Placebo rock grubu olduğunu hatırladı

Güncelleme Tarihi:

Placebo rock grubu olduğunu hatırladı
Oluşturulma Tarihi: Mart 25, 2006 00:00

Brit-pop’un İngiltere’yi kasıp kavurduğu dönemde bu akımın iki güçlü grubu vardı: Oasis ve Blur. Placebo grubu tam da onların kıran kırana birbiriyle yarıştığı dönemde ortaya çıktı ve neredeyse sektörün tabanına dinamit döşedi. Şimdi beşinci stüdyo albümü Meds’le bir kez daha sakin seyreden suları kabartmaya geldiler.

Karanlık, depresif ve öfkeli şarkıları, rahat durmayan dilleri, alışılmamış görünüş ve tavırlarıyla tanınan grup, bu albüm için "Bir rock grubu olduğumuzu hatırladık" diyor. Çünkü bir önceki albümleri Sleeping With Ghosts’da daha elektronik bir tarz denemiş ve bir kısım hayranlarını hayal kırıklığına uğratmışlardı. Meds’le "artık eskisi gibi olmadıklarını" düşünenleri şaşırtacaklarının garantisini veriyorlar. Birçok müzik eleştirmeni daha şimdiden Meds’in, grubun Without You I’m Nothing’den beri kaydettiği en iyi albüm olduğunu söylüyor. Albüm geçtiğimiz hafta EMI etiketiyle yayınladı, çıkar çıkmaz da en çok satanlar listesine dördüncü sıradan girdi.

Hayatımıza ilk kez 1994 yılında kendi adlarını taşıyan albümle giren Placebo grubu, o gün bugündür müzik piyasasında ayrık otu olmayı sürdürüyor. Çıktıkları dönemde ortalığı kasıp kavuran brit-pop akımıyla dalga geçen grup, gerek sound, gerekse görüntü olarak İngiliz müzik piyasasındaki genel gidişatı temelden sarsmıştı.

Grubun bu kadar konuşulmasında şüphesiz grubun "front man"i Brian Molko’nun uçlarda seyreden kişiliğinin büyük etkisi var. Ojeli tırnakları, makyajlı yüzü, uçuk kelimesinin hafif kalacağı sahne kostümleri, aykırı fikirleri, sivri dili ve cinsel kimliğiyle kendinden epey söz ettiren Molko, yeni albüm Meds’le uslanmadığını gösteriyor. Şüphesiz, grupta sadece Molko ilgi görmüyor. Grup ilk çıktığı andan itibaren tüm üyeleri genel tavırları ve hayattaki duruşlarıyla bir bütün olarak milyonları etkilemeyi başardı.

SON İKİ ALBÜM HAYAL KIRIKLIĞI YARATTI

Grubun temelleri, Brain Molko ve Stefan Oldsal tarafından 1994 yılında atılıyor. Lüksemburg’da aynı lisede okuyan ikilinin ilişkisinin o dönemlerde aslında o kadar da iyi olmadığı biliniyor. Okul bittikten sonra bir gün Londra’da metroda karşılaşan ikili, bir anda kendilerini Placebo’nun içinde buluyor. 1996’da yayınlanan ve grupla aynı ismi taşıyan ilk albüm Placebo, özellikle bir travestiden bahseden Nancy Boy isimli şarkıyla dikkatleri çekmişti. İngiltere listelerinde ilk onda yer almayı başaran şarkıdan sonra grup, büyük bir turne ile yoluna devam etti.

İki yıl sonra yayınladıkları ikinci albüm Without You I’m Nothing ise grubun tam anlamıyla zirveye çıktığı dönem. Albümden çıkan Pure Morning, Every You Every Me ve Without You I’m Nothing bugün hálá iç sızlatan, geniz yakan şarkılar arasında ilk sıralarda yer alıyor. Bu şarkılar, grubun İngiltere’deki hayran kitlesini katlarken ününün İngiltere dışına taşmasını da sağladı.

Grubun bir sonraki hamlesi 2000’de yayınlanan Black Market Music albümü oldu. Bu albüm, Placebo’nun yeni bir istikamete doğru yol aldığını gösteriyordu. Grubun asi, sert, karanlık ve çılgın zamanlarından eser barındırmıyordu. 2004’te yayınlanan, elektronik denemelerin öne çıktığı Sleeping With Ghost’la birlikte hayranlarını şaşırttı. Eski günler uzakta kalmıştı. Hayal kırıklığına rağmen, yine de bu iki albüm iyi satış rakamlarına ulaştı.

Dinleyiciler geçen yıl grubun 10. yılı şerefine yayınlanan Best of- Once More Feeling’le bir süre daha oyalanmak zorunda kaldı. Sonunda beklenen gün geldi; 13 Mart’ta Avrupa’da çıkan Meds, çıkar çıkmaz artık Placebo’dan ümidi kesen dinleyicide balyoz etkisi yaptı.

Albümün başarısındaki en büyük payın, grubun daha önce birkaç şarkıda çalıştığı, bu albümün de prodüktörü olan Dimitri Tikovio olduğu söyleniyor. Grup üyeleri de bu düşünceyi doğruluyor: "Tikovio bize yeniden bir rock grubu olduğumuzu hatırlattı. Bize kalsa yine elektronik bir şeyler yapardık. Ama Tikovio bize bu işe nasıl başladığımızı, özümüzde ne olduğumuzu hatırlatmak için büyük çaba harcadı." Tikovio’nun "En iyi olduğunuz şeyi yapın, gümbür gümbür çalan bir rock grubu olun" sözleri getirmiş grup üyelerinin akıllarını başına.

BOLCA AŞK ACISI BİRAZ DA NEFRET

Albümde, ilk zamanlardaki gibi karanlık ve depresif fon ve bolca aşk acısı, nefret ve intikam hisleri öne çıkıyor. Bu arada şarkıların hepsinin güney Fransa’da, güneşin altında yazmış olması kuşkusuz ilginç bir detay.

Albümde grubun bugüne kadar yaptığı hiçbir şarkıya benzemeyen Space Monkey ve Meds gibi şarkılar bile şimdiden dinleyicinin gönlünü fethetti.

13 şarkının yer aldığı albüm, vokallerdeki konuklarıyla da dikkat çekiyor. The Kills grubunun vokalisti VV Mossheart Meds parçasının kaydında konuk, Michael Stripe ise Broken Promise şarkısında duyuluyor.

Türkiye’ye yine gelecekler

Blue Jean dergisi mart sayısı için Placebo’yla bir röportaj yaptı. Ayhan Abayhan’ın yaptığı röportajda grup üyeleri konser için yakın zamanda Türkiye’ye bir kez daha geleceklerini söylüyorlar. Albümle ilgili olumlu eleştirilere "Biz de şaşkınız, dinleyiciler de galiba" diye yorum yapıyorlar. "Dünyaya kutlama yapmaya değer bir şey verdik. Demek ki hálá umut varmış."
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!