Ezgi BAŞARAN
Oluşturulma Tarihi: Aralık 27, 2008 00:00
Sesinin güzel olduğunu radyodaki programlarına yaptığı jingle’lardan anlıyordunuz. Ama onun gibi kendi dahil herkesle ve her şeyle dalga geçen birinden bu kadar ayakları yere basan, sakin ve duygusal bir albüm beklemezsiniz. Yıllardır radyoculuk yapan, programlarının sadık bir hayran kitlesi olan Ayça Şen, birkaç yıl önce yazdığı romandan sonra şimdi de indie pop tarzında bir müzik albümü çıkardı: Astronot.
"Herkes benden komik bir albüm bekliyordu, hani Ata Demirer’in yaptığı gibi... Ama bu benim çok ciddiye alarak yaptığım bir işti, sağlam bir müzikal altyapısı var" diyor. Yine de bazı şarkıları, Radikal’deki alaycı köşe yazılarında olduğu gibi dinlerken gülümsetiyor. Albümü, Mor ve Ötesi’nin basçısı Burak Güven ve Serkan Hökenek’le birlikte hazırlamış, sözlerin tamamına yakınını kendisi yazmış, Harun Tekin’le düet yapmış. Ayça Şen’le Astronot’un hikayesini konuştuk.
Siz üniversitedeyken seramik okudunuz ama şan eğitimi de aldınız değil mi?
-Evet, yarı zamanlı iki senelik bir okuldu, ben bir sene gittim. Sonra radyoya başladım, hem seramiği hem de şanı bıraktım.
Şarkı söyleyebildiğinizi sonradan keşfetmediniz öyleyse?
-9 yaşında TRT çocuk korosunda başladım. Kafayı sağa sola sallayarak şarkı söyleyen tombul yanaklı bir çocuktum. Sonra gençlik dönemimde radyo başlayınca müziği direkt unuttum çünkü radyo çok eğlenceliydi.
Yonca Evcimik’e vokal yapmışsınız ama o dönem...
-19 yaşında Genç Radyo’da program yapıyorum, komik komik aryalar söylediğim jingle’lar hazırlıyorum. Bir gün radyonun stüdyosunun sahibi geldi, Yonca Evcimik yaz turnesine çıkacak, vokaliste ihtiyacı var, bir dene dedi. Tam Abone albümünün çıktığı dönem... Gittim başladım. Yanımdaki diğer vokalist de Kenan Doğulu’ydu. Eğlendik filan ama o turnede çok yoruldum, hafızam bir kilobayt olduğu için şarkıların sözlerini de ezberleyemedim. Turne bitince vokalistliğe devam etmedim ama müzikten kopmadım. Radyoda bir şarkı çalarken ona geri vokaller yaptım, arkadaşlarıma komik komik şarkılar söyledim gitarla. "Öğretmenim bize nolur ceza verme, bizi çok sev" filan gibi geyik geyik şarkılar. Çok gülüyorduk tabii. Ama şarkıcılık başka bir şey, şakası yok.
Albüm çıkarmaya nasıl karar verdiniz?
-Benim hayatımda her şey şans eseri oldu, bu da öyle. 2004’te, bir partide Mor ve Ötesi’nin basçısı Burak Güven’le tanıştım, bana "Ben Ümit’in alt katında oturuyorum biliyor musun" dedi. Ümit, oğlum Memo’nun babası. Öyle muhabbeti ilerlettik. Bir gün Ümit bana yazdığı bir şiiri verdi, ben de aşağı kata inip Burak’a "Abi şuna bir müzik yazsana" dedim. Birkaç gün sonra şarkıyı yazmıştı. Böyle başladık ama aylarca ara vererek 4 yılda tamamladık. Son iki ayda da Fikirtepe’deki stüdyoya girip kaydettik.
HAYATA HOBİLER BÜTÜNÜ OLARAK BAKIYORUM
Roman yazdınız, TV programı yaptınız, köşeniz var, radyoculuk yapıyorsunuz. Bir de şarkıcı diyebilir miyiz size artık?
-Şarkıcılık başka bir şey. Papağan gibiyimdir, bir sürü şarkıcının sesini taklit edebilirim, ama kendi sesini bulmak çok zor. İlk başlarda çok korkak söylüyordum, zamanla, telkinlerle öğrendim. Ben hayatta hep sevdiğim şeyleri yaptım, Memo’ya da onu öğretmeye çalışıyorum: "Eğer sevdiğin şeyi yaparsan aslında çalışmamış olursun." Hayata gelecek korkusuyla değil, bir hobiler bütünüymüş gibi bakmaya çalışıyorum. "Aa bu kadın da her şeyi yapmak istiyor" diye düşünenler, öyle düşünmeye devam edebilir.
Oğlunuz Memo ve anneniz ne diyor bu albüm işine?
-Memo bütün albüm sürecini yaşadı, benimle stüdyoya geldi, davul çaldı. Geçen gün "Bak, Memo artık albüm çıkıyor, ne güzel di mi?" dedim. Güzel de, bu yüzden eve geç gelmeler yapmayacaksın di mi diye cevap verdi. Ben de "Arada olur oğlum" dedim. Annem de albümü ilk dinlediğinde "Bu ne ya?" filan yapıyordu. Sonra ben ona şarkıları dinletmemeye başladım, moralimi bozuyor diye. Sonra beğenmeye başladı albümü.
EVDE KOCA BİR PABUÇ BULUNCA ERKEK SİNDİRELLA DİYE ŞARKI YAZDIM
Oryantal diye bir şarkınız var, orada "Memelerimizi çaldın" diye kime diyorsunuz?
-Sabah programlarında göbek attırılan, seksi figürler yapan çocukları izliyordum bir gün. Televizyonun karşısında geldi aklıma şarkının sözleri. Oryantalden bıkmadın mı? diye söylemeye başladım. Evlen, çocuk doğur, evi üstüne yap. Kokoş olsun da erkeklerden yana şansı yaver gitsin, diye eğitimden geçirilmemize karşıyım. Evliliği sektör olarak görenlere "sektör git" diyen bir şarkı bu aslında.
Başka bir şarkınızda da "Seninle bir gün mutlaka evleneceğim" diye ilişkiye başlayan bir kadınla dalga geçiyorsunuz. Evlilik size göre çok mu saçma bir fikir?
-O şarkıda da aslında temiz niyetler var. Bir ilişki başlamış, herkes heyecanlı, herkes aşık. Kız da "Evleniriz herhalde" diye düşünüyor ama sonra ilişkinin de boku çıkıyor, evlilik fikrinin de. Ben de bir sürü ilişkime bu şarkıdaki kadın gibi temiz niyetlerle başladım ama hayalindeki evlilikle yaşadığın şey birbirine cuk oturmuyor.
Erkek Sindirella şarkınızda nasıl bir tipten bahsediyorsunuz?
-O şarkının hikayesi çok matrak. Bir gün evde dana gibi bir ayakkabı buldum. Erkek arkadaşımın spor çantasından düşmüş. O gün Erkek Sindirella diye bir laf uydurdum. İyi niyetli, temiz yüzlü, iyi aile çocuklarını anlatıyor.
"Aslında seni unuttum, 40 yılda bir gelirsin aklıma romantik şarkı dinlerken. O da neden bilmiyorum, yaptıklarını hazmedemiyorum" diyen "Kalpsizsin" adlı şarkınızı birini düşünerek mi yazdınız?
-Evet ama kim olduğunu söyleyemem!
TUVALETTE ŞARKI SÖYLERİM
Utanırım, hiç bakamam şarkı söylerken aynaya. Ama bir restoranın tuvaletinin akustiği güzelse orada bağıra bağıra şarkı söylerim. Bazen sifon sesiyle gururum kırılır, bazen tuvaletten çıkan kadın "Çok güzel söylüyordunuz, devam edin" der, utanırım. Kendimi sahnede hayal ediyorum, herhalde çoğunlukla konuşurum.
İLK KLİBİN ÇEKİLECEĞİ ŞARKI
Albüm kartonetindeki tüm çizimleri Ayça Şen yaptı. Albümün ilk klibi Son Zamanlarda adlı parçaya çekilecek. Şarkının sözleri şöyle: İhraç fazlası düşler yakalanamayan ömürler, Gelirler görürler bilirler, bilmezlikten gelirler, Daha fazla güç için sevemeden ölürler, Dalkavuklar var niçin ahh her şey onlar için...