadar döverim ama maç bitiminde de kaldırırım

Güncelleme Tarihi:

Rakibimi bayıltana kadar döverim ama maç bitiminde de kaldırırım
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 02, 2010 00:00

Kafes dövüşü ismi hiç sempatik gelmese de, bu dövüş için dünyada kıyametler kopuyor. Binlerce taraftar topluyor, maç biletleri karaborsaya düşüyor, milyon dolarlık bahislere konu oluyor. Murat Kazgan (24), Türkiye’nin ilk kafes dövüşçülerinden. Türkiye’de kafes dövüşü yapılmadığı için şimdilik yurtdışında maçlara çıkıyor. Ama bir ay önce kurduğu Kazgan Dövüş Akademisi ile bu işin artık Türkiye’de de yapılabileceğini göstermek istiyor. Ringlerdeki adı Lord Pitbull. Zaten vücudundaki koca bir Yakuza ve pitbull dövmesi dövüş merakının imzası gibi...

Sizi dövüş aşkıyla yanıp tutuşturan şey nedir?
- Van Damme filmleriyle büyüyen bir kuşaktanım ben. 5 yaşımda Van Damme’ın eğitim videolarını izleyerek taklit ediyordum. Dayımın amatör kick boksçu olması da yolumu çizdi. 9 yaşımda kick boksa başladım.

Aileler 9 yaşında dövüşmeye başlayan bir çocuk istemezler ama...
- O kadar hiperaktiftim ki, “Aman gitsin oralarda enerjisini atsın” diye düşünüyorlardı. Ama o yıllar, tarikatların çok gündemde olduğu bir dönemdi, bir taraftan da “Acaba tarikata falan mı girdi” diye de endişeleniyorlardı. Kick boksa başladıktan altı ay sonra, miniklerde İstanbul şampiyonu oldum. Haftada üç gün antrenmanla enerjimi atamıyordum, bunun üzerine güreş ve tekvando antrenmanlarına da gitmeye başladım. Yapmak istediğim tek şey sadece dövüşmekti.

Kick boks, tekvando, güreş tamam da kafes dövüşü aklınıza nereden düştü?
- 15 yaşıma kadar varlığından bile haberdar değildim. İnternete girip 5 saat kick boks izlerken, bir gün karşıma kafes dövüşü diye bir şey çıktı, “İşte tam istediğim şey” dedim. Çünkü ayakta, yerde her yerde dövüşebileceğin teknikler vardı, gerçek dövüştü yani. Kafes dövüşünün içindeki tüm teknikleri biliyordum ama bir tek Brezilya jiu jitsu denen yer dövüşünü bilmiyordum. İzlediğim dvd’lerle kendi başıma ilerleyebildiğim kadar ilerledim.

Sonra?
- Sonra 2003 yılında daha da ilerletmek için doğru düzgün dil bile bilmeden Tayland’a, kafes dövüşü şampiyonunun kampına gittim. Bir ay kaldım. Orada çok insan tanıdım ve daha sonra da Londra’da dövüş kamplarına gittim. Kafes dövüşünde A,B,C klasmanları vardır. İngiltere’deki bir organizasyon beni A sınıfı gördü ve kafes dövüşlerine başladım. Daha sonra İsveç’te Carvalho takımına girdim ve şu anda da onların İstanbul temsilcisiyim. Kendi dövüş akademimi de bir ay önce kurdum.
/images/100/0x0/55eb6953f018fbb8f8bf6215

İnsanlar niçin bir dövüş akademisine gidiyor peki? Dövüşmek için mi, spor için mi?
- Bir dövüş antrenmanında ortalama 1000 kalori yakılıyor. Dövüş sporundan hoşlananlar da, zayıflamak için gelenler de oluyor. İlla kafes dövüşçüsü olmaları gerekmiyor. Buranın başka yerlerden farkı, haftanın iki-üç günü gidip, 2 saat antrenman yapmak değil; sabah 9’dan gece 12’ye kadar istediği saatte, ders haricinde antrenmana gelebiliyor olması. Ama benim gözetimim dışında kimse dövüşemez, sadece antrenman yapabilir.

Ağız burun kıran psikopat bir dövüşçü gibi durmuyorsunuz, bebek suratlı masum bir haliniz var.
- Sadece kafes içinde hırslı bir katile dönüşürüm. Maça girmeden çok sakinimdir ama kafeste çok agresif olurum. Karşımdakini bayıltana kadar döverim ama maç bitiminde de kaldırırım.

Yerde yatan birinin üstüne tepeden atlayıp adamı mahveden pankreasçılarla, kafes dövüşçüleri arasındaki fark ne?
- İkisi tamamen farklı şeyler. Kafes dövüşünde öyle şeyler yok. Pankreas teknik olarak çok geride kalmış bir dövüş şekli. Kafes dövüşünde de kol kırmak serbesttir ama bugüne kadar kimse kol kırmadı mesela. Hatta bilinçli yapıldıktan sonra en az sakatlanma riski olan spordur. Mesela bir boksör bir maçta aynı yerden defalarca darbe alır ama kafes dövüşünde her yere çalışmak serbest olduğu için sakatlanma riskini de yayarak azaltmış olursunuz. Ben yıllardır dövüşüyorum sadece bir kez kaşım açıldı o kadar.

DÖVÜŞÇÜ OLMAM KADINLARI CEZBEDİYOR

Ölüm korkusunu tetikliyor mu, yoksa meydan mı okutuyor?

- Açıkça meydan okuyorum, hazırım diyorum.

Egonuzu şişiriyor mu, dengeliyor mu?
- Egomu şişirse 16 yıldır çekilmez bir adam olurdum.

Bir kadın için kafes dövüşçüsüyle birlikte olmak sizce cezbedeci mi yoksa itici bir şey mi?
- Kesinlikle cezbedici.

Kadın mı, dövüş mü?
- Zor soru.

KAFES DÖVÜŞÜ NEDİR?

Bir kafesin içinde karşılaşan dövüşçüler tekvando, Tayland boksu, kick boks, güreş ve Brezilya jiu jitsu denen yer dövüşünü harmanlayıp, rakibi pes ettirene kadar dövüyorlar. Göze parmak sokmak, hayalara vurmak, ısırmak ve kafa atmak yasak onun dışında her şey serbest.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!