Oluşturulma Tarihi: Mayıs 07, 2004 00:00
TÜRK hikáyesinde yeni bir dönemi başlatan Sait Faik Abasıyanık öleli tam 50 yıl olmuş. Bir edebiyatçının kalıcılığı konusunda yarım yüzyıl epeyce önemli bir mihenk taşı.Hálá okunuyor, hálá onsuz Türk hikáyesi düşünülemiyor, değerlendirilemiyor. Popüler kültürün rüzgárı, önüne birçok değeri kattı götürdü, seli birçoğunu çorak topraklara sürükledi.Ama edebiyatın soyluluğuna dokunamadı, o direnci kıramadı. Bazı kişilere yaklaşamadı bile.Sait Faik Abasıyanık, bunun sembol adlarından biri.Yazarlar, eleştirmenler, pazar ve pazartesi günü Burgazadası’nda onun eserleri üzerine konuşacaklar, yorumlarını, düşüncelerini hikáyecinin sevdiği adasında okurlarıyla bölüşecekler.Bilkent Üniversitesi Türk Eebiyatı Merkezi’nin düzenlediği Ölümünün 50. Yılında Sait Faik Sempozyumu, 9 Mayıs Pazar günü saat 13.00’te Talát S. Halman’ın açış konuşmasıyla Burgazadası Öğretmenevi’nde başlayacak.* * *SAİT FAİK ABASIYANIK’ı okumadan İstanbul’u, Ada’yı sevemezsiniz, İstanbul peyzajındaki yerlerini tayin edebilmek mümkün değildir.Kestaneciden papaza, keten helvacıdan duvar ustalarına, hamallardan kiracılara kadar geniş tip yelpazesinde, eski deyimle küçük insanın, yerini, ruh halini, ezikliğini/ezilmişliğini okursunuz.Bir yazarın eskimediğini gösteren elbette eserleridir. Bir ileri aşama, bu eserlerin bizim hayatımızla örtüşmesidir.Onun eserlerinden seçmeleri sıraladığımızda, onu gene en iyi kendisinin anlattığı kanısına varırız. Sorularımızı en doğru ve en edebi yanıtlayan gene odur.Edebi eserler niçin ve kim için yazılır?‘Edebi eserler, insanı yeni ve mesut, başka iyi ve güzel bir dünyaya götürmeye yardım etmiyorlarsa neye yarar?’Edebiyatçının toplumdaki yeri nedir, kalıcılık oranını biliyor musunuz?‘Bu böyle, 19.. bilmem kaça kadar böyle sürüp gidecektir. Ve yine bir 19..’de kitap bastırmak, yazı yazmak takatinden mahrum, nalları dikeceksinizdir. Ve yine bir 19.. bilmem kaçta sizi kimseler hatırlamayacaktır.Yaşasın edebiyat!’* * *ÖLÜMSÜZ bir yazar her zaman yeniden okunur, her okunuşta da yeniden başka edebiyat lezzetleri keşfedilir.Yok eğer Sait Faik Abasıyanık’ı hálá okumadıysanız...Böyle bir edebiyat meraklısının olduğuna inanmıyorum, varlığını hayal bile edemiyorum.
button