POP Dünyadaki kültür deÄŸiÅŸimlerini izlemek çok ilgi çekici olabiliyor. Ülkeler hızla imaj deÄŸiÅŸtirebiliyor artık. Kültür zaten açıklanması biraz güç bir

Güncelleme Tarihi:

POP Dünyadaki kültür değişimlerini izlemek çok ilgi çekici olabiliyor. Ülkeler hızla imaj değiştirebiliyor artık. Kültür zaten açıklanması biraz güç bir
OluÅŸturulma Tarihi: Nisan 03, 2000 00:00

POP Dünyadaki kültür deÄŸiÅŸimlerini izlemek çok ilgi çekici olabiliyor. Ãœlkeler hızla imaj deÄŸiÅŸtirebiliyor artık. Kültür zaten açıklanması biraz güç bir kavram ancak ben bu konuyu biraz daha karıştırmayı faydalı görüyorum kendi açımdan…Sanırım yirminci yüzyılın ikinci yarısı pop kültürünün zaferiyle sonuçlandı. Bence pop, kendini farklı yerlerde görmek isteyen insanlar burun kıvırsa da bunu hak ediyordu. Popüler diye tanımlanan bir olgunun direk olarak pop kültürüne dahil edilmesi ve sıradanlaÅŸtırılması bu yüzden bana çok olaÄŸan geliyor. Ama bazen çok popüler olan ÅŸeylerin hiç de sıradan olmadığını kabul etmemiz gerekiyor.Bu noktada önemli olan ÅŸey de insanların kendi yapabileceklerini ve kendi düşüncelerini hafife almadan sunmalarıdır. EÄŸer bir ÅŸey ilgi çekiyorsa bunun mutlaka bir sebebi vardır. Bunu çok da küçümsememek gerekiyor.Gerçi ben baÅŸlangıçta dönerlerin, iskenderlerin, türlü kebapların ve pidelerin; hamburger karşısındaki yenilgilerine bir anlam verememiÅŸtim. Sonuçta yemek kültürleri olmayan bir Amerika'nın türlü ülkeye yemek kültürsüzlüğü bulaÅŸtırması, ve o kadar lezzetin içinde tercih edilmesi garipti. En kötüsü de bu hamburgerler karın doyurmadığı halde pahalıydı. Ama çok geçmeden döner ve lahmacun hak ettiÄŸi yere kavuÅŸtu ülkemizde. Ve tabii, lahmacun da, döner de "pop"laÅŸarak kavuÅŸtu yeni yerine…Bu anlamda Ä°brahim Tatlıses'in baÅŸarılarını kimse yadsıyamaz. Ä°brahim Tatlıses, doÄŸulu insanlara özgüven kazandırma açısından da, kendi zevklerini sunma açısından da çok verimli bir insan oldu. Sanırım onun gibi hem parasını deÄŸerlendiren hem kendi insanlarına iÅŸ alanları sunan biri takdiri gerçekten hakediyor, en azından kınanmayı haketmiyor. ÖrneÄŸin, Ciguli... Herkes bir ÅŸarkıyla şöhret olduÄŸunu düşündü ama o ÅŸarkının öncesinde ben, yıllarını müziÄŸe vermiÅŸ ve müziÄŸini hakkıyla sunan ve kendi tarzını oluÅŸturabilmiÅŸ, sempatik bir insan görüyorum. MüziÄŸinin kalitesi hakkında söz söylemeye de dilim varmıyor. Tüm doÄŸulu (veya Ä°stanbul dışından gelen) insanlar kendi hikayelerini çekinmeden anlatarak kendilerini kabul ettiriyorlar. Bu çok anlamlı ve gerekli bir ÅŸey bence... Onlar gibi olan insanları, daha iyisini yapmaya cesaretlendireceÄŸi için ve onlar gibi olan insanlara ümit vereceÄŸi için…Bütün bunlar bir yana onların cesaretlerine de hayranım. Biraz da bu yüzden baÅŸarılı olduklarını düşünüyorum. Onlar kendi dünyalarında çok önemli olan insanlardı ve bu önemi herkese duyurabileceklerine inandılar. Onlara burun kıvıran insanlar ise fazla ÅŸey bildikleri için kendi üretimlerini sunmaya deÄŸmez buluyorlar. ÇoÄŸu yeteneÄŸin baÅŸ belası, "daha iyi"nin varlığını bilmektir. Bir öncekinden daha iyi olduÄŸuna emin olmadan yarattıkları ÅŸeyi sunmaya gerek görmezler. Ama sıradan bir düşünceye göre sesin fena deÄŸilse, sahnelere çıkarsın, ve basitçe "ne hakediyorsan alırsın". Uzun zamandır doÄŸru düzgün haberler izlemiyorum. Haber saatlerinde kanallara bakarken, sinirlene sinirlene yine Reha Muhtar'ı izlemeye baÅŸladığımı farkediyorum. Haberinin ilgimi çekmesinden çok kendisi ilgimi çekiyor. Bence o pop kültürünün iyi bir temsilcisi ve bazen gülmekten katılıyorum onu izlerken…Sanatın poplaÅŸması, daha doÄŸrusu onu yorumlayanların onu poplaÅŸtırması beni çoÄŸu zaman üzse de politikanın poplaÅŸması çok hoÅŸuma gidiyor. (Bana hiçbir zaman ciddi gelmemiÅŸti zaten.) En azından politikacıların biraz doÄŸal davranmasını saÄŸlıyor bu. Ãœstelik ülkemizde, yemek saatlerinde yayınlanan haberler insanların lokmalarını boÄŸazına dizdiÄŸi için biraz neÅŸelenmeniz bir zararı yok… Haberler bir zaman felaket tellalı gibiydi. Alternatifler her zaman iyidir. Sadece alternatif tutulduÄŸunda, herkes onu taklit etmeye baÅŸladığı için tek seçenek haline geliyor ve bu yüzden deÄŸerini yitiriyor.Bütün bunları eleÅŸtirenler hemen daha iyisini yapmaya motive olsalar veya motive etseler, bütün bunlar da amacına ulaÅŸmış olacak. Ama bu da eleÅŸtirmenlerin tavrına baÄŸlı elbette. Mesela, "solcular" her hangi bir ÅŸeyi eleÅŸtirirken yıllarca, o ÅŸeyin pozitif ya da negatifliÄŸini "solcu olup olmamasına" veya bu fikri ne kadar yansıttığına bakarak deÄŸerlendirdiler. Solcuların -uzun zaman düşünüp bulduÄŸum- en önemli hatası budur bence. Düşüncelerini paylaÅŸmayanları ve onların sanatlarını kötü diye nitelendirirken, düşüncelerini paylaÅŸan ama yeteneksiz olanlara alkış tuttular. Ä°ÅŸin kötüsü bunu her ÅŸeye bulaÅŸtırdılar. Tüm kavramları sevimsiz ve sıkıcı hale getirdiler. Fikrin çıkış noktası aslında hiç de sevimsiz deÄŸildi ama bunu bile sevimsiz göstermeyi baÅŸardılar. Pop kendini hızla aÅŸacaktır zaman içinde. Marjinal kültürlerden, arabeske, aydınlardan, gecekondulara kadar kapsadığı her ÅŸeyi… (Evet, artık her ÅŸeyi içine almaya baÅŸladı pop.) Pop herÅŸeyi doÄŸal akışına bırakacaktır. Bu iletiÅŸim çılgınlığı çağında bize kalan birkaç ÅŸeyle kendimizi özel hissetmeyi sürdürebiliriz hala. Ama sırf özel hissetmek uÄŸruna popçulara "sinirlenmek" biraz ucuz entellektüelizm gibi geliyor bana… Halkın beÄŸendiÄŸi ÅŸeylere saygı duyup; küçümsemek yerine anlamaya çalışmak gerekiyor ki herÅŸeyin "daha iyi"si yapılabilsin...Ä°lkay Sevgi ÇOPUR - 3 Nisan 2000, Pazartesi Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!