Pop müziğin hacı aranjörü
Güncelleme Tarihi:
Suat KAVUKLUOĞLU
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 04, 2007 00:00
Onun ismini ilk kez "İkili Delilik" şarkısından sonra Sezen Aksu konserlerinde duyduk. Şarkının düzenlemesini yapan bu genç adamla, dinleyicilerini tanıştırmakta hiç zaman kaybetmedi Aksu. Orkestrasında ve albümlerinde birlikte çalışmaya başladığı Mustafa Ceceli, henüz 26 yaşında.
Sezen Aksu’dan sonra Kenan Doğulu, Levent Yüksel, Burak Kut, Emre Altuğ ve Bengü gibi pek çok şarkıcıya düzenlemeler yapmaya başlayan Ceceli’nin özelliklerinden biri, bu genç yaşında hacca gitmiş olması. Bu yüzden sektörde "Hacı" olarak tanınıyor. Kenan Doğulu’nun Çakkıdı, Burak Kut’un Komple, Sezen Aksu’nun Gidemem ve İkili Delilik gibi büyük hit olmuş şarkılarının altında aranjör olarak imzası var.
1980 Ankara doğumlu Mustafa Ceceli, "Müzik hep hayatımın merkezinde oldu"diyor. Bankadan emekli bir anneyle, inşaat sektöründe çalışan bir babanın oğlu. "Ben 3 yaşındayken canlı müzik yapılan bir yere gitmişiz. Orkestra sahneden indikten bir süre sonra ailem, kanundan gelen sesleri fark etmiş. Bir bakmışlar ben kanunun başındayım ve adamın çaldıklarını taklit etmeye çalışıyorum. Olayı hatırlamıyorum ama o kanunla çekilmiş fotoğrafım var."
Ailesinin 6 yaşındayken aldığı orgla iki yıl özel ders alıyor. Hayatı boyunca aldığı tek müzik eğitimi de bu oluyor. İki yılın sonunda piyano hocası, ailesine kendisinin öğretecek bir şeyi kalmadığını ve Mustafa’nın mutlaka konservatuvarda devam etmesi gerektiğini söylüyor. Ancak ailesiyle birlikte müziğin bir hobi olarak devam etmesi kararını veriyor: "İleride müziği profesyonel olarak yapmak isteyip istemediğimi bilmiyordum. İlkokulu bir kolejde okudum. Kolejin sosyal imkanları iyi olduğu için müziği hobi olarak sürdürebildim. Kısa sürede bu yeteneğim öğretmenlerim tarafından fark edildi." Mustafa Ceceli’nin müzikle ilgili bundan sonraki ilk adımı, daha büyük bir keyboard almak olmuş. Lisede ilk müzik grubunu kurmuş. Liseden sonra bir bilgisayar alıp, kendi kendine aranjeler yapmaya başlamış.
ÜÇ YIL VETERİNERLİK SONRA İSTANBUL’A GELİŞ
Mustafa Ceceli, liseden sonra Ankara Üniversitesi Veterinerlik Bölümü’nü kazanıyor ama bu bölümü 3. yılın sonunda bırakıyor. "Üniversite devam ederken bar ve lokallerde 3 kişilik bir grupla sahneye çıkmaya başladım. Okula yardımcı olsun diye çalışıyordum. Sonra TRT’nin Ankara’da çektiği yaz konserlerinde çalmaya başladım. Gece kulüplerinde çaldık. Bir yandan da aranjörlük konusunda gelişmek için albüm yapmak isteyenlere demo hazırlıyordum."
Ankara günleri üniversiteden çok müzikle geçen Mustafa Ceceli, 3. yılın sonunda okulu bırakıp yeniden sınava giriyor: "Bu kez İstanbul Yeditepe Üniversitesi İşletme bölümünü kazandım. Böylelikle Ankara’da okulla birlikte müzik defterini kapattım. Cesur bir karardı çünkü İstanbul’a işle ilgili sıfır bağlantı ve olanakla gittim."
İstanbul’a gelince Cenk Eren ve sonrasında Nükhet Duru’yla 3 yıl çalışıyor. Mustafa Ceceli’nin aranjör olarak imza attığı ilk albüm ise Cenk Eren’in vokalisti Merih’in albümü. Bu albümdeki bütün şarkıların aranjesini o yaptı. Bu referansla Ozan Doğulu’yla tanıştı. Kenan Doğulu’nun Demedi Deme albümündeki Aklım Karıştı şarkısı için onun yaptığı düzenleme seçildi. "İlk duyduğumda dizlerim titremişti heyecandan. O şarkıdan sonra her şey çok daha hızlı gelişti" diyor.
Önce Sezen Aksu’yla tanışma, ona hem sahnede hem albümlerde eşlik etme, sonrasında Kenan Doğulu, Burak Kut, Emre Altuğ, Levent Yüksel, Bengü, Murat Boz, Cenk Eren ve Hepsi’yle devam eden hızlı bir yükseliş. "Zamanında hayran olduğum müzisyenlerle şimdi birlikte çalışıyorum" diyor. Bu aralar Berksan’ın yeni albümü için aranjeler yapıyor, bir yandan Hepsi kızlarının oynadığı dizinin müziklerini hazırlıyor.
HACCA ANNEMLE GİTTİM
2003’ün Şubat ayında annemle beraber hacca gittik. Sezen Hanım’ın konserlerinde anlattığı gibi annem babamdan rica etti, babam hem işlerinin yoğunluğundan hem de "Ben biraz daha rakı içmek istiyorum" diye anneme espriyle takılarak gitmek istemedi, annem de benden rica etti. "İstersen yalnızca refakatçi de olabilirsin, ibadetleri yapmayabilirsin" dedi. Her şey nasiptir, böyle bir şey o zaman bana nasip oldu, ibadetimi yerine getirdim. Döndükten sonra müzisyen arkadaşlarım bana adımdan çok "Hacı" diye hitap etmeye başladılar. Sektörde böyle tanınmaya başladım. Hacı’yı benim ön adım zannedenler bile oldu. Böyle olunca Kenan Doğulu "Biz sana Hacı diyoruz, o halde seni böyle bilsinler, kartonete böyle yazalım" dedi. Öyle de kaldı adım. Benim için önemli olan iç dünyamda haccın bana yaşattıkları. Çok önemli bir dönüm noktasıdır hayatımda. Hacdan döndükten kısa bir süre sonra Ozan Doğulu’yla tanıştım. İnançlı biriyimdir. Allah’ı anlamaya çalışıp, dinimizin gerektirdiği ibadetleri yerine getirmeye çalışıyorum. Ama bunları söylemek beni rahatsız ediyor. Övünüyormuşsunuz gibi oluyor, bundan hoşlanmıyorum.
HACI’YI TANIYALIM
Aranjesini en hızlı tamamladığı şarkı: Çakkıdı
En uzun sürede tamamladığı şarkı: Yine Çakkıdı. Ana taslağı yarım saatte yaptı. Son halini alması epey uzun sürdü.
Yaptığı aranjelerden en beğendikleri: Çakkıdı, İkili Delilik, 14 Bahar
Aranjesi ilk haline göre en çok değişen şarkı: Altın Kafes
En rahat çalıştığı şarkıcı: Sezen Aksu. Her zaman fikirlerini söyler ama sizi olabildiğince de özgür bırakır, teşvik eder.
En çok çalışmak istediği şarkıcı: Tarkan
Aranjesini keşke ben yapsaydım dediği şarkılar: Onno Tunç’un bütün aranjeleri. Her biri çok yaratıcı ve muazzam.
SEZEN AKSU’YLA OLUNCA SAHNEDEN İNMEK İSTEMİYORUM
Sezen Aksu’nun stüdyosuna ilk kez Emel Müftüoğlu’nun Çok Ayıp albümünde bir şarkıyı aranje etmek üzere gittim. Orada tanıştık. O dönem Bahane albümü üzerinde çalışıyordu. Ona üniversiteden arkadaşım Halil Koçak’ın bestelerinden bahsettim. "Onun şarkılarını kendisi dışında bir tek siz söyleyebilirsiniz." dedim. "O kadar iddialısın, yani?" dedi. Bir buluşma ayarladık, dinledi. İkili Delilik’i çok beğendi ve sözlerini biraz değiştirerek albümüne aldı. Halil’le ikimiz o gece heyecandan hiç uyumadık. Sonra Hükümsüz şarkısının da aranjesini benim yapmamı istedi. Albüm çıktığında artık sahnede de ona eşlik etmeye başlamıştım. O günden beri birlikte çalışıyoruz.
ARANJESİNİ YAPTIĞI BAZI ŞARKILAR
Sezen Aksu İkili Delilik, Gidemem, Hükümsüz, Kenan Doğulu- Çakkıdı, Aklım Karıştı, Burak Kut- Komple, Emel Müftüoğlu- Eğlenilecek Kızlar Evlenilecek Kızlar, Altın Kafes Emre Altuğ- Aşk-ı Kıyamet, Sensiz Olmuyor ve Kişiye Özel albümlerinde hemen hemen bütün şarkılar, Nükhet Duru- Beni Tanıma, Serdar Ortaç- Hayret, Bengü- Son iki albümü, Murat Boz- Üzüleceksin, Melih Görgün- 14 Bahar, Hande Yener- Aşk Kadın Ruhundan Anlamıyor, Demet Sağıroğlu-Korkum Yok, Cenk Eren- Sarı Sonbahar, Aşk Kader Değil, İnce Saz, Hepsi- Tempo, Kaç Yıl Geçti Aradan
EN ETKİLENDİĞİM MÜZİSYEN ONNO TUNÇ
Müzisyen kimliği, müzikal bilgisi ve birikimiyle Türk Pop müziğinde çığır açmıştır. Onun ölümüyle birlikte Türk Pop müziğinin tepetaklak olduğunu düşünüyorum. Hálá onun yaptığı düzenlemeleri dinledikçe, insanın büyük şaşkınlıkla onun yeteneğine hayran kalmaması mümkün değil. Bir de Ozan Doğulu’nun bende ayrı bir yeri vardır. Kenan Doğulu’nun ilk albümünde yaptığı aranjeler beni çok heyecanlandırmıştı. Hálá da şahane işler yapmaya devam ediyor. Ozan Çolakoğlu, İskender Paydaş ve Uzay Heparı’nın yaptıklarına şapka çıkarmadan olmaz. Dünyada ise en çok Madonna’nın eski aranjörü William Orbit ile Timbaland’i beğeniyorum.
1980 Ankara doğumlu Mustafa Ceceli, "Müzik hep hayatımın merkezinde oldu"diyor. Bankadan emekli bir anneyle, inşaat sektöründe çalışan bir babanın oğlu. "Ben 3 yaşındayken canlı müzik yapılan bir yere gitmişiz. Orkestra sahneden indikten bir süre sonra ailem, kanundan gelen sesleri fark etmiş. Bir bakmışlar ben kanunun başındayım ve adamın çaldıklarını taklit etmeye çalışıyorum. Olayı hatırlamıyorum ama o kanunla çekilmiş fotoğrafım var."
Ailesinin 6 yaşındayken aldığı orgla iki yıl özel ders alıyor. Hayatı boyunca aldığı tek müzik eğitimi de bu oluyor. İki yılın sonunda piyano hocası, ailesine kendisinin öğretecek bir şeyi kalmadığını ve Mustafa’nın mutlaka konservatuvarda devam etmesi gerektiğini söylüyor. Ancak ailesiyle birlikte müziğin bir hobi olarak devam etmesi kararını veriyor: "İleride müziği profesyonel olarak yapmak isteyip istemediğimi bilmiyordum. İlkokulu bir kolejde okudum. Kolejin sosyal imkanları iyi olduğu için müziği hobi olarak sürdürebildim. Kısa sürede bu yeteneğim öğretmenlerim tarafından fark edildi." Mustafa Ceceli’nin müzikle ilgili bundan sonraki ilk adımı, daha büyük bir keyboard almak olmuş. Lisede ilk müzik grubunu kurmuş. Liseden sonra bir bilgisayar alıp, kendi kendine aranjeler yapmaya başlamış.
ÜÇ YIL VETERİNERLİK SONRA İSTANBUL’A GELİŞ
Mustafa Ceceli, liseden sonra Ankara Üniversitesi Veterinerlik Bölümü’nü kazanıyor ama bu bölümü 3. yılın sonunda bırakıyor. "Üniversite devam ederken bar ve lokallerde 3 kişilik bir grupla sahneye çıkmaya başladım. Okula yardımcı olsun diye çalışıyordum. Sonra TRT’nin Ankara’da çektiği yaz konserlerinde çalmaya başladım. Gece kulüplerinde çaldık. Bir yandan da aranjörlük konusunda gelişmek için albüm yapmak isteyenlere demo hazırlıyordum."
Ankara günleri üniversiteden çok müzikle geçen Mustafa Ceceli, 3. yılın sonunda okulu bırakıp yeniden sınava giriyor: "Bu kez İstanbul Yeditepe Üniversitesi İşletme bölümünü kazandım. Böylelikle Ankara’da okulla birlikte müzik defterini kapattım. Cesur bir karardı çünkü İstanbul’a işle ilgili sıfır bağlantı ve olanakla gittim."
İstanbul’a gelince Cenk Eren ve sonrasında Nükhet Duru’yla 3 yıl çalışıyor. Mustafa Ceceli’nin aranjör olarak imza attığı ilk albüm ise Cenk Eren’in vokalisti Merih’in albümü. Bu albümdeki bütün şarkıların aranjesini o yaptı. Bu referansla Ozan Doğulu’yla tanıştı. Kenan Doğulu’nun Demedi Deme albümündeki Aklım Karıştı şarkısı için onun yaptığı düzenleme seçildi. "İlk duyduğumda dizlerim titremişti heyecandan. O şarkıdan sonra her şey çok daha hızlı gelişti" diyor.
Önce Sezen Aksu’yla tanışma, ona hem sahnede hem albümlerde eşlik etme, sonrasında Kenan Doğulu, Burak Kut, Emre Altuğ, Levent Yüksel, Bengü, Murat Boz, Cenk Eren ve Hepsi’yle devam eden hızlı bir yükseliş. "Zamanında hayran olduğum müzisyenlerle şimdi birlikte çalışıyorum" diyor. Bu aralar Berksan’ın yeni albümü için aranjeler yapıyor, bir yandan Hepsi kızlarının oynadığı dizinin müziklerini hazırlıyor.
HACCA ANNEMLE GİTTİM
2003’ün Şubat ayında annemle beraber hacca gittik. Sezen Hanım’ın konserlerinde anlattığı gibi annem babamdan rica etti, babam hem işlerinin yoğunluğundan hem de "Ben biraz daha rakı içmek istiyorum" diye anneme espriyle takılarak gitmek istemedi, annem de benden rica etti. "İstersen yalnızca refakatçi de olabilirsin, ibadetleri yapmayabilirsin" dedi. Her şey nasiptir, böyle bir şey o zaman bana nasip oldu, ibadetimi yerine getirdim. Döndükten sonra müzisyen arkadaşlarım bana adımdan çok "Hacı" diye hitap etmeye başladılar. Sektörde böyle tanınmaya başladım. Hacı’yı benim ön adım zannedenler bile oldu. Böyle olunca Kenan Doğulu "Biz sana Hacı diyoruz, o halde seni böyle bilsinler, kartonete böyle yazalım" dedi. Öyle de kaldı adım. Benim için önemli olan iç dünyamda haccın bana yaşattıkları. Çok önemli bir dönüm noktasıdır hayatımda. Hacdan döndükten kısa bir süre sonra Ozan Doğulu’yla tanıştım. İnançlı biriyimdir. Allah’ı anlamaya çalışıp, dinimizin gerektirdiği ibadetleri yerine getirmeye çalışıyorum. Ama bunları söylemek beni rahatsız ediyor. Övünüyormuşsunuz gibi oluyor, bundan hoşlanmıyorum.
HACI’YI TANIYALIM
Aranjesini en hızlı tamamladığı şarkı: Çakkıdı
En uzun sürede tamamladığı şarkı: Yine Çakkıdı. Ana taslağı yarım saatte yaptı. Son halini alması epey uzun sürdü.
Yaptığı aranjelerden en beğendikleri: Çakkıdı, İkili Delilik, 14 Bahar
Aranjesi ilk haline göre en çok değişen şarkı: Altın Kafes
En rahat çalıştığı şarkıcı: Sezen Aksu. Her zaman fikirlerini söyler ama sizi olabildiğince de özgür bırakır, teşvik eder.
En çok çalışmak istediği şarkıcı: Tarkan
Aranjesini keşke ben yapsaydım dediği şarkılar: Onno Tunç’un bütün aranjeleri. Her biri çok yaratıcı ve muazzam.
SEZEN AKSU’YLA OLUNCA SAHNEDEN İNMEK İSTEMİYORUM
Sezen Aksu’nun stüdyosuna ilk kez Emel Müftüoğlu’nun Çok Ayıp albümünde bir şarkıyı aranje etmek üzere gittim. Orada tanıştık. O dönem Bahane albümü üzerinde çalışıyordu. Ona üniversiteden arkadaşım Halil Koçak’ın bestelerinden bahsettim. "Onun şarkılarını kendisi dışında bir tek siz söyleyebilirsiniz." dedim. "O kadar iddialısın, yani?" dedi. Bir buluşma ayarladık, dinledi. İkili Delilik’i çok beğendi ve sözlerini biraz değiştirerek albümüne aldı. Halil’le ikimiz o gece heyecandan hiç uyumadık. Sonra Hükümsüz şarkısının da aranjesini benim yapmamı istedi. Albüm çıktığında artık sahnede de ona eşlik etmeye başlamıştım. O günden beri birlikte çalışıyoruz.
ARANJESİNİ YAPTIĞI BAZI ŞARKILAR
Sezen Aksu İkili Delilik, Gidemem, Hükümsüz, Kenan Doğulu- Çakkıdı, Aklım Karıştı, Burak Kut- Komple, Emel Müftüoğlu- Eğlenilecek Kızlar Evlenilecek Kızlar, Altın Kafes Emre Altuğ- Aşk-ı Kıyamet, Sensiz Olmuyor ve Kişiye Özel albümlerinde hemen hemen bütün şarkılar, Nükhet Duru- Beni Tanıma, Serdar Ortaç- Hayret, Bengü- Son iki albümü, Murat Boz- Üzüleceksin, Melih Görgün- 14 Bahar, Hande Yener- Aşk Kadın Ruhundan Anlamıyor, Demet Sağıroğlu-Korkum Yok, Cenk Eren- Sarı Sonbahar, Aşk Kader Değil, İnce Saz, Hepsi- Tempo, Kaç Yıl Geçti Aradan
EN ETKİLENDİĞİM MÜZİSYEN ONNO TUNÇ
Müzisyen kimliği, müzikal bilgisi ve birikimiyle Türk Pop müziğinde çığır açmıştır. Onun ölümüyle birlikte Türk Pop müziğinin tepetaklak olduğunu düşünüyorum. Hálá onun yaptığı düzenlemeleri dinledikçe, insanın büyük şaşkınlıkla onun yeteneğine hayran kalmaması mümkün değil. Bir de Ozan Doğulu’nun bende ayrı bir yeri vardır. Kenan Doğulu’nun ilk albümünde yaptığı aranjeler beni çok heyecanlandırmıştı. Hálá da şahane işler yapmaya devam ediyor. Ozan Çolakoğlu, İskender Paydaş ve Uzay Heparı’nın yaptıklarına şapka çıkarmadan olmaz. Dünyada ise en çok Madonna’nın eski aranjörü William Orbit ile Timbaland’i beğeniyorum.