Podyum tek seferlikti

* Codentry’nin yüzü oldunuz, ayrıca bir de kapsül koleksiyon hazırladınız. Koleksiyon gotik çizgileriyle dikkat çekiyor. Siyah ve kırmızı sizin de çok kullandığınız renkler, kendinizi gotik buluyor musunuz?

- Siyah saç, beyaz ten ve kırmızı ruj üçlemesiyle, yer yer tarzımı o çizgiye yakın hissediyorum tabii. Gotik mimari dokusunu da çok etkileyici bulduğum için o döneme ilgim var. Bu projeye başlarken tarzımı ve zevkimi yansıtan, benimle bütünleşecek bir koleksiyon hazırlamak istedim. Bu sebeple “Gothic” temasından yola çıktık.

* Bu projeden önce tasarım yapmayı hiç düşünmüş müydünüz?

- Moda ile iç içe olmayı seviyorum ama tasarımcı olmayı düşünmemiştim. Onlardan teklif gelince “neden olmasın” dedim. Tamamen tarzımı yansıtabileceğim bir koleksiyon olması cazip geldi. Stilimi takip edenler için de güzel bir rehber olacaktı. Zaten kendimi bir tasarımcı olarak asla adlandırmıyorum. Alışveriş yaparken arayıp bulamadığım ya da şöyle bir kıyafetim olsa dediklerimi toparlayıp bir koleksiyon oluşturdum.

* Televizyonda daha çok cici kızı oynamanızı istiyorlar. Masumiyet ve dişilik bir araya nasıl geliyor?

- Zıt iki kavram gibi görünse de masumiyet ve dişilik zaman zaman birbirini tamamlayabiliyor. Biz de kapsül koleksiyonunda bu iki kavramı bir araya getirdik. Deri detaylar, yüksek vatkalı ve derin V yaka elbiseler, siyah ve kırmızı renklerle dişiliği vurgularken, dantel detaylar, floral desenler ve canlı renklerle masumiyeti ön plana çıkardık.

CİLT GÜZELLİĞİ ANNEDEN MİRAS

* Bu yazın olmazsa olmazları sizce nelerdi?

- Diz altı elbise ve kalem etek, her kadının vazgeçilmezi dantel detaylar, floral desenler ve neon renkler vazgeçilmez trendler arasında.

* Cildiniz çok sağlıklı, özel bir bakım uyguluyor musunuz? Sizi takip edenlere bu konuda önerilerde bulunabilir misiniz?

- Bunun için genlerime teşekkür ediyorum. Annemin bana mirasıdır. Cilde fazla müdahale etmenin doğru olmadığını düşündüğüm için cildimi sadece temizlemekle yetiniyorum. Setten sonra muhakkak cildimi temizliyorum, makyajla uzun süre kalmıyorum. Günlük hayatımda da makyaj yapmamaya özel gösteriyorum.

* Alışverişle aranız nasıl?

- İhtiyacım olduğu kadar alışveriş yapma taraftarıyım. Dönem dönem “şu parçayı almalıyım” diyorum ve ne alacağımı planlayarak alışverişe çıkıyorum. Lüzumsuz ve fazla alışverişten hoşlanmam.

* Moda macerasına devam etmeyi düşünüyor musunuz?

- Az önce de dediğim gibi kendimi tasarımcı olarak asla adlandırmıyorum. Tasarımcı olmak; eğitim, yetenek ve uzun yıllar emek isteyen bir iş. Benim asıl mesleğim oyunculuk ve ben de bunun üzerine eğitim aldım, hâlâ kendimi yetiştirmeye devam ediyorum. Ama hayatım boyunca modayla hep iç içe olacağımı da biliyorum.

* Bir süre önce adL+Cengiz Abazoğlu defilesinde yer aldınız. Mankenliği sevdiniz mi? Tekrar podyumda olmak ister misiniz?

- O benim için değişik bir deneyimdi. Fakat tek seferlik güzel bir anı olarak kalacak.

AŞIRI DEKOLTE SEVMİYORUM

* Stilinizi özetlemenizi istesem...

- Belirli kalıpların dışına pek çıkmam. Tayt ve deri ceket giymeyi severim. Hayatımda sadece siyah, beyaz ve kırmızı renkler vardır. Renkli giymeyi ve aşırı dekolteyi sevmiyorum. V dekolteyi severim ama... Elbisenin kesimi ve modeli benim için çok önemlidir.

ÇETREFİLLİ ROLLERİ TERCİH EDİYORUM

* Oynadığınız karakterlerin hepsi birbirinden çok farklı... Teklifleri değerlendirirken neleri göz önünde bulunduruyor, neye göre seçim yapıyorsunuz?

- Düz karakterleri sevmiyorum bir kere... Bir önceki karakterden farklı olmasına da ayrıca özen gösteriyorum. Farklı rolleri oynamak beni mutlu ediyor. Çetrefilli rolleri tercih ettiğimi söyleyebilirim.

* Hangi aktör ve aktristleri beğeniyorsunuz?

- Jack Nicholson ve Juliette Binoche en beğendiğim isimler.