Playboyluğun yolu bahşişten geçiyor
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Şubat 17, 2006 00:00
Ünlü gece kulüpleri ve restoranlara giderken sadece yemeğin ve içkinin parasını denkleştirmek yeterli değil. Bahşiş işi öylesine önemli ki, sıradan bir çapkını kısa sürede playboy da yapabilir; piyasaya rezil de edebilir. Hafta Sonu dergisi son sayısında playboyların dünyasını inceledi.
Bahşiş zengini valeler, kapı görevlileri ve garsonlar, 1980’li yıllarda birinci kuşak playboyların meskeni olan gazinolarda görev yapıyorlardı. O dönemin hızlı çapkınları ise daha çok gazinolardaki assolistler ve gittikleri gazinoların kadrosundaki şarkıcılarla beraber olmak için para saçarlardı. Mehmet Aşçıoğlu, Mehmet Saruhan, Nadir Ermiş, Osman Ayanoğlu, Süha Kutlu, Osman Hattat birinci kuşak playboylarımızın önde gelenleriydi.
90’lı yıllara gelindiğinde ikinci jenerasyon playboylar piyasaya çıktı. Murat Özvardar, Mete Küçükberber, Cengiz Mesudiyeli, Murat Erdoğan ikinci kuşak playboylar arasında başı çekiyorlardı. Erdal Acar’ın başını çektiği yeni jenerasyon playboylarımız ise gazinolar yerine lüks restoran, bar ve diskoteklerde boy gösteriyorlar. Erdal Acar, adını ilk kez Beşiktaş Futbol Takımı’nda yöneticilik yaptığı dönemde duyurdu. Çapkınlıkları kadar, bir gecede dağıttığı binlerce dolar bahşişle gazetelerin birinci sayfalarından halkla tanıştı. Artık Erdal Acar’a "ağabey" diyecek yaştaki son playboylardan biri ise Bahçıvan Peynirleri’nin veliahtı Emre Bahçıvan. Genç adam, yanındaki kadınla bahşiş arasında direkt bir ilişki olduğunu savunuyor.
Bu saygı geçici
Gazinocular kralı Fahrettin Aslan’ın en küçük oğlu olan Mehmet Aslan, playboyluğun sınırından dönen gençlerden. Manken Çağla Şıkel’le yedi aylık birlikteliği sonrası ilişkilerini göz önünde yaşamamayı tercih eden ve dizi yapımcılarının dikkatini çeken Mehmet Aslan, bol bahşişli gece yaşamından artık hoşlanmadığını söylüyor. Playboyların kendini gece alemine tanıtmak için bahşiş dağıttığını belirten Aslan, "Parayla alınan saygı, sevgi geçicidir" diyor.
Bonkör erkek hoşuma gider
Manken Tuğba Özay, birlikte olduğu erkeğin hayatın tüm alanlarında olduğu gibi tanınmış bir mekanda da, ilişkisine saygılı ve ölçülü olması gerektiğini söylüyor. Özay, bir mekanın kapısından itibaren uyulması gereken bir racon olduğunu düşünüyor ve şunları söylüyor: "Partnerimin sosyal bir insan olmasını isterim. Bir erkeğin yapmacık bir tavır içinde olmasından değil, bonkör olmasından hoşlanırım. Ancak bonkörlüğünün üslubu çok önemlidir. Parayı gösteriş için değil, uygun zamanda ve yerde harcaması hoşuma gider." Tuğba Özay, basına da yansıyan bir beraberliğinde partnerinin restoranda mutfaktaki aşçıdan garsonuna kadar herkese toplam 1500 doları bulan bahşiş verdiğini de belirtiyor.
Tanınmış kızlar bahşişe önem verir
Emre Bahçıvan, özellikle tanınmış bir kızla çıktığında, yanındaki kızın bahşişe önem verdiğini söylüyor. Bahçıvan, 1999 yılında yaşadığı böyle bir olayı ise şöyle anlatıyor: "Laila, o zaman İstanbul’un en ünlü gece kulübüydü. Sözünü ettiğim kızla oraya gittik. Locada oturmak istedik ancak garsonlar bize bir stand getirdiler. O zaman toyluğumun etkisiyle olacak, bahşiş verip, yer ayırtmayı akıl edememiştim. Kız arkadaşım bana dönerek, ’Beni locaya değil bu standa mı layık gördün’ dedi. Çok üzüldüm, moralim bozuldu. Zaten olay sonrası o kızdan da soğudum ve ilişkimiz bitti."
Vale’ye 30 YTL
Murat Cevahir, dünyanın her yerinde olduğu gibi ülkemizde de bahşişin gerekli olduğunu söylüyor. Arabasını park eden valeye 30 YTL, iyi hizmet eden garsona 50 YTL’den fazla bahşiş vermediğini belirten Murat Cevahir, beraber olduğu kadınların gözüne girmek için abartılı bahşişler verilmesine karşı olduğunu söylüyor: "Yanımdaki kız benimle param için birlikte olmamalı."
Kapı görevlilerine 1000 dolar
Acarkent’in sahibi olan ve adı medyatik birçok kadınla anılan Erdal Acar, hızlı gece yaşamında en fazla bahşiş veren ünlülerin başında yer alıyor. 2002 yılında birlikte olduğu manken Deniz Akkaya’yı magazin muhabirlerinden kaçıran Erdal Acar’ın, bu olayda kendisine yardımcı olan kapı görevlilerine 1000’er dolar bahşiş dağıttığı da hálá konuşuluyor.
90’lı yıllara gelindiğinde ikinci jenerasyon playboylar piyasaya çıktı. Murat Özvardar, Mete Küçükberber, Cengiz Mesudiyeli, Murat Erdoğan ikinci kuşak playboylar arasında başı çekiyorlardı. Erdal Acar’ın başını çektiği yeni jenerasyon playboylarımız ise gazinolar yerine lüks restoran, bar ve diskoteklerde boy gösteriyorlar. Erdal Acar, adını ilk kez Beşiktaş Futbol Takımı’nda yöneticilik yaptığı dönemde duyurdu. Çapkınlıkları kadar, bir gecede dağıttığı binlerce dolar bahşişle gazetelerin birinci sayfalarından halkla tanıştı. Artık Erdal Acar’a "ağabey" diyecek yaştaki son playboylardan biri ise Bahçıvan Peynirleri’nin veliahtı Emre Bahçıvan. Genç adam, yanındaki kadınla bahşiş arasında direkt bir ilişki olduğunu savunuyor.
Bu saygı geçici
Gazinocular kralı Fahrettin Aslan’ın en küçük oğlu olan Mehmet Aslan, playboyluğun sınırından dönen gençlerden. Manken Çağla Şıkel’le yedi aylık birlikteliği sonrası ilişkilerini göz önünde yaşamamayı tercih eden ve dizi yapımcılarının dikkatini çeken Mehmet Aslan, bol bahşişli gece yaşamından artık hoşlanmadığını söylüyor. Playboyların kendini gece alemine tanıtmak için bahşiş dağıttığını belirten Aslan, "Parayla alınan saygı, sevgi geçicidir" diyor.
Bonkör erkek hoşuma gider
Manken Tuğba Özay, birlikte olduğu erkeğin hayatın tüm alanlarında olduğu gibi tanınmış bir mekanda da, ilişkisine saygılı ve ölçülü olması gerektiğini söylüyor. Özay, bir mekanın kapısından itibaren uyulması gereken bir racon olduğunu düşünüyor ve şunları söylüyor: "Partnerimin sosyal bir insan olmasını isterim. Bir erkeğin yapmacık bir tavır içinde olmasından değil, bonkör olmasından hoşlanırım. Ancak bonkörlüğünün üslubu çok önemlidir. Parayı gösteriş için değil, uygun zamanda ve yerde harcaması hoşuma gider." Tuğba Özay, basına da yansıyan bir beraberliğinde partnerinin restoranda mutfaktaki aşçıdan garsonuna kadar herkese toplam 1500 doları bulan bahşiş verdiğini de belirtiyor.
Tanınmış kızlar bahşişe önem verir
Emre Bahçıvan, özellikle tanınmış bir kızla çıktığında, yanındaki kızın bahşişe önem verdiğini söylüyor. Bahçıvan, 1999 yılında yaşadığı böyle bir olayı ise şöyle anlatıyor: "Laila, o zaman İstanbul’un en ünlü gece kulübüydü. Sözünü ettiğim kızla oraya gittik. Locada oturmak istedik ancak garsonlar bize bir stand getirdiler. O zaman toyluğumun etkisiyle olacak, bahşiş verip, yer ayırtmayı akıl edememiştim. Kız arkadaşım bana dönerek, ’Beni locaya değil bu standa mı layık gördün’ dedi. Çok üzüldüm, moralim bozuldu. Zaten olay sonrası o kızdan da soğudum ve ilişkimiz bitti."
Vale’ye 30 YTL
Murat Cevahir, dünyanın her yerinde olduğu gibi ülkemizde de bahşişin gerekli olduğunu söylüyor. Arabasını park eden valeye 30 YTL, iyi hizmet eden garsona 50 YTL’den fazla bahşiş vermediğini belirten Murat Cevahir, beraber olduğu kadınların gözüne girmek için abartılı bahşişler verilmesine karşı olduğunu söylüyor: "Yanımdaki kız benimle param için birlikte olmamalı."
Kapı görevlilerine 1000 dolar
Acarkent’in sahibi olan ve adı medyatik birçok kadınla anılan Erdal Acar, hızlı gece yaşamında en fazla bahşiş veren ünlülerin başında yer alıyor. 2002 yılında birlikte olduğu manken Deniz Akkaya’yı magazin muhabirlerinden kaçıran Erdal Acar’ın, bu olayda kendisine yardımcı olan kapı görevlilerine 1000’er dolar bahşiş dağıttığı da hálá konuşuluyor.