POPSTAR’DA SONA DOĞRU…
Güncelleme Tarihi:
“Sevgili Serdar, Türkiye Popstar finallerini cuma ve cumartesi günleri soluksuz izler oldum inan. Sadece kendi merakından değil, yüce Türk halkının tercihlerini gözlemlemek de ayrı bir keyif. Hem de nasıl keyif.” (Sezai Bayar yazıyor.)
Hiç beklediğim gibi bir oy akışı yok adaylar için. Kimi tutuyorsam sonlara kalıyor.
Ya bende bir tuhaflık var, ya adaylara oy gönderen halkımızda.
Adı üstünde: Türkiye Popstar Yarışması.
Yani Türk adaylar arasındaki bir yarışma. Irkçılık ya da yabancı düşmanlığı değil amacım. Ama komşu kızı Rus Elena bu yarışmada nasıl oluyor da hâlâ oyları topluyor anlamış değilim. Bu konuda juri üyesi Armağan Çağlayan’a katılıyorum.
Avrupa’da aynı formatta Popstar yarışmaları var. Var ama adı üstünde Avrupa Birliği ülkeleri. Orada ister istemez üye ülke halklarının kimin eli kimin cebinde belli değil.
Elena’nın daha önceleri öne sürdüğü “Almanya’daki yarışmada orada yaşayan Türkler de katılıyor” iddiasının ayakları yere basan bir iddia olduğunu sanmıyorum. Almanya’da yerleşik, orada doğmuş ana dili gibi Almanca konuşan ve şarkı söyleyebilen, üstelik yıllardır Alman vatandaşı olmuş kişiler onlar.
Ama Elena Türkiye’ye turist olarak gelmiş, “şike” kokan bir evlilik yapmış. Üstelik Türkçe ikinci dili bile değil.
Elena’yı geçtik, geldik Bayhan’a. Hâlâ ısrar ediyorum. Bu adayın şarkı sözlerini anlamakta, söylediği şarkıyı tanımakta güçlük çekiyorum. Ben ve benin gibi binlerce insan aynı fikirde. Jüri üyesi (Çiçeği burnunda) Zerrin yılların deneyimiyle iddia ediyor ki “Bu aday popstar kategorisinde yarışamaz”
Arabesk veya “Bayhan ekolü” (varsa tabii) o dalda düzenlenecek bir yarışmaya katılabilir.
Yolu açık olsun.
Ama Barış Manço’nun güzelim parçasını bile çözümlenmesi mümkün olmayan Puzzle haline sokan Bayhan’ın bu hafta ikinci olması hayret verici.
Son iki hafta birincilik kürsüsüne yerleşen başarılı aday Eser bu hafta elenince herkes haklı olarak gözyaşına boğuldu. Jüri ve (Bayhan hariç) diğer adaylar da şok oldular.
Bu yarışma böyle giderse daha çok gözyaşına tanık olacağız demektir.
Hastalığı nedeniyle jüri üyeliğine evinden devam eden Ercan Saatçi devamlı pozitif kimlik sergiliyor.
Yaklaşımı çok iyi niyete dayanıyor. Rasyonel analizleri var ama tüm adaylara eşit uzaklıkta durunca, finale kalması gerekenler eleniyor ve haksız bir tablo ortaya çıkıyor. Bu da onu rahatsız ediyor olmalı.
Geçtiğimiz hafta finalleri için tek söylenecek söz:
ESER, ELENMEYİ HAK ETMEMİŞTİ…
Gerçi Eser’in önündeki yol bitmiş değil. Değil ama halkımız yola haksız bir takoz koydu.
Bakalım gelecek cumartesi hangi adayın önünü kesecek yüce halkımız.
Göreceğiz.
Sevgiler,
Sezai