Savaş Özbey
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 28, 2010 00:00
Buradan yetkilileri uyarıyorum. Bu ecnebi modası engellenmezse on yıl sonra çocuğu olmayan nesiller ortaya çıkacak
Önce Marmaris’te üç turistte gördüm. Üste sörf şortu alta külot giymişlerdi, şortun üstünden külotlarının lastikleri görünüyordu. Lastiklerde Armani, Diesel gibi lüks markaların isimleri yazılıydı ve o şekilde denize atladılar.
“Hey gidi çılgın gençlik hey” dedim kendi kendime, devam ettim...
Sonra baktım bir tane daha... Bir daha, bir daha derken fark ettim ki bütün plaj öyle.
Hip-hopçuların düşük belli kotların üstünden sergiledikleri marka donlar gibi plaj şortlarından sergilenen marka donlar... Alt orta sınıf İngiliz gençler akılları sıra trend yapmışlar kendilerine... “Plajda hip-hop trendi” deyip dalgamızı geçtik!
Üç gün sonra Bodrum merkez...
Plajda yine Marmaris’in tıpkısının aynısı görüntüler... Bu kez sadece İngilizler değil, diğer milletlerden turistler ve Türkler! Evet evet, bu moda Britanya varoşlarından Anadolu’nun bağrına doğru hızla ilerliyor. Sordum soruşturdum Mersin Kızkalesi plajından Kumburgaz’a kadar bütün sahillerde durum aynıymış.
İnanılır gibi değil; peki o ıslak donlar şortun içinde nasıl kurur?
AİLE PLANLAMASI GİBİ
Buradan bu büyük tehlike için yetkililere sesimi duyurmak isterim. Derhal bu ecnebi modasının ülkemizde daha fazla yayılmaması için önlem alınsın. Artık Milli Güvenlik Kurulu’nu mu yoksa Başbakanlık Aile ve Sosyal Araştırmaları mı toplarsınız bilemem. Çünkü o donlar gençlerimizin üstünde kurudukça 10 yıl sonra bırakın üç çocuğu, tek çocuk bile yapamayan nesiller yetişecek.
Araştırma yaptım, uzmanların görüşlerine de başvurdum bittabii: Hani sigara paketlerinin üstüne boş pusetli üzgün kadın figürü koyuyorlar ya, tehlike ondan da büyük!
Uzun süre ıslak mayoyla, hele de şortun içinde ıslak külotla kalmak başta idrar yolu enfeksiyonu; prostat, mantar gibi birçok rahatsızlığa davetiye çıkarıyor... Bir nevi nüfus planlaması, hatta soykırım!
İşin şakası bir yana... Bu moda güzel, hoş ama dikkatli olmakta yarar yani, hava atacağım derken havanız kaçmasın!
DENİZE NASIL GİRDİĞİNİ SÖYLE SANA KİM OLDUĞUNU SÖYLEYEYİM
* SLİP MAYO: Tekrar geri döndü deniyor ama döndüğü möndüğü yok. Gözlemleyebildiğim kadarıyla çok yaşlılar, gurbetçiler ve geyler slip tercih ediyor çoğunlukla. Ben mi muhafazakarlaşıyorum bilmem ama biz o slipleri nasıl giymişiz 80’lerde yahu? Hatırlıyorum herkes slip giyerdi. Şimdi inanılmaz müstehcen, inanılmaz teşhirci geliyor gözüme, tepki veresim geliyor: Kardeşim yüzücü müsün? Sanki dünya rekorunu mu kıramayacaksın şortla yüzsen! Neyse ki o yıllarda rağbet gören beyaz ve leopar desenliler artık hemen hiç yok.
* ŞORT MAYO: Orta yaşlıların, klasikçilerin ve muhafazakarların tercihi. Dizüstünde bitiyor, rahat yüzme ve hareket sağlıyor. Göbeğin hacmine göre biraz daha yukarıdan veya aşağıdan bağlanabiliyor, güneşlenirken hafif yukarı doğru sıyrılarak bacakların üst kısmının da bronzlaşmasına imkan veriyor.
* SÖRF ŞORTU: Trendy bitirimler ve 25 yaş altının tercihi. Ama bazı dezavantajları var: Yüzerken ağırlık yapıyor ve kuruması daha uzun sürüyor. Üstelik dizaltından bele kadar olan bölümü örttüğü için çıkarıldığında paçalı don giymiş gibi olunuyor.
* KOT ŞORT, PANTALON, DON, VS: Her yaştan taliplisi var. Aniden denize girme fırsatı doğup da bir şort uydurulamadığında başvuruluyor. Mümkün mertebe kalabalıktan ayrı, plajın en ucunda arzı endam ediliyor. Sudan çıkarken derhal önden arkadan çekiştirilip havalandırılması elzem. Çünkü ıslaklıkla oranıza buranıza yapışıyor, en ince hatları bile ortaya koyuyor.
HANGİ MARKA GİYİLİYOR
* DATÇA’YA GİDERKEN: Datça ve civarındaki lüks tatil köylerine ve sitelere giderken üzerinizde olması gereken mayo markası Vilebrequin. Zenginlere hitap eden ve dünyaya Fransız rivierasından yayılan bu marka hem babaların hem oğullarının üzerinde. Öyle ki baba-oğul setleri bile satılıyor.
* BODRUM’A GİDERKEN: Yarımada civarındaki ergenlerin ve gençlerin gözdesi Billabong. Bu modadan kadın olsanız bile kurtulamıyorsunuz; bikininin altına Billabong şort giymiş kızlar dolaşıyor ortalıkta.
* ANTALYA’YA GİDERKEN: Ruslar; Adidas, Nike gibi global spor markalarına çok düşkün olduğu için Alanya’dan neredeyse Kaş’a kadar bu markaların logoları ezici çoğunlukta.
* ÇEŞME’YE GİDERKEN: Çeşme’de hemen her türden mayoyla karşılaşabilirsiniz ama en göze çarpanları elbette ki renk değiştirenler. Bunlar ıslandığı andan itibaren başka renge bürünüyor veya düzken üstünde yazılar ya da çiçekler beliriveriyor mesela. Suyu yiyince üzerinde kadın figürü beliren bile var. Okuyabildiğim markalar arasında Cresta ve Tiffany vardı.