Oluşturulma Tarihi: Haziran 11, 2006 00:00
İnsan neden aşık oluyor, neden aşkı uğruna türlü çılgınlıklara kalkışabiliyor? Evrim psikologları, nörobiyologlar ve hormon araştırmacıları, Adem ve Havva’nın yasak elmasından bu yana insanlığı meşgul eden bu eski sorular için sürekli olarak yeni yanıtlar bulmaya çalışıyorlar.
Çekirdek spin tomografisi, beyin akımı ölçümü ve kan analizi ile aşkın doğası çözülmeye çalışılıyor. Bir insanı arzulama, sevme, ona bağlanma neden ve nasıl gerçekleşiyor sorusunun yanıtı yine insanın bedeninde. Diğer bir deyişle aşk ateşini tutuşturan her zaman biyolojik programlar.
İnsan, aşkta, kalıtım ve beden sıvılarına bağlı olarak hareket ediyor. Özgür iradeden bağımsız olan vahşi atalarının ilkel çiftleşme hırsı, hálá insan belleğindeki varlığını koruyor. İster eş seçimi, ister kıskançlık veya aldatma olsun araştırmacılara göre Darwinistik gelenek sürüyor. Tüm bu çılgınlığın tek hedefi, kendi genlerini diğer kuşaklara aktarmaktan ibaret.
BONOBO MAYMUNLARI EŞ SEÇERKEN TİTİZ
Atalarımızın nasıl aşık oldukları ve aşkı ne şekilde yaşadıkları ne yazık ki kemik kalıntılarından, mızrak uçları veya el baltalarından anlaşılmamakta. Bu yüzden davranış bilimciler, aşkın gizini hayvanlar dünyasındaki karşılaştırmalarla çözmeyi deniyorlar. Özellikle de insanın en yakın akrabası olan şempanzeler ve bonobo maymunları, primatologlara bol bol malzeme sunuyor. Araştırmalardan çıkan kesin bir bulgu şu: Ormanda ömür boyu süren birliktelikler yok, ama grup aşkı gerek erkek gerek dişi için en önemli görev.
Özellikle de bonobo maymunlarının dişileri her ne kadar çoklu ilişkiye eğilimli olsa da favorileri de var. Üstelik bunlar bonobo maçoları da değil. Yavrularla oynayan ve dişiye kendi şeker kamışlarından bir parça veren erkek maymunlar en çok tercih edilenler.
İnsan dünyasıyla ilgili benzerlikler gözden kaçacak gibi değil. Maymunlar üzerine yapılan araştırmalar, bilim dünyasını şu sonuca yöneltti: İnsan doğal olarak çok eşli. Fakat hayvanlar dünyasındaki akrabalarının aksine, kadın ve erkek birbirlerine yıllar boyu bağlı kalıyorlar. Çünkü kadının, çocuklarını büyütürken kendisine destek olacak güvenilir bir eşe ihtiyacı var.