Güncelleme Tarihi:
Yeni bir hayata çekilen şarkıcı Sibel Tüzün Bodrum’a yerleşiyor.
Sibel Tüzün'ün değiştim diye ortaya çıkışı, bundan 1.5 yıl öncesine denk geliyor. Poptan rock'a dönmesi, seksi sahne kostümlerini bir kenara atıp yırtık jean'ler giymesi, bar sahnelerinden konser sahalarına inmesi vs. Tüzün, bugüne kadar kafasını neden kazıttığını açıklamaya çalışmaktan değişiminin hikayesini anlatmaya pek fırsat bulamadı. Değişim süreci bayağı sancılı, hummalı, zaman zaman acıklı. İplerin kendi elinden kaçtığını farkedip derdine psikolog kapılarında derman arayan Tüzün, nihayat kendi gibi olabildiği için huzurlu. Şimdi bunalma sırası annesinde. Sevim Hanım'ın günleri, konu komşunun ve akrabaların Sibel'le ilgili bitmek bilmeyen sorularına cevap vermekle geçiyor. Bu arada Sibel Tüzün, kocası Levent ve köpeği ile ‘ailecek’ Bodrum’a yerleşiyor.
Sibel Tüzün aslında birçoklarının isteyip de beceremediği birşeyi yaptı; doğru ya da yanlış, estetik ya da zevksiz kendi bildiğinin peşinden gitti. Etraftan gelecek tepkilere aldırmadan müziğiyle, dış görünüşüyle olmak istediği gibi oldu. Sibel bir günde üç ayda değil, neredeyse beş senede değişti. Peki nasıl?
‘‘İlk albümüm ‘Ah Biz Kızlar'dan sonra bazı şeylerin huzursuzluğunu hissetmeye başlamıştım. İlk albüme başlarken bir heves vardı. Yeni bir ortama, bilmediğin bir piyasaya giriyorsun, herkes seni beğeniyor. Bu, keyif veren bir şey. Derken albümün tanıtımı, konserler bitti ve ben aniden fenalaştım. Herşey üstüme gelmeye başladı. Ve 15 gün içinde bavulumu toplayıp, dil okulumu ayarlayıp Londra'ya gittim.’’
Sibel Londra’da kalsaydı, ki orada kaldığı üç ay içinde şan dersleri aldı ve bir müzikalde korist olarak çalışma fırsatını yakaladı, belki herşeyin çok farklı olabileceğini söylüyor. Ama dönmek zorunda kaldı, çünkü yapımcı firmasıyla yaptığı sözleşmeye göre bir albüm daha yapması gerekiyordu. Mutlu mesut Londra günleri kısa sürdü. Sibel Londra'dan mutsuz olarak döndü.
PSİKOLOGLA İLK TANIŞMA
İkinci kasetinde (Nefes Keser Aşklar) hamamdaki klibiyle izleyenleri eğlendirirken, kendisi psikolog kapılarına dayanmıştı: ‘‘Geceleri kabuslar görüyordum. Prodüksiyon ekibi geceleri rüyalarıma girip beni kovalıyordu. İpler tamamen elimden gitmişti, sadece söylenenleri yapıyordum. Mesela sabah menajerden bir kağıt geliyor; şununla röportaj, bununla çekim, şurada program. Öyle ki, bir gecede üç ayrı yerde sahneye çıkıyordum. Çalışmaktan başka hiç bir şey yoktu hayatımda. Aşırı derecede kendine güvensizlik başladı. Röportajlardan kaçıyordum, çünkü bazen ne söyleyeceğimi bile bilmiyordum. Ve bu dönemde hayatımda ilk kez psikologla tanıştım.’’
Psikolog teşhisi hemen koymuş: Sen artık kendin değilsin!
Sibel Tüzün tekrar kendi gibi olabilmek için ani bir karar verir ve hayatındaki herşeyi durdurur. Sanki hiç şarkıcı olmamış gibi, sabahları kahvede çay içip simit yediği, arkadaşlarıyla sinemaya gittiği günlerine döner. O dönemin kendisine çok iyi geldiğini söylüyor: ‘‘Bir anda bomboş kaldım, ama hiç kötü hissetmedim. Bu arada Levent girdi hayatıma. O süreçte çok destek oldu.’’
Levent Candaş, Sibel Tüzün'ün iki sene flört ettikten sonra 1997 yılında evlendiği kocası. Birçok kişi Sibel'in değişiminde onun etkisi olduğunu düşünüyor. Rock'çı koca ile evlendi, rock'çı oldu hesabı: ‘‘Levent'in rock söylememden çok, tekrar hayata dönmemde etkisi, daha doğrusu desteği oldu.’’
ELALEMİN DEDİKLERİ
Sibel Tüzün kendini sıkıntıdan kurtardı. Şimdi ailesi, özellikle de annesi sıkıntıda. Anne Sevim Tüzün, kızının yeni görüntüsünü pek beğenmiyor. Aslında ona kalsa kızı en doğrusunu yapar. En doğrusu olmasa bile kızının mutluluğu ve huzuru herşeyden önemlidir. Ama elalem ne der! Sevim Hanım, bugüne kadar etrafından hep ne kadar iyi çocuklar yetiştirdiği yönünde tebrikler alırken, birden işler tersine dönmüş. Elalemin en çok söylediği iki şey var: ‘‘Sevim acaba sen nerede hata yaptın?’’ Bir de, ‘‘Sevim, mutlaka senin bilmediğin birşeyler vardır.’’ Açık açık söylenmiyor, ama ‘‘bilmediği şey’’den kasıt, Sibel'in uyuşturucu filan kullandığı:
‘‘Ben uyuşturucuya son derece karşı, her türlü ilişkide sonuna kadar sadakate inanan, akşamları kocamla yemek yapıp yemekten hoşlanan, sporunu yapan bir kadınım. Bu yüzden bu imaları hiç duymamazlıktan geliyorum. Annem üzüldüğü için üzülüyorum, ama bunun baskısını yaşamak da istemiyorum.’’
Değişmek Sibel Tüzün'e huzuru ve mutluluğu geri verdi, ancak elinde avcunda olan parayı da geri aldı. Maddi durumunda eskiye oranla bayağı bir gerileme var. Bu yüzden Kanlıca'da restore edilmeyi bekleyen evini satılığa çıkmış durumda. Son albümü ‘‘Hayat Buysa Ben Yokum Bu Yolda’’nın yapımcılığını kendi üstlendiği ve kasetten epeyce zarar ettiği için bir sonraki albümünü ne zaman yapacağını hiç bilmiyor. Ama tüm bunlar dert değil, çünkü kendini mutlu hissediyor.
Sibel değişime inanan bir insan. Peki tekrar değişir mi? Birgün daha farklı hissederse mesela yeniden pop söylemeye başları mı?
‘‘Eski hayatıma dönersem yine bir takım sorunlar çıkar ve bu kez kendimi bu kadar rahat tedavi edemem. Bu yüzden hayır!’’