İbrahim BİLİK
Oluşturulma Tarihi: Eylül 16, 2001 02:05
Puro tadımlarında çoğunlukla uygulanan değerlendirme yöntemi nedir? (Geçen haftadan devam)
İçim esnasında dildeki aşırı acıma veya boğazdaki yanma ya da tırmalanma hissi kabul edilemez bir hatadır. Yaprağın doğru kurutulup, gerektiği kadar fermante edilmediğini gösterir. Tattaki acılık ya da boğazdaki yanma, yetersiz fermantasyon süreci nedeniyle yapraktaki bakiye kimyasalların tamamen atılamadığını anlatır. Düzgün yanmayan puro ise kötü destelenme veya birbiriyle uyumlu olduğu yaprağı kullanılmadığının işaretidir. Bir kutu puro içinde bir ikisinde bu kusur belki kabul edilebilinir ama ikiden fazlası asla.
Biriken kül silkelendikten sonra konik bir uç oluşursa, dolguda zengin, lezzetli, yüksek resinli ligero yaprağının kullanıldığı anlaşılır. Puronun yanan ucunda, ince bir bant şeklinde siyah bir hat oluşursa (dar yanma alanı) kaliteli dış sargı yaprağı kullanılmış demektir. Geniş bir yanık alan ise kaba ve kalitesiz yaprak kullanıldığını gösterir. Tada gelince: Tadı -tuzlu, tatlı, acı, asidik- sadece dilde hissederiz. Kokuyla burunda değil. Bu nedenle de dumanda bu tatları aramayız. Puroyu içtikçe baştan sona bu tatların nasıl geliştiğine dikkat ederiz. Lezzet ise tadın kokuyla birleşmesidir. İşte burada uzmanlık kendini göstermeye başlar. İçilen puronun lezzet karmaşıklığını, hassas dengesini ve içim sonrası damakta kalan tadının derinliğini ancak çok deneyimli puroseverler anlar. Siz içtiğiniz puroda deri, kuru narenciye, fındık, kremalı kahve, çeşitli otlar, kimyon, ceviz vs. gibi tatları algılayamıyorsanız üzülmeyin. Zaten çok az kişi gerçekten bunu başarabiliyor. İçilen puronun sertliğini, hafifliğini, acılığını, tatlılığını, zenginliğini ve tüm bu unsurlar arasındaki dengeyi algılamak ise mümkündür. Puro odunumsu, çimenimsi, biberimsi veya toprağımsı olabilir. Ama, puroda asla çikolata tadını aramayın. Puro sadece puro lezzeti içerir, çikolata değil. Her tadımcının damağı ve deneyimi farklı olduğundan algıladığı lezzet ve tatlar sadece kendisini bağlar. Bizler bu konuda iddialı genelleştirmeler yapmaktan kaçınırız. Benim aldığım fesleğen tadı, başkasına kekik gelebileceği gibi, bir başkası ise hiçbir şey almayabilir. Zaten mutlaka alması da beklenmemelidir. Puro imalatçıları, puro dergilerinde kendi purolarıyla ilgili yer alan böyle iddialı tatları içeren değerlendirmeleri sadece eğlenceli diye yorumlarlar.
Bu konularla ilgili önceki yazılarımda geniş bilgi bulacaksınız.
NOT:
Geçen ay Londra Sotheby's'deki ‘‘Castro Öncesi Küba Puroları Müzayedesi’’nden bana 4 adet 1956 üretimi ‘‘Ramon Allones’’ Grande Corona hediye eden dostlarım Neşe ve Faruk'a gecikmiş teşekkürlerimi iletiyorum.