Popvirüs...

Güncelleme Tarihi:

Popvirüs...
Oluşturulma Tarihi: Kasım 07, 1997 00:00

Lale Barçın İMER
Haberin Devamı

‘‘Delikanlı’’ Murat Göğebakan

Murat Göğebakan, son dönem müzisyenler ve şarkıcılar arasında en iyi çıkışı yapan isimlerin başında. Son yıllarda Türk müzik piyasasında bu özelliğe sahip sanatçı öyle pek de fazla olmadığından Göğebakan'ı bu konuda 1997'nin tek ismi göstermek de hiç yanlış olmaz.

‘‘Ben Sana Aşık Oldum Bir Tanem’’ ve hemen ardından ‘‘Kara Gözlüm’’ ile kendini geniş kitlelere kabul ettiren Göğebakan'ı ilk dinlediğimde farklı bulmuştum. Ve, onu hemen ‘‘bağıra bağıra şarkı söyleyenler kategorisine’’ koymuştum. Evet Murat ‘‘çok yüksek sesle’’ şarkı söylüyordu. Yürekli bir biçimde sunuyordu şarkılarını. Türk halkının ‘‘delikanlı, mert’’ diye adlandırdığı dış görünüşü sayesinde de amacına tez zamanda ulaşıyordu.

Göğebakan'ın şarkılarında geçmiş dönem soundlarının izleri vardı. Enstrumanlar sade bir biçimde kullanılmıştı ve gitarı 1970'lerin tekniği ile çaldıkları hemen belli oluyordu. Düzenleme de temiz ve bir o kadar sadeydi. Zaten tüm dünya şu sıralar bu yolda gidiyor, bu teknikle yapılan albümler başarılı oluyordu. İşte Murat Göğebakan'ın da tutkulu aşkları anlatan şarkıları çabucak tuttu. Göğebakan duygulu, yürekli ve tutkuluydu, ama ‘‘delikanlılığı’’da elden bırakmıyordu. Dikkat çeken şarkılar yapmış ve onları ‘‘bağırarak’’ yorumlamıştı. Bu renklere, sanatçının ilginç kişiliği de eklenince tablo tamamlanmıştı. Genç, yaşlı hemen her kesimden müzikseverin kanı ‘‘mahallenin delikanlısına’’ kaynayıvermişti işte.

Tarkan’ın klip şanssızlığı

Tarkan'ın üçüncü albümü ‘‘Ölürüm Sana’’ ile ilgili bu köşeden şimdiye kadar görüş bildirmemiştim. Çünkü doğru değerlendirebilmek için biraz zamana ihtiyacım olduğunu düşünüyordum. Doğrusu ilk klibini çektiği Şımarık, değerlendirmem için hiç de ‘‘sağlıklı’’ bir parça değildi. Tarkan ‘‘Sezen Aksu destekli’’, bol şıkır, bol fıkır, ve biraz da zıpır ‘‘lokomotif’’ bir şarkıyla bir pop ikonundan bekleneni yerine getirmişti. Çünkü bir pop ikonunda ‘‘şarkılardan’’ çok kendi kişiliği, yani karizması, çekiciliği esastır ki, onlar da Şımarık'ta fazlasıyla vardı...

Tarkan'ın ‘‘şımarık’’ bir şarkıya ihtiyacı var mıydı yok muydu, başka bir şarkıcı bu şarkıyı söyleseydi aynı yankıyı uyandırır mıydı, tartışılır gerçi, ama Tarkan, sadece bu şarkının yarattığı rüzgar ile 1,5 milyonu aşan bir tiraj yapabilmişse, oturup piyasa konusunda şöyle uzun uzun konuşmak ve düşünmek gerekir. Ama bir başka sefere çünkü ben Tarkan'ın albümü konusundaki fikirlerimi yazmaya niyetliydim... Özellikle de yeni klibini...

Doğrusu bu ya klip konusunda Tarkan'ın hep şanssız olduğunu düşünmüşümdür. Çünkü aklıma şöyle dişe dokunur, şarkıyı anlatan, şarkının önüne geçmeyen estetik bir ‘‘Tarkan klibi’’ gelmiyor... Son klibini aslında beğendiğim yönetmen Mete Özgencil'in çekmiş olması da bu fikrimi değiştirmedi. Üstelik bu klip Tarkan'ın albümünde yer alan en güzel şarkılardan birine,‘‘İkimizin Yerine’’ye yapılmıştı. Bu şarkı, bence tam bir ‘‘Tarkan Şarkısı’’... Duygulu, ihtiraslı, hüzünlü... Ve albümde, bu özelliklere sahip birkaç şarkı daha var: ‘‘İnci Tanem’’, ‘‘Unut Beni’’, ‘‘Beni Anlama’’ gibi.

Tarkan, ister beğenelim ister beğenmeyelim, dünyadaki ‘‘pop ikonlarının’’ Türkiye'deki gerçek temsilcisi... Ve bizler, ‘‘ikonların’’ yaptığı şarkıları derinlemesine araştırıp eleştirmek yerine, onların nedenlerine ve amaçlarına bakmalıyız. Yineliyorum; Tarkan, bir ‘‘pop star’’ dan beklenilen herşeyi veriyor bu albümde... Üstelik onun dünyadaki ‘‘meslektaşlarından’’ çok daha iyi bir sesi var.

Madonna'nın son albümü dünya pazarında 5,5 milyonluk bir satış rakamına ulaştı. Bence Tarkan, 1,5 milyonluk ‘‘Türkiye tirajı’’ (üstelik bu şimdilik)ile hiç de fena durmuyor satış listelerinde...

Not: Kaldı ki ben, Tarkan'ın gitmesi gereken yolun bu yol olduğunu düşünüyorum ve o yolun henüz başında diyorum...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!