PRENS BÄ°R AYAK FETİŞİSTÄ°YDÄ° Hikayeyi herkes biliyor: Saat 12'yi vurunca baloyu koÅŸarak terk eden Külkedisi cam ayakkabısının tekini ayağından düÅŸürür.

PRENS BÄ°R AYAK FETİŞİSTÄ°YDÄ° Hikayeyi herkes biliyor: Saat 12'yi vurunca baloyu koÅŸarak terk eden Külkedisi cam ayakkabısının tekini ayağından düşürür. Prens bu ayakkabıyı "koklayarak" bütün ülkede onu arar, bulur ve evlenirler. Çünkü Prens sıkı bir ayak fetiÅŸistidir ve cam ayakkabı içinden tüm seksiliÄŸi ile görünen bu ayaklara vurulmuÅŸtur! Fakir Külkedisi'nin kaderini deÄŸiÅŸtiren ayakkabının tasarımı periler aleminden birine aitti kuÅŸkusuz ve o da bu iÅŸi biliyordu. Eski tarihlerde Japonya'da küçük ayaklara sahip olmanın önemi çok büyüktü. Kızlar küçük yaÅŸlarda demir ayakkabılar giyerler ve ayakları sargı bezleri ile sıkı sıkı sarılırdı. Son derece acı veren bu iÅŸlem sonunda, küçük parmaklar büzülür ve kızlar sakat kalırdı. Bu niye yapılırdı? GeyÅŸaların o salınarak, kendilerine özgü yürüşlerini elde etmek için. Bunlar size çok abartılı mı geliyor? Gelmesin çünkü bizde de ayakkabısının içine ÅŸampanya doldurulup içilen çok sayıda ünlü kadın oldu. Peki sevgilinin topuklarına aşık olup ÅŸiirler yazan ünlü ÅŸairlere ne dersiniz?.. Ayakkabı takıntısı yüzünden yüzlerce çift ayakkabı sahibi olan kadınlara?.. Åžimdilerde bu kadınların ilahı Manolo Blahnik marka ayakkabılar. Bu ayakkabılardan bir çift edinmek için ruhunu ÅŸeytana satmaya hazır kadınlar var. The New York Observer dergisinde Amy Larocca'nın bir yazısında da söz ettiÄŸi bu kiÅŸinin tasarımlarına sahip olmak New Yorklu ve dünyalı kadınlar için Dali'nin tablosuna sahip olmak gibi bir ÅŸey. Ä°ngiltere'den, Venezuella'ya kadar ayakkabı almak için gelenler var New York'a. Öyle ucuz da deÄŸil bu ayakkabılar, tanesi yaklaşık 750 Dolar civarında ve giyilmesi rahat falan da deÄŸil. Son derece yüksek ve ince topukları var. Onlarla koÅŸamazsınız, yürümeniz bile çok zor. Amy Larocca yazısında, annesinin 1970'lerden kalma lâme ve topuklu Charles Jourdan sandalını giydiÄŸinde erkeklerin ayaklarını yalamayı teklif ettiÄŸini söyleyen Melissa de la Cruzz'dan da söz ediyor. Meraklısına duyuralım, Melissa da bu sözlerden hoÅŸlanıyormuÅŸ. Manolo Blahnik meraklıları yalnızca kadınlar deÄŸil, eÅŸleri için alışveriÅŸ yapan erkekler de var. Kadınları, giydikleri anda bir külkedisine çeviren bu ayakkabıların tasarımcısı bir ÅŸeyler yakalamış olmalı ne dersiniz? Bana öyle geliyor ki ayakkabının bir yürüme giysisi olmaktan öte bir ÅŸey olduÄŸunu keÅŸfetmiÅŸ o... Kadınların uÄŸruna bir yığın paralar dökmesine, rahatsızlığına katlanmasına, erkeklerin fantezilerini süslemelerine bakılırsa ayakkabılar aslında erotik bir estetik unsur. Uzun ve sivri topuklar üzerindeki kadınlar kesinlikle daha seksi... GiyildiÄŸi anda poponuzu yukarı kaldırıyor, sırtınıza tatlı bir kavis veriyor, omuzlarınız ve göğüsleriniz dikleÅŸiyor. Yürüyüşe ister istemez cinsellik katan bu ÅŸeyler bacakları da inanılmaz ölçüde uzun, biçimli ve diri gösteriyor. Bütün zamanların tartışılmaz seks sembolü Marilyn Monreau'nun filmlerindeki o çıldırtıcı yürüyüşünün sırrının topuklu ayakkabılarında olduÄŸunu biliyor musunuz? Söylentiye göre sevgili Marilyn'in küçük bir sırrı varmış: Topuklarından biri diÄŸerinden birkaç santim kısaymış. Yürürken hafifçe aksayan ayakkabıları sayesinde bütün bedeni ahenkle sallanan bu kadın da iÅŸi biliyormuÅŸ ne dersiniz?.. Esra Özkızıklı - 5 Ocak 2000, ÇarÅŸamba Â