Rachid Taha Babylon’u sarsıyor

Cezayir asıllı Fransız müzisyen Rachid Taha, yedinci albümünün dünya prömiyeri için birkaç gündür Ä°stanbul’da. Kuzey Afrikalı göçmenlerin Fransa’nın sanat hayatına getirdiÄŸi dinamizmi en iyi temsil eden isimlerden biri Rachid Taha. Dün gece baÅŸladığı konserlerini bu gece ve yarın gece sürdürecek.Rachid Taha (46) punk, rock ve Kuzey Afrika ritimlerini birleÅŸtiren bir müzisyen. Aynı zamanda, Cezayirli bir göçmen çocuÄŸu olarak Fransa’da ırkçılık rüzgarı söz konusu olduÄŸunda akla ilk gelen isimlerden biri. YaÅŸamı, bütün Afrikalı Arap göçmenlerin örnek aldığı bir baÅŸarı öyküsü. Ãœnlü yazar Albert Camus gibi o da Oran’da (Cezayir) 1958’de doÄŸdu. On yıl sonra ailesiyle birlikte Fransa’ya göç ederek önce Alsace bölgesine, sonra Vosges’a yerleÅŸti. Daha çocukluÄŸunda ırkçılığın ve sınıf ayrımının bütün tokatlarını yiyerek büyüyen Rachid Taha, gençliÄŸinde satıcı olarak çalıştı. Daha sonra Lyon’un gecekondularında ailesiyle birlikte süründü. 1981’de iÅŸe girdiÄŸi bir fabrikada gitarist Muhammed ve basçı Moktar’la tanışması, hayatında bir dönüm noktası oldu. Onlarla ÅŸarkı söylemeye baÅŸladı. O sıralarda Fransa’da ilk kez Kuzey Afrikalı göçmen çocukları, yükselen ırkçılığa karşı seslerini yükseltmeye baÅŸlıyordu. Rachid Taha’nın küçük grubu, ismini göçmenlerin en önemli sorunlarından birinden aldı: Cart de sejour, yani oturma izni. 1983’te Gong Grubu’nun eski üyelerinden Steve Hillage’ın kaydettiÄŸi ilk albümleri Rhoromanie’yi çıkardılar. 1986’da bunu ikinci albüm izledi. Charles Trenet’nin bir ÅŸarkısını, Arap seslerine uyarlamışlardı. Şöhretin ilk adımını bu ÅŸarkıyla attılar.1989’da Carte de sejour grubu, Almanya’da verdikleri bir konserden sonra ayrıldı. Rachid Taha, Los Angeles’a giderek orada bir projeye katıldı, ancak sonu gelmedi. Daha sonra doÄŸduÄŸu kentte, Oran’da çalıştı ve ilk solo albümü Barbes’i 1991’de orada yaptığı ÅŸarkılara dayandırdı.1983’te Steve Hillage’ın prodüktörlüğünde ikinci solo albümü ‘Rachid Taha’yı çıkardı. Bu albümdeki ‘Voila, Voila’ ve ‘Ya Raya’ adlı ÅŸarkıları çok popüler oldu. Üçüncü solo albümü ‘Ole Ole’ 1995’te çıktı. Bu albümde, Rachid Taha’nın esinlendiÄŸi gelenekler bir aradaydı: Cezayir ÅŸaabi müziÄŸi, Meksika müziÄŸi, elektrik gitar, akordeon, Hint yankıları.... Ertesi yıl Dahman El Harrachi, Muhammed El Anka gibi ÅŸarkıcılar ve Nass El Hivane gibi grupların bestelerinden oluÅŸan ‘Divan’ albümü piyasaya çıktı. Bu albümde ‘Ya Rayah’ ÅŸarkısı yine yer alıyordu. 1998’de artık bir megastar halini almış olan Rachid Taha, büyük bir dünya turuna çıktı. Bu arada Türkiye’ye de geldi. Aynı yıl, kendisi gibi iki büyük ‘rai’ müzisyeni olan Khaled ve Faudel’le Paris’te aynı sahneyi paylaÅŸarak verdiÄŸi ‘1, 2, 3, Soleil’ baÅŸlıklı konser büyük yankı uyandırdı.1999’da Rachid Taha, daha önce hiç gitmediÄŸi Mısır’da iki konser verdi. 2000 yılında ‘Made in Medina’ adlı albümü piyasaya çıktı. BaÅŸka göçmen müzisyenlerin de başına geldiÄŸi gibi, Rachid Taha, doÄŸduÄŸu ülke olan Cezayir’de ve Arap dünyasında rock’n roll geleneÄŸinin Batılı bir temsilcisi, Batı ülkelerinde ise Kuzey Afrika geleneksel müziÄŸinin bir mirasçısı olarak görülüyor. Her iki mirası da kendi yeteneÄŸiyle birleÅŸtiren Rachid Taha, baÅŸarısını buna borçlu.Â