R 1200 esti geçti

Güncelleme Tarihi:

R 1200 esti geçti
OluÅŸturulma Tarihi: Haziran 08, 2005 00:00

Yakışıklı deÄŸil, ama karizmatik!!! Evet, bu cümleden eminim tüm erkekler nefret ediyordur. Ama ne yapayım, bu hafta test ettiÄŸim BMW R 1200 ST’ye bu cümle çok yakışıyor. ST’yi ilk motosiklet fuarında görmüştüm. ÅžiÅŸman ve lüks (hatta zengin) R 1200 RT’nin yanında öylece mazlum kalmıştı. Ne zaman gözüm yan yana duran RT ve ST’ye takılsa, RT’nin başında pervane olan bir kalabalığa raÄŸmen ST’ye göz ucuyla bile kimsenin bakmadığı dikkatimi çekmiÅŸti. Açıkçası ST’nin ön görüntüsü gerçekten kolay alışılabilir bir estetik sunmuyor. Özellikle, far tasarımına alışmak baya zaman alıyor. BMW mühendisleri her zamanki görünüme deÄŸil, fonksiyonelliÄŸe verdikleri önemi bu motosiklette biraz abartmışlar. Tamam farlar bugüne kadar gördüğüm en iyi aydınlatmaya sahip olabilir, ama olmamış yine de...ST (Spor Turing), yani sportif gezi motoru sınıfında bir motosiklet. Ãœzerine ilk oturuÅŸta sportifliÄŸini oturuÅŸ pozisyonundan belli ediyor. 2 silindirli 1170 cc hacme sahip 7500 devirde 110 beygir, 6000 devirde 115 Nm güç üreten boksör bir motora sahip. Bu motorun aynısı RT’de de kullanılıyor. Fakat ST, RT’den 40 kilo daha hafif (kuru ağırlığı 205 kilo). Şöyle bir kumandalara bakınca RT’deki kumandaların da neredeyse aynısı olduÄŸunu fark ettim. Tam sevdiÄŸim gibi hız ve devir göstergeleri analog iken kocaman bir dijital ekrandan da bir sürü yararlı bilgi veriyor. ‘Oh ne güzel her ÅŸey şıkır şıkır’ deyip, bastım kontaÄŸa. Alışıldık boksör motor homurdana homurdana canlandı, yaÄŸ gibi yumuÅŸak vitesi taktım bire çıktım yola. Yola çıkınca bu motosiklete dair tüm fikirlerimi deÄŸiÅŸti bir anda. Bir kere bu motosiklet cidden baya kuvvetli. Gaza dokununca hangi devir, hangi vites olduÄŸuna bakmadan tren gibi hızlanıveriyor. Dedim ki: ‘Bu motosiklet madem hem spor hem gezi motoru, atayım arkaya bi artçı da çıkayım uzun yola bakayım ne kadar hakkını veriyor o eSTi ekinin.’ O gün Ä°zmit Körfez Pisti’nde de bir organizasyon varmış. Aldım artçımı düştüm yola. Otobanda bir yandan motosikleti tanımaya, bir yandan da yola dikkat etmeye çalışırken göstergeye bir baktım ki 160’larda gidiyoruz. Olacak ÅŸey deÄŸil, kesin gösterge bozulmuÅŸ diye düşündüm valla. Ne ses, ne titreÅŸim, ne rüzgar hiçbir ÅŸey sürati belli etmiyor. Ä°ÅŸin fenası gaza yüklenmiyorum bile. Kendi kendine hızlanıyor sanki bu canavar. Hımm demek Spor Turing falan açıklaması yalan, bu motor eSTi mi gidiyo valla. Ä°ÅŸin güzel yanı ise BMW, aklına esenler durması gerektiÄŸinde kullansın diye inanılmaz frenler yapmış. Yarı integral ABS’li EVO frenler (adından bile nası biÅŸey olduÄŸu belli) tren gibi giden bu canavarı asfalta yapıştırarak durduruyor. Ä°zmit’e varınca indim motordan şöyle bir daha baktım. Bu sefer çirkin görünmek bir yana pek bir karizmatik geldi duruÅŸu. Yok yok yakışıklı deÄŸil, ama aklına eseni yapan karizmatik biÅŸi bu...Zihinsel hazırlık ÅŸartBu pazar uzun zamandır izlemeyi isteyip de bir türlü denk getiremediÄŸim MotoGP’ye izledim. Yarış hakkında pek bir ÅŸey söylemeyeceÄŸim, çünkü anlatmakla olacak bir heyecan deÄŸil. DiÄŸer tüm pist yarışları bir yana MotoGP bir yana, öylesine heyecanlı ve hareketli geçiyor yarış. Benim anlatmak istediÄŸim ÅŸey ise yarış deÄŸil yarıştan öncesi ile ilgili. Henüz ilk yarışıma iki hafta önce çıktığımdan yarış öncesi piste çıkmadan önce pilotların neler hissettiÄŸini az çok biliyorum. Ä°nsan heykel gibi oluyor vallahi. Bütün hazırlıklar, öğrenilenler bir yana piste çıkınca neler yaÅŸayacağını bilmemenin verdiÄŸi bir tedirginlik var. MotoGP de Valentino Rossi’nin yarışa kendisini hazırlamasını izleyince bütün sorularımın cevabını da buldum. Valentino, pite geldiÄŸinde mümkün olduÄŸunca yalnız kalıyor. Kıyafetlerini titizce yarışa hazırladıktan sonra kaskını takıp birkaç dakika kaskın vizörü kapalı bir ÅŸekilde dinleniyor. Sonrası ise çok ilginç. Kalkıp motorunun yanına gidip diz çöküyor. Bir eliyle motosikletinin pegini (ayaklık) tutup bir süre bekliyor, sonra atlayıp motosikletine piste çıkıyor. Bu hareketi aslında çok önemli. Çünkü motosiklete binmek çok büyük oranda zihinsel bir hazırlık gerektiriyor. EÄŸer ki motosiklete binmeden önce insanın kafasını meÅŸgul eden baÅŸka bir düşünce varsa büyük bir riskle gidiyor insan. Özellikle yeni motosiklete baÅŸlayanların çok dikkat etmesi gereken bir ÅŸey bu. Sadece motosiklet, sen ve yol olmalı zihinde. Özellikle stres yaratacak, tedirginlik, kararsızlık, öfke, acele etmek gibi bir etken varsa onu da motosiklete bindirmeyin. Binmeden bırakın bir kenara. Ä°ÅŸte Valentino efendi bu ÅŸekilde motosikletine dokunarak bir ÅŸekilde zihnindeki kalabalığı boÅŸaltıp öyle biniyor motosikletine. Biz neden yapmayalım ki?Ben ise aslında bunu farklı bir ÅŸekilde olsa da yapıyormuÅŸum. Nasıl mı? Kıyafetlerimi giyerken her zaman aynı sırayla giyip öyle hazırlanıyorum. Önce balaklava giyip sonra montu kapatıyorum, kaskımı, taktıktan sonra eldivenlerimi giyiyorum. EÄŸer ki bunlardan birinin sırasını yanlış yaptıysam mesela önce eldivenlerimi giydiysem (kaskı baÄŸlayamıyorum tabii ki) o an motosiklete binmek için hazır deÄŸilim anlamına geliyor. Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!