Pop müziğine taze kan

Kaseti yeni çıkmasına rağmen önce Mustafa Altıoklar'ın dikkatini çekti Yonca Lodi. ‘‘Asansör’’ filmi için oyuncu Mustafa Uğurlu'yla rap çalışması yaptı. Şimdi de ondan yeni Sertab Erener diye sözediliyor.

Lodi; prens soyundan gelme demekmiş. ‘‘Bu durumda ben de prenses oluyorum’’ diyor gülerek. Yonca Lodi son günlerde 'İnadım İnat' şarkısının klibiyle dikkatleri üzerine çekiyor. Klipte oynayan herkes en inatçı haliyle birbirlerine nispet yaparak dansediyor. Aslında genç şarkıcının adı çok daha ilginç bir sebeple anılıyor; 'Sertab Erener'in tahtını sarsacak kadın vokal' olarak... Gerçekten de Sertab Erener 'Sakin Ol' isimli ilk kasetini çıkarttığından bugüne kadar hiçbir müzik otoritesi kendisiyle kıyaslanacak bir isim atmadı ortaya.

İlk defa böyle birinden sözediliyor. İyi de kim bu Yonca Lodi? Söylentilere ne diyor? Sertab Erener'le bir yarış halinde mi gerçekten? Merak ettik, sorduk. İşte A'dan Z'ye Yonca Lodi...

Sertab Erener'in tahtını zorlayacak mısınız gerçekten de?

Çok gururlandığımı itiraf etmeliyim. Sertab'la aynı şirketin şarkıcılarıyız. Onu çok beğenirim. Müzik türlerimiz aynı olsa da sonuçta herkesin hedefi farklı. İnsanlar kasetimi almasalar da, şarkılarımdan birinin tek bir sözüyle bile onların gönlüne girebilmek istiyorum. İşte benim en büyük hedefim bu.

Safranbolu'da keşfedildim

Sonuçta tüm şarkıcılar bunu hedeflemiyor mu?

Sertab artık Avrupa'da adını duyurmaya çalışıyor. Ben daha yeni başladım. Üstelik Sertab'la aramızda on senelik bir devre var. On yıl sonra Sertab nerede olacak, ben nerede olacağım? Bunu kimse bilemez. Ama şunu biliyorum ki; Türkiye kadın vokaller konusunda bereketli bir ülke. Bu ülkenin topraklarından bir Nilüfer, Sezen Aksu, Nükhet Duru, Zerrin Özer, Ajda Pekkan, Sertab Erener, Asya, Aşkın Nur Yengi çıkmış. Bu anlamda İnanılmaz bir zenginliğe sahibiz. Bu isimlerin yanında bir gün benim de adım geçerse büyük onur duyarım. Çıta yükseldiği zaman ben o çıtanın neresinde olacağım? Onu hep birlikte bekleyip, göreceğiz bakalım.

Pedagog olmayı düşlerken müzik hayatına nasıl girdiniz?

Doğrusunu söylemek gerekirse, liseye kadar müzikle hiç ilgilenmedim ben. Bu hiç şarkı söylemedim anlamına gelmez tabii. Çok hareketli bir çocuktum. İlkokulda beş minik kız dans grubu bile kurmuştuk! Ama çocukları çok sevdiğim için ‘‘Pedagog ya da çocuk doktoru olacağım’’ diyordum. Sonra düşündüm: ‘‘Kan görmeye dayanamam. En iyisi ben pedagog olayım’’ dedim. Fakat lisede herşey değişti. Okulumuzda orkestra vardı ve arkadaşlar bir solist arıyorlardı. Ben de gidip görüştüm. Sonra hep birlikte yarışmalara katıldık, konserler düzenledik. Gruptaki isimleri saysam şaşarsınız... Ayna'nın gitaristi Can, Turkuaz'ın basçısı Saltuk, Şevval Sam, Ozan Orhon... Hepimiz aynı orkestranın elemanlarıydık. Mezun olduk ama herkes bir yerlerden yine karşıma çıktı.

Okul çapında yeterince ünlenmişsiniz zaten. ‘‘Kaset çıkarıp daha çok ünleneyim’’ diye mi düşündünüz?

Meslek lisesinde okurken staj yaptığım için evden harçlık almazdım. Ama konservatuar eğitimim sırasında durum değişti. Ben de kendi paramı kazanmak için geceleri orkestra solistliği yapmaya başladım. Fakat bir süre sonra hiçbir şey yetmiyor. Her gece yüzelli kişiye şarkı söylüyorsan; ‘‘Niye bin kişiye söylemiyorum’’ diyorsun. Artık başkalarının şarkılarını değil de kendi şarkılarını söylemek istiyorsun. Bunun üzerine sahne kayıtlarımı Sony'ye götürdüm. İki gün içinde de anlaşma yaptık. Fakat sonrası daha zor oldu. Beni gerçekten yansıtan, doğru bir çalışma olması için ikibuçuk yıl uğraştık.

Sting bir röportajında: ‘‘Cam silen bir temizlikçinin şarkılarımdan birini söylediğini duyduğum gün ünlü olduğumu anladım’’ diyor. Siz ünlü olduğunuzu nasıl anlayacaksınız?

Geçenlerde Safranbolu'ya gittim. Çarşıda gezerken şarkımın çalındığını duydum. Sokaklarda çocuklar: ‘‘Yonca Abla, Memleketim'i söylesene’’ diye eteklerimi çekiştiriyorlardı. İşte o an hissettiklerimi anlatamam. Bunların yanı sıra uzun zamandır sahne üzerinde olduğum için ve ikibuçuk sene boyunca kasetimin çıkacağına kendimi hazırladığım için gözlerim kararıp kendimi kaybetmedim. Kim olduğumu, amacımı biliyorum.

Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?

‘‘Allahım yorgunluktan yerlerde sürünecek hale geleyim’’ diye dua ederdim hep. Kasetim çıktığından beri neredeyse o hale geldim. Ancak Allah'a söz verdiğim için yakınamıyorum ne yazık ki! Ne yapalım, ben istedim böyle olmasını.