Güncelleme Tarihi:
“Nasıl hem iyi hem muktedir olabilir? Savaşları ve cüzzamı da O mu yarattı? Çocukların açlıktan ölmesine, masumların fena muamele görmesine göz yuman O mudur? Cehennem’i de, Efendisi’ni de yaratan O mu? Şeytan’ın var olmasına izin mi verdi? Onu bir emriyle yok edebilecekse, neden yapmıyor? Karanlıklar’ı ortadan kaldırmak istemiyorsa eğer, iyi değil demektir. İstiyor da gücü yetmiyorsa, muktedir değil o zaman. Yaratılış insanoğluna emanet edildi. Karanlıkları geriletmek onun görevi...”
Zerdüşt öğrenitisinden etkilenerek Hıristiyan inancına ikicilik (düalizm) kavramını getiren, “sapkın peygamber” olduğu suçlamasıyla katledilen Mani (İran, III.yy) manikeizmin temel düşüncesini bu sözlerle ifade ediyor.
*
Çok pratik ve güncel bir konuya fazlasıyla felsefî ve ulvî bir giriş oldu, biliyorum...
Ulus’ta trafiğin nasıl kilitlendiğini yazdım, hatırlarsanız. Polis, Valilik ve Belediye de bana ayrı ayrı ve birbirini tutmayan cevaplar verdiler, bunu da yazdım.
Özetle, “ana caddedeki röfüjü uzatacağız, yeşil ışık daha uzun yanacak ve Hakkı Şehithan Caddesi’nin park yasağı olan bölümüne araç bırakılmasını engelleyeceğiz” dediler alt tarafı...
Aylar geçti, bunu bile beceremediler.
Hâlâ 2.Ulus’tan çıkış hemen her sabah kilitleniyor. Yol üzerinde oturanlar, arabalarını park ve hatta durma yasağı olan, caddenin sol tarafına bırakmaya devam ediyorlar. Ayrıca yol üzerindeki kuaförler de caddeye hâkim, Trafik Vakfı’nın çekicileri yoldan geçerken “uzaktan” selamlaşmakla yetiniyorlar, kuaföre gelen müşterinin aracına zinhar el değmiyor. Niye dersiniz?
Mani bu yüzden aklıma geldi.
Trafik polisi (Valilik ve Belediye) :
1- Ya aciz, iki tane kuaförle beş araca gücü yetmiyor;
2- Ya kötü niyetli, bu durumun devamı işine (!) geliyor;
3- Ya da gücü var, iyi niyeti var, ama görevini ihmal ediyor.
Her üç durumda da, ortaya “zavallı” bir manzara çıkıyor.