Playboy’lardan kick-box ile korunuyorlar!

Güncelleme Tarihi:

Playboy’lardan kick-box ile korunuyorlar
Oluşturulma Tarihi: Kasım 16, 2009 18:08

Esra ve Ceyda Ersoy... Çoğu zaman hangisi Esra, hangisi Ceyda diye karıştırılan, aralarında üç yaş olduğu halde ikiz sanılan, yaptıkları açıklamalar ile 'bunlar gerçek mi, yoksa rol mü yapıyorlar' diye merak ettiren iki matrak kardeş... “Şarkı Söylemek Lazım” yarışmasıyla üne kavuşan bu ikiliyle Kelebek'ten Servet Yılmaz kick-box yaptı, spor bahanesiyle haklarında merak edilen her şeyi konuştu.

Haberin Devamı

Esra - Ceyda Kardeşler  / Foto Galeri

Esra Ersoy
25 yaşında. Bilkent Üniversitesi Turizm ve Otel Işletmeciliği bölümünden mezun. Bekar. Çok kıskanç ve kardeşi yanında yokken evde tek başına duramayacak kadar korkak. IQ’su 150 ama genelde anlamazmış gibi yapıyor!

Ceyda Ersoy
22 yaşında. Kültür Üniversitesi Halkla Ilişkiler bölümünde okuyor. Iki aydır “Arda” diyor, başka bir şey demiyor! Küçükken neden bütün fotoğraflarda saçlarının toplu olduğunu bu röportaj sırasında çözmüş olsa da, ablasıyla vakit geçirmekten keyif alıyor.

Az önce domuz gribi hakkında konuşuyordunuz, ne dediniz?
Esra
: Portakal suyumun etrafında sinek dolaşıyordu. “Acaba pipetime sinek konarsa domuz gribi olur muyum?” diye sordum. (Gülüyor)
Ceyda: O espri yaptı orada.

Peki konarsa olur musunuz?
Ceyda: Domuzdan geçmediğine göre, sinekten de geçmez.
Esra: Olursa da “sinek gribi” olur o.

Haberin Devamı

Merak ediyorum, bir gününüz nasıl geçiyor?
Ceyda
: Sabah kalkıyoruz, kuaföre gidiyoruz, alışveriş yapıyoruz, akşam da arkadaşlarımızla buluşuyoruz.

Her gün kuaföre gidiyor musunuz?
Ceyda
: Bakımımıza önem veriyoruz, bu yüzden sık sık kuaföre gidiyoruz.

Ilk olarak kaç yaşındayken kuaföre gitmiştiniz?
Ceyda
: Bebekken! (Gülüyor)
Esra: Ben hatırlamıyorum ama küçükken annem saçlarımı kestirmek için götürmüştür.

Anneniz nasıl bir kadın?
Esra: Annemiz bakımlı, saf, cici bir kadındır.
Ceyda: Çok renkli bir kadındır. Küçükken herkes doktor olayım, öğretmen olayım der ya, ben “annem gibi olayım” derdim. Onu çok beğeniyor, melek gibi görüyordum. Hâlâ da öyle benim için.
Esra: Ben küçükken doktor olmak istiyordum. (Gülüyor)

Sahi mi, neden?
Esra: Benim dedem çocuklarına hep “doktor olun” demiş ama hepsi mühendis olmuş. Bu da onun içinde kalmış. Bize de hep aynı şeyi söylerdi, ben de ayıp olmasın diye “Doktor olucam” derdim.

CEYDA’YI SEVMESINLER DIYE ANAOKULUNU BIRAKTIM

Küçükken hiç kavga ediyor muydunuz ya da birbirinizi kıskandığınız oluyor muydu?
Esra
: Ceyda doğduğunda ben onu çok kıskandım. Hatta o doğmadan önce anaokuluna gidiyordum, annem ben yokken onu daha çok sevmesin diye anaokulunu bıraktım. Sonra saçını kesmeye çalışırdım.
Ceyda: Ne acımasızsın yaa!
Esra: Ama bir türlü kesemedim. Kesemeyince de hep böyle tepeden topluyordum saçlarını.
Ceyda: Aaa demek ondan... Ben de küçüklük resimlerine bakıyorum, hep böyle toplu saçlarım.

Haberin Devamı

Esra nasıl bir ablaydı o zamanlar?
Ceyda
: Benim için korkulacak bir ablaydı! (Gülüyor) Beni kıskandığı için köşe bucak sıkıştırırdı. O zamanlar küçük olduğum için boyum da küçüktü, korkuyordum...

Ailenizle ilişkileriniz nasıl, birlikte mi yaşıyorsunuz?
Esra
: Aslen Mersinliyiz ve şu anda ailemiz orada kalıyor. Biz Ceyda’nın okulu için buradayız. Buradayken de bazı projeler gelişti, bir yandan da işimizi yapıyoruz.

CEYDA: ILKOKULDAYKEN SINIF BAŞKANI BILE OLMUŞTUM
Sizin eğitim durumunuz nedir?
Esra:
Ben Bilkent’ten mezunum.
Hangi bölüm?
Esra
: Turizm ve Otel Işletmeciliği’nden mezun oldum. Dört yıllık.
Ceyda: Ben de Bilkent’te Işletme okuyordum ama sonra Kültür Üniversitesi Halkla Ilişkiler bölümüne geçtim.

Haberin Devamı

Doktorluk idealine ne oldu?
Esra:
Derslerim çok iyi olsa da doktor olamazdım. Böceklerden tiksinirim, kan görmeye dayanamam...

E regl olduğunuz zaman nasıl dayanıyorsunuz?
Esra
: Ona dayanıyorum. Ilk başlarda zorlandım ama sonra o bizim vücudumuzun doğal bir olayı olduğu için, acı olmadığı için ve ayda bir yaşadığımız için artık etkilenmiyorum. Mesela bir yerimiz kesilir kan akar ya, işte o beni çok etkiler.

Lise öğretmenleriniz sizden yaka silkiyor muydu, yoksa uyumlu birer öğrenci miydiniz?
Ceyda
: Derslerime çalışırdım ama ufak tefek yaramazlıklarım olurdu. Hatta ben ilkokuldayken sınıf başkanı bile olmuştum.
Esra: Ben yaramaz gibi görünürdüm, dinlemez gibi görünürdüm, anlamaz gibi görünürdüm ama sınav zamanı gelince tüm soruları anlar ve cevaplardım. Bu sefer başkaları yanıma oturup, benden kopya çekmek isterdi.
Mersin’den Ankara’ya geçişiniz nasıl oldu?
Esra: Sınav dönemi Bilkent’te okumaya karar verdim. Iyi bir puan aldım. Şimdi tam olarak kaç puan olduğunu hatırlamıyorum ama iki yıllık değil, dört yıllık bölümü kazanacak kadar iyi bir sonuçtu. Bütün arkadaşlarım “Sen çok zekisin” dedi.

Haberin Devamı

Çok çalışmış mıydınız sınava?
Esra
: Yok, çalışmadım. Mantık olarak seçeneklere de bakarak çözüme ulaştım. Üniversiteye gitmeden önce komik bir olay yaşamıştık. Benim böyle renkli renkli defterlerim vardı liseden kalma. Bir gün Ceyda’ya “Lise de bitti, ne yapacağım şimdi ben bunları” dedim, o da “Ee üniversitede kullanırsın” dedi. “Orada ne gerek var ki” dedim. Ben liseden sonra dersler de bitiyor sanıyordum. Çok gülmüştük.

ESRA: LAILA’DA HALKLA İLİŞKİLER MÜDÜRÜYDÜM

Ceyda’nın Bilkent Işletme macerası ne oldu?
Ceyda
: Esra, Istanbul’da yaşama kararı aldı. Ben de Istanbul’da okumaya devam edeyim diye düşündüm. Tekrar sınava girdim, Kültür Üniversitesi’ni kazandım.
Istanbul’da yaşama kararını nasıl verdiniz?
Esra: Ankara’da birine aşıktım, ondan uzaklaşmak için Istanbul’a geldim. Bir konuda beni gıcık etti, ben de ondan ayrıldım.
Peki kardeşinizden nasıl ayrıldınız?
Esra: Mezun olduktan sonra kardeşim okuyor diye bir yıl kadar daha kaldım Ankara’da. Hatta Ankara’daki Laila’da halkla ilişkiler müdürü olarak çalıştım. Sonra Istanbul’da yaşamak istediğime karar verdim. Ailem de tek başıma gitmeme müsaade etmeyeceği için Ceyda’yı ikna ettim ve Istanbul’a geldik.

Haberin Devamı

Şu anda aşk var mı hayatınızda?

Ceyda: Benim iki aydır süren, ciddi, seviyeli bir ilişkim var.
Esra: Eniştem için kötü bir şey söyleyemem, iyi birisi. Bir de onlar sözlendi.
Evlenme teklifi aldınız mı?
Ceyda: Evlenme teklifi ediyor.
Nasıl yani! Hâlâ şu anda ediyor mu?
Ceyda: Evlenmek istediğini söylüyor.
Esra: Onların tek sorunu benim. Çünkü onlar evlenirse, ben tek başıma korkarım. Önce benim evlenmem lazım ama en son dört yıllık bir ilişkiyi bitirdiğim için şu sıralar hayatımda kimse yok.
Ceyda: Ben şöyle söyleyeyim gerçekten Arda’yı seviyorum yani...

Arda’yı mı?
Ceyda
: Adını da söyledim! (Gülüyorlar)

Arda ile evlendiğinizde sizin soyanız ne olacak?
Ceyda
: Altınok.

Peki sizin biten dört yıllık ilişkinizin kahramanı kim?
Esra
: Ben söylemeyeyim. Çünkü adını söyleyince kızlar arasında prim yapıyorlar. 
Ceyda: Aaa evet, hiç öyle düşünmedim. Ben adını ve soyadını geri alıyorum...

İKİMİZ DE SADECE İKİ KİŞİYLE ÇIKTIK

Sizinle çıkmak önemli bir şey mi?
Esra
: Çok tanınmayan birileriyle çıktığımızda çevremizdeki insanlar bile “Haa bu çocukta bir şey var ki, bu kız bununla çıkıyor” diyorlar. Çünkü çok seçici olduğumuzu biliyorlar.

Şimdiye kadar kaç kişiyle birlikte oldunuz?
Esra
: Ben iki.
Ceyda: Ben de iki.

Gerçekten mi?
Esra
: Çünkü çıkacağım insanın evleneceğim kişi olması gerekli diye yetiştirilmiştim. Ailemden ayrı yaşamaya başladığımda çevremin etkisiyle erkek arkadaş olayına normal bakmaya başladım.

Aileniz televizyon dünyasına girmenize ne dedi?
Esra
: Ben erkek arkadaşıma sinir olduğum için ailemi bile düşünmeden o programa (Şarkı Söylemek Lazım) başvurdum. Sonra nasıl ikna ettim bilmiyorum ama kabullendiler bu durumu.
Ceyda: Biz kendimize birtakım şeyler katmak için bu dünyaya girdik. Şimdi birçok teklif geliyor ve çok mutluyuz.

Nasıl teklifler geliyor?
Esra
: Genelde bize “aptal sarışın” rolleri geliyor.

ESRA: MARILYN MONROE İÇİN DE ‘APTAL SARIŞIN’ DİYORLARDI
Böyle aptal sarışın rollerinin gelmesi sizi rahatsız etmiyor mu?
Esra
: Marilyn Monroe için de aptal sarışın diyorlardı ama kadın Kennedy’ye kadar ulaşmıştı. Marilyn Monroe aptal birisi olsaydı, koskoca Amerika başkanıyla nasıl bir araya gelebilirdi ki!
Siz kendinizi nasıl görüyorsunuz? IQ testi yaptırdınız mı hiç?
Esra
: Evet, ben yaptım IQ testi ve 150 çıktı. Normal insanların IQ’su 120’ymiş. Üstelik bana o sorular çok basit gelmişti.
Ceyda: Soru neydi!? (Gülüyorlar)
“Sizi neden farklı görüyor insanlar, neden gerçekliğinizi sorguluyorlar, siz bu konuda ne düşünüyorsunuz” demiştim...
Esra: Beni dışarıdan görenler, ilk başta aptal sarışın olarak görüyorlar. Biraz konuştuğumda da bunu böyle sanıyorlar ama beni tanıyınca hepsi çok zeki olduğumu söylüyor.

KAFAMIZI BOZAN TEKMEYI YER

Kick-box nedir?
Esra: Kick-box, bir dövüş sporudur. Kendini koruma açısından faydalı olduğunu düşünüyoruz.
Ceyda: Bir de kick-box, çapkın erkeklerden, playboy’lardan korunmanın en etkili yolu.
Esra: Evet bize yaklaşan, yan bakan, kafamızı bozan olursa, tekmeyi yer.

SABAH PROGRAMI SUNACAĞIZ

Yeni projeleriniz var mı?
Esra
: Yakında enerjik bir sabah programı yapacağız “Neşeli Günler” diye. Birçok sabah programı çok ciddi, biz ise eğlenceli bir program yapacağız. Cine5 ekranlarında, 11.00’de yayınlanacak.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!