Güncelleme Tarihi:
İŞTE ÇOK KONUŞULAN FOTOĞRAFLAR
Mithatcan Özer’in sevgilisi İlhem Khodja, Elele dergisine verdiği röportajda geçen yıl Bodrum'da çekilen fotoğrafı yorumladı. İlhem, tam sevgilisi poposunu öperken çekilen fotoğraf için "Bikinim üstümde, rezalet-skandal yok, peki ilginç olan ne? Bu olay çok abartıldı" dedi.
Almanya-Macaristan-Fransa kökenli bir anne, Cezayirli bir baba... Fransa’da büyümüş, Münih’te okumuş, evi Berlin’de ama İstanbul’da yaşıyor. Mithatcan Özer’in sevgilisi, Sezen Aksu’nun "gelini"... Başarılı bir caz solisti ve model... Bunca dikkat çekici özelliğe rağmen gözlerden uzak kalmak için olağanüstü bir çaba harcayan İlhem Khodja, Elele dergisi görüştü.
Almanya-Macaristan-Fransa kökenli anne, Cezayirli baba, Fransa’da geçen yaşam... Göründüğü kadar karışık bir hikaye mi bu?
- Büyükannem ve ailesi savaş sonrası Fransa’ya yerleşmiş ve annem de orada doğmuş. Babam da Fransa’da yaşamak ve çalışmak için oraya yerleşmiş bir Cezayirli. Amcam, annemin ikiz kardeşiyle aynı grupta çalıyormuş, ikisi de müzisyen. Onların vasıtasıyla tanışmışlar, aşık olmuşlar ve evlenmişler... Dört kardeşiz. Ben de mizaç olarak evin ikinci erkek çocuğu gibiydim.
![]() |
- Aslında müzisyen değil, arkeolog olmak isterdim ama şarkı söyleyebilme yeteneğim vardı. Babamın müvekkillerinden biri, ünlü caz müzisyeni Elene Dee idi. Babam, ben 10 yaşındayken bir gün ikimizi tanıştırdı ve aramızda garip bir kimya oldu. Hani bazen biriyle tanışırsınız ve önünüzde yeni bir yol çizildiğini hissedersiniz ya... Her şeyden önce "aynı" görünüyorduk; zayıf, koyu tenli, kabarık kıvırcık kahverengi saçlar, onun adı Elene, benim adım İlhem (Fransız aksanıyla her ikisi de benzer okunuyor)... Sanki onun küçük bir modeliydim, resmen birbirimize aşık olduk. Elene, hep hayatımın bir parçası oldu.
Peki müziği bir "meslek" olarak ilk ne zaman ele aldınız?
- Ben hayatta ne yapmak istediğimi aramadım, meslek araştırmadım, müzik bana "geldi". Ve erken yaşta geldiği için de çok mutluyum. Çünkü erken yaşta çok çalışmaya başladım, 18’imde başka insanlara ders veriyordum! 17 yaşına kadar Lyon’daydım, sonra üniversite için Münih’e, oradan da Berlin’e taşındım. O yıllarda profesyonel şarkıcı olarak çalışmaya ve seyahat etmeye başladım. Anladım ki benim hayatım dil öğrenmek ve şarkı söylemek üzerine kurulacak. Şu anda Fransızca, Almanca, İtalyanca ve İspanyolca konuşuyorum, biraz da Türkçe.
İstanbul’a ilk nasıl geldiniz?
- İstanbul’a ilk gelişim makyaj sanatçısı arkadaşım Jerry Stolwijk sayesinde oldu. İlk geldiğimde modellik yaptım. İkinci gelişimde 360’ın sahipleriyle tanıştım, bir ay orada sahneye çıktım. Kulübün en popüler zamanlarıydı ve çabuk tanındım. O dönem İstanbul’a aşık oldum. Önce şehre, sonra Mithatcan’a aşık oldum!
Nasıl tanıştınız Mithatcan’la?
- Bir partide... Beni görmüş ve aşık olmuş... Yanıma geldi, kesinlikle ucuz flört numaraları, rahatsız edici bir tarzı yoktu, çok kibardı. Tabii onun kim olduğundan haberim yoktu. İnsanlar bunu bilmiyor, başka yorumlar yapılıyor fakat işin esası bu... O geceden sonra arkadaş olduk. Açıkçası burada böyle ciddi ve güçlü bir ilişki yaşayacağımı hiç düşünmezdim. Türk erkeklerinde çok olan kıskançlığa, kısıtlanmaya hiç gelemem ama tahmin etmediğiniz bir yerde ve
Kulağa ideal ilişki gibi geliyor...
- Öyle... Eğer sahne işi yapıyorsanız erkek arkadaşınızın işi zordur. Kıskanılırsınız, kısıtlanırsınız, sizi değiştirmeye çalışırlar... "Olduğum gibi kabul edileceğim bir ilişki ihtimali" umudunu kaybetmiştim. İki yıldır çok şanslı hissediyorum!
"Sezen Aksu’nun oğluyla birlikte, Türkiye’de kariyer yapmaya çalışıyor" gibi yorumlara ne diyorsunuz?
- Sadece İstanbul’da değil, tüm dünyada şöhretli arkadaşlarım var. Ama bu, onların isimlerini arkama alacağım ya da onlardan faydalanacağım anlamına gelmiyor. Başarının yavaş yavaş, deneyimle, zamanla, çalışmayla geleceğine inanırım. Söyledikleri gibi davranan insanların eninde sonunda yalnız kalacağını ve aynaya bakamayacağını düşünürüm...
İki senedir birliktesiniz ve hálá çok aşıksınız. Aşkın sürekliliğinin sırrı ne?
- Almanca’da bir söz vardır, "ipini uzun tut" anlamına gelen. İşte bu aşkın en büyük sırrı. Mithat benim, ben Mithat’ın ipini uzun tutuyoruz... Bu, güvenmeyi de beraberinde getiriyor. Birbirimizi sıkboğaz etmiyoruz. Ayrıca sadece sevgili değil, arkadaşız, aileyiz, birbirimizin her şeyiyiz.
Mithatcan’la evlenecek misiniz?
- Kağıt üzerindeki imzaya inanmıyorum. İlişkiyi güçlendiren şeyin evlilik olduğunu düşünmüyorum. Aslında gerçek şu ki, evliliğe kısa süre önceye dek inanmıyordum.
![]() |
- Mithat... Çünkü hayatımda ilk defa hayatımı yaşayıp, aynı zamanda bir ilişki sürdürüp mutlu olabileceğime inanıyorum. Tabii bu yarın evleneceğim demek değil.
Çocuk istiyor musunuz?
- Kesinlikle... Kalabalık bir ailede büyüdüm, kendi çocuklarımın da öyle bir hayatı olmasını isterim.
Geçen sene bir albüm söz konusuydu değil mi? Ne oldu ona?
- Acele etmiyorum. Neticede belli bir vizyonum ve değerlerim var, her şeye "evet" diyemem. Çalışacak doğru insanları, doğru temayı bulmak kolay değil. Müzikte tepe noktası diye bir şey yok, sürekli öğrenmeye devam ediyorsunuz.
Popo öpme olayı fazla abartıldı
Mithatcan geçen yıl Bodrum tatilinde sizin poponuzu öperken görüntülenmişti. O "popo öpme olayı" hálá ayağınıza dolanıyor mu?
- Olay bence çok komikti çünkü ortada hiçbir şey yoktu. Mithat’la zaten bir yıldır birlikteydik, yani yeni bir kız da yok ortada... Bikinim de üstümde, çıplak değilim, rezalet-skandal yok, peki ilginç olan neydi? Bunu anlamakta zorlanıyorum...
Sezen Aksu’nun kim olduğunu bilmiyordum
Peki, Mithatcan’ın annesiyle, Sezen Aksu’yla nasıl bir ilişkiniz var?
- Ben Sezen Aksu’yla ilk tanıştığım zaman o sadece erkek arkadaşımın annesiydi. Sonra adının Sezen Aksu olduğunu, sonra bir müzisyen olduğunu, ondan sonra da Türkiye’de bir efsane olduğunu öğrendim. Onunla çok iyi bir ilişkimiz var. Bana çok güvendiğini düşünüyorum. Biliyor ki ben onun ya da Mithat’ın ismiyle ilgili değilim...