Rahatlayın, giyinmek için fazla kafa yormayın ben zenginim diye bir kilometre öteden bağırmayın

Ve birdenbire moda dünyası onu konuşmaya başladı. Önce İtalyan Vogue Dergisi’yle en büyük erkek giyim fuarı olan Pitti Uomo’nun beraber düzenlediği ‘Who’s on Next?’ yarışmasında birinci oldu. New York Times, Herald Tribune, Elle, Vogue... Hakkında yazı yazmayan gazete, koleksiyonunun tanıtılmadığı dergi kalmadı. Kübalı zengin mafya babalarından ilham aldığı yaz koleksiyonundan sonra bazı bilirkişiler İtalyan modasını onun kurtaracağını söyledi. Almanya doğumlu bir Türk olan Ümit Benan, üçüncü koleksiyonu olan 2010-11 sonbahar-kış koleksiyonunu 14 Ocak’ta Floransa’da tanıttı. Önümüzdeki haftalarda sırasıyla Milano ve Paris’de defile yapacak. Bu kez emekli rock’çılardan ilham alıyor. Hayalinde, Ümit Benan Emekli Rock’çılar Grubu’nu kuruyor. Rolling Stones’dan, Bob Dylan, Bruce Springsteen, Michael Bolton, David Bowie ve prodüktör Ahmet Ertegün gibi isimlerden besleniyor. Mesajı çok net: “Rahatlayın, giyinmek için fazla kafa yormayın, gece uyuduğunuz pijamanın üzerine sabah bir pardösü geçirip evden çıkın, arada sırada kaçamak yapın, en kaliteli kıyafetleri giyinin ama ben zenginim diye bir kilometre öteden bağırmayın, cesur olun.”

VENICE BEACH’TE 10 GÜN

Şu an etrafta gördüğümüz müzik grupları veya solo müzisyenler beni çok etkiliyor. En çok da Rolling Stones. Gelmişler 65 yaşına, 20’likleri sollayacak fizik ve ruh halindeler. Onlardan o kadar çok etkilendim ki hayalimde Ümit Benan Emekli Rock’çılar Grubu’nu kurdum. Emekli, negatif anlamda değil. Hayatla barışmışlar, huzurlular ama ‘Bizden bu kadar, artık hayatın keyfini çıkaracağız’ diyorlar. Sadece sosyal yardımlaşma projeleri için çalıyorlar. Onun dışında evde kendi aralarında takılıyorlar. Araştırmak için Los Angeles Venice Beach’te 10 gün geçirdim. Sokaktaki müzizyenlerden çok ilham aldım. Onların pozitif enerjilerini koleksiyonuma taşıdım. Evi barkı olmayan, Venice Beach sokaklarını kendilerine ev edinmiş karakterlerin çok yardımı oldu.”

UYANDIKLARI KIYAFETLE SOKAĞA�

Ümit Benan Emekli Rock’çılar Grubu üyelerinin, emekli oldukları için sabah erkenden kalkıp aceleyle giyinmek gibi bir zorunlulukları yok. Hatta kalktığı kıyafetle dışarı çıkıp gezebiliyorlar. Aslında bu tasarımcının kendi alışkanlığı. Ümit Benan şöyle anlatıyor: “Bu alışkanlığı New York’ta edindim. Sabah hep pijamayla kahvaltı etmeye dışarı çıkıp günün ilk kısmını öyle geçirirdim. Bu sezon bunun için şık takım elbise görünümünde kruvaze pijamalar tasarladım. Sabah çok şık bir şekilde kalkıp üzerine kruvaze pardösüler atıp güne öyle başla hesabı... Kasılma bugün ne giyeceğim diye...”

KADIN, PARA, UYUŞTURUCU

Emekli rock’çılar deyince akla şöhret, kadın, para ve uyuşturucu geliyor. Ümit Benan bu durumun farkında: “Bunlar karakterlerimin her hareketinde belli oluyor. Suratlarında yazıyor. Zamanında çok sağlam ve hızlı bir hayat yaşadılar. Şu an daha farklı bir ruh halindeler. Daha sakin, hayatla ve kendileriyle son derece barışıklar. Ama hâlâ arada sırada kaçamak yapıyorlar.”

KUMAŞLAR GÖSTERİŞLİ, KARAKTERLER SİLİK

Ümit Benan parlamamış, çok göze batmayan karakterleri model olarak kullanıyor: “Kıyafetlerim zaten gösterişli, İtalya’nın en iyi firmalarında dikiliyor ve kumaşlar en iyi yerlerden. Onun için o havayı biraz dengelemem, söndürmem lazım ki doğal olsun.” Karakterlerini seçmek için bir formülü yok. Karşısına alıp konuşunca karar veriyor olup olmayacağına. Yani olay tipte değil, nasıl konuştuğunda, kendine güvenip güvenmediğinde, hareketlerinde, kısaca karizmasında. Doğallık çok önemli. Yüzünün anlamlı bir hikâyeye sahip olması şart. Yakışıklılık ya da güzellik değil kastettiği. Gözlerinde yaşanmışlık duygusu olsun yeter. Ha bir de bıyık ve sakal olursa tamamdır. Bir kilometre öteden ben çok zenginim, varlıklıyım, çok da iyi giyiniyorum mesajı vermemeye çalışıyor: “Benimkisi kendiyle barışık, gösterişe ihtiyacı olmayan fakat kaliteye önem veren insanlar için yapılan bir iş.”

AHMET ERTEGÜN DE VAR

Ümit Benan her yeni koleksiyonunda yeni bir senaryo yazıp, yeni bir film çekiyor gibi. Bu seferki oyuncu kadrosu 5 kişi. Emekliler ama hiç kilo almamışlar. Hepsi de yaşlarına göre formda.
VALTER: Grubun en kılı. Kimseyle fazla konuşmuyor, kendi halinde. Etrafına fazla iyi enerji saçmayan ama çok yetenekli, eşi bulunmaz bir baterist olduğu için kimse ona ters gidemiyor.
FLAVIO: Bas gitar. M.C.’nin çocukluk arkadaşı, grubun çapkını.
SELLY: Prodüktör. Selly burada Ahmet Ertegün’ü oynuyor. Sadece o biraz göbekli. Grubu 1970’lerde bulan ve yaratan kişi. “Ahmet Ertegün ile hiç tanışmadım. Fakat çok karizmatik, son derece başarılı olmuş ve bu dünyada çok önemli izler bırakmış bir kişi” diyor Ümit Benan.
M.C.: Grubun baş solisti.
GIOVANNI: Grubun çaylağı ve saksofon çalıyor. Kadınlar ona bayılıyor.

HAYALİ BULUŞMA

Ümit Benan emekli rock’çılar grubunu her ay bir kez New York East Village Club’da buluşturuyor. Çok basit bir bar burası. Halkla iç içeler. Yemekte Ümit Benan’ın 5 kişilik grubu, 4 solo emekli rock’çı, 9 kişilik aile ve kız arkadaşlardan oluşan bir grubu var. Tasarımcı, koleksiyonun defilesini de bu mizansenle yapıyor. Tiyatro tarzı canlı bir oyun.

DERİSİZ ROCKER MI OLUR?

Hiçbirinin üzerinde deri pantolon yok. Derisiz rock’çı mı olur? “Zaten benim esas amacım da bu. Derisiz rock’çı oluru göstermek” diyor. “Deri yerine süet kullandım. Çünkü bana göre 60 yaşındaki bir adama motorsikletçiler gibi deri ceket ve pantolon giydirdiğinde, tekrar 30’lu yaşlara dönmek istediği mesajı çıkıyor. Halbuki ben deri pantolon veya ceketle rock’çı olunmuyor demek istiyorum. Rock’çı olmak daha çok tavırla ilgili.�

LEOPAR DESEN ROCK’ÇI ADAMI BOZMAZ

Koleksiyonun göze en çok batan parçası, kürklü leopar desenli ceket. Hemen soruyorum: “Leopar rock’çı adamı bozmaz mı? “Cevabı çok net: “Leopar kimseyi bozmaz. Ama yakışan giymeli. Koleksiyondaki o ceketi, ben dahil 30 kişi denedi. Hiç kimseye M.C.’ye yakıştığı kadar yakışmadı. Bence leopar deseni emekli rock’çıya fazlasıyla karizma ve kişilik katar.”

KURUKAFALI BASTON ÇOK SEKSİ!

Baston hüzünlü bir aksesuvar aslında ama kurukafalı olunca eğlenceli hale gelmiş diye düşünüyorum. Ümit Benan bastonun hüzünlü bir obje olduğu konusunda bana katılmıyor. “Bence insanı çok seksileştiren ve güç veren bir obje” diyor.