Prostat kanseri ameliyatında konfor

Güncelleme Tarihi:

Prostat kanseri ameliyatında konfor
Oluşturulma Tarihi: Ocak 27, 2005 01:05

Prostat kanseri erkeklerde en sık rastlanan kanser. Prostat içine sınırlı prostat kanseri tanısı konan hastalara prostatın tamamen çıkarılmasını sağlayan geleneksel açık ‘radikal prostat’ cerrahisi uygulanmaktaydı. Ancak özellikle 2000 yılından itibaren laparoskopik radikal prostat cerrahisi gündeme geldi. ‘Laparoskopi’ kelimesi özel bir teleskop ve ona bağlı kamera sistemi ile karın içine bakmak ve karın içini incelemek anlamına geliyor. Bu optik ve kamera sistemi yardımıyla karın içinde gerekli cerrahi müdahaleyi yapma işlemine de ‘laparoskopik cerrahi’ ya da ‘anahtar deliği cerrahisi’, ‘minimal invaziv cerrahi’ deniliyor.

l Geleneksel cerrahi nasıl yapılıyor? Laparoskopik cerrahinin avantajı nedir?

Organın yerine göre karın duvarında uzun cilt ve altındaki kasların kesilmesi gerekiyor. Bu nedenle ameliyat sonrası daha fazla ağrı, yara iyileşmesinin uzun olması gibi zorlukları da beraberinde getiriyor. Laparoskopik ameliyatlardan sonra en az ağrı, ciltte ufak ve estetiği bozmayan yara izi, buna bağlı çok düşük enfeksiyon riski var.

l Prostat kanseri ameliyatlarında laparoskopik cerrahinin yeri nedir?

Nispeten yeni olmasına rağmen tüm dünyada yaygın. Laparoskopik radikal prostat ameliyatı uygulanan hastalarda daha az kan kaybı, daha az ameliyat sonrası ağrı, kısa hastanede kalış süresi, düzenli yemeğe ve günlük aktiviteye kısa sürede geçme olanağı gibi avantajlar var. Geniş ameliyat kesisi ile uygulanan açık cerrahidekine eşit oranda kanser kontrolü, laparoskopik cerrahi ile sağlanıyor. Yaklaşık hastaların yüzde 90’ı laparoskopik radikal prostat ameliyat sonrası 3’üncü haftada rutin çalışmalarına geri dönüyorlar.

l Laparoskopik prostat cerrahisi için hangi hastalar uygun aday?

Eğer tespit edilen prostattaki kanser organ dışına çıkmamış ve agresif değilse laparoskopik cerrahi için uygundur. Daha önce prostat kanserine dışarıdan ya da dahili (brakiterapi) ışın tedavisi gören ve buna rağmen kanser kontrolü sağlanamayanlara bu ameliyat yapılmıyor. (ışın tedavisinin verdiği zararlı etkiler nedeniyle) Kontrol edilemeyen kan hastalığı bulunanları da, bu tedaviye almıyoruz.

l Yan etkileri ya da komplikasyonları nelerdir?

Şimdiye dek yapılan değerlendirmeler radikal prostat cerrahisi sonrasında meydana gelebilen idrar tutamama ve penis sertleşme bozukluğu sıklığının, laparoskopik prostat cerrahisinde daha az olduğunu gösteriyor. Çünkü prostat gibi çok derinde olan bir organ dahi normalin 10 katı büyütülerek görülüyor. Bu da komşu olan penis siniri ve idrar tutma kaslarının daha iyi korunmasına dolayısıyla, daha düşük oranlarda idrar kaçırma ve penis sertleşme bozukluğu görülmesine yol açıyor. Bunun yanında laparoskopik prostat cerrahisi sonrası idrar tutma fonksiyonu hastaların büyük bir bölümünde ameliyat sonrası 3-6 ay içinde normal fonksiyonuna dönüyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!