Pistlerdeki kadın sayısı 2006’da yüzde 40 arttı

Kadınların Türkiye’de motorsporlarına katılımındaki artış rakamlara vurulduğunda oldukça yüksek. 2005 yılında yarışlarda start alan kadın sporcu sayısı 2006 yılında yüzde 40 artmış durumda. Bununla birlikte geçtiğimiz yıl 9 ayrı branşta 109 kadın sporcu şampiyonluk mücadelesi verdi. Bu rakamın 2007 ile birlikte daha da artması bekleniyor.

Türkiye’de başlangıcı 1970’li yıllara uzanan otomobil sporları, bilindiği gibi 1991 yılından itibaren federasyon çatısı altında faaliyetlerini yürütüyor. TOSFED’in, özellikle son 10 yılda en önemli uluslararası organizasyonları takvimimize eklemesiyle de ülke olarak, dünyada elde ettiğimiz sportif başarı ve prestijin yanı sıra ülke ekonomisine, turizmine de ciddi katkılar sağlanmıştır.

Zaman içinde elde edilen bu ivme aynı zamanda sporcu sayısının artışına ve kadınların da bu spor içinde yer alabilmesine daha çok olanak sağladı. 70’li yıllarda bugünkü tabloya göre çok az sayıda kadın sporcu daha amatör koşullarda motorsporlarının içinde yer alırken, bugün 9 ayrı branşta 109 (2006 yılı itibariyle) kadın sürücü profesyonelce finişe ulaşmak için ter döküyor. 2005 yılına göre motorsporlarında yarışçı kadınların sayısı geçtiğimiz yıl yüzde 40 oranında artış gösterdi. Aynı zamanda geçtiğimiz yıl lisanslı erkek yarışçı sayısının ise 877 olduğunu da hatırlatalım. Yani kadınlar erkeklerin sayısına büyük bir hızla yetişiyor.

ÖZEL KUPALARIN ETKİSİ BÜYÜK

Yeni jenerasyonun motorsporlarına olan ilgisi bu sayının artışına etken olurken, çeşitli markaların düzenledikleri özel kupalar, (Polo Ladies, Seat Cup vs) ailelerin birlikte organizasyonlarda yer alma isteği, pahalı bir spor olmasına rağmen meraklısı için her bütçeye uygun alternatif branşların var olması, kadınların da spora olan ilgisini arttırıp, daha renkli mücadelelerin ortaya çıkmasını sağlıyor.

Parkur ve pistlerdeki kadın sayısının artışı sportif rekabeti renklendirirken, medya ve sponsorun ilgisinin de artmasına zemin yaratıyor. Organizasyonları izlemeye gelen seyirci profilinde aile ve çocuk sayısı artarken, motorsporlarının her yaşta yapılabilecek veya izlenebilecek bir spor dalı olduğu kanısı yerleşmeye başlamıştır.

Sporu fiilen yapan kadın sporcuların yanı sıra, bu organizasyonların gerçekleştirilmesinde görev yapan gerek federasyon gerekse kulüplerdeki bayan görevli sayısı da yükseliyor. Organizasyonlar içinde lisanslı olarak görev yapan 5 bin 554 (üst düzey, destek hizmeti ve gözetmen) kalifiye görevlinin yüzde 40’nı kadınlar oluşturuyor. Öte yandan TOSFED Genel Koordinatörü Banu Başeren, FIA’da Dünya Ralli Şampiyonası’nda ülkeleri temsil eden üç kadın üyeden biri durumunda.

FEDARASYONUN DÜMENİNDEKİLER

Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu elbette bu sporun gelişiminde en önemli görevlerden birini üstleniyor. Başta başkan Mümtaz Tahincioğlu olmak üzere Metin Çeker gibi erkek federasyon yetkilileri önemli işleri başarıyor. Oysa federasyonda dümenin arkasında biraz olsun hanımların daha fazla ağırlığı varmış gibi görünüyor. Çünkü TOSFED’in Genel Koordinatörü Banu Başeren federasyonda 10 yıldır görev yapıyor ve bu görevini de başarıyla yerine getiriyor. Aynı şekilde federasyonun daima güler yüzlü medya sorumlusu Sinem Erdoğdu da 9 yıldır bu görevini aynı başarı ile ve çıtayı daima biraz daha yükselterek devam ettiriyor. Federasyondaki bayanlardan bir diğeri ise insan kaynakları sorumlusu olarak görev yapan Yeşim Tilev.

Kartingi bize o öğretti

Motorsporlarının kökeni elbette tüm dünyada karting yarışlarından başlıyor. Geçmişi başarılarla dolu sporcularabaktığımız zaman hepsinin kökeninin start aldıkları karting yarışlarına dayandığını görüyoruz. Çocuk yaşlarda yarışmaya başlayan pilotlar ilerleyen dönemlerin efsane isimleri arasına isimlerini yazdırıyorlar, tıpkı Michael Schumacher gibi. Ülkemizde ise bu durum biraz daha değişik. Aslında son yıllarda karting yarışlarına duyulan ilgi artmaya başladı. Petrol Ofisi’nin destek olduğu 25 küçük adam organizasyonu sayesinde bu spora başlama yaşı da gerilere çekildi. Ülkemizde karting yarışlarının gelişmesinde şüphesiz en önemli rolü Ann Tahincioğlu oynuyor. İstanbul Motorsporları Kulübü bünyesinde karting yarışlarına yaptığı yatırımlar ile Ann Tahincioğlu bu sporun gelişiminde neredeyse başrolü üstlendi. Tahincioğlu aynı zamanda ailesini de bu sporun içinde yer aldırarak, meraklı olan ailelerin de güvenini kazandı. Hatta kızı Reina şimdi erkeklere kafa tutar bir pozisyonda motorsporlarının içinde yer almaya devam ediyor.

Rallinin tozunu atıyorlar

Türkiye Ralli Şampiyonası’nda start alan kadın ekiplerin sayısı her geçen gün biraz daha artıyor. Kendilerine ait bir kategori olmasına rağmen birçok erkek ekibi de geride bırakmayı başaran bayan ekiplerin arasında tam anlamıyla kıyasıya bir rekabet yaşanıyor. Geçtiğimiz yılın puan tablosuna baktığımızda beş pilotun Bayanlar Ralli Şampiyonu olabilmek için mücadele ettiğini görüyoruz. Geçtiğimiz yılı Burcu Çetinkaya şampiyon olarak noktalarken, Serpil Pak ikinci, Duygu Deniz üçüncü, Merve Hasbay dördüncü ve Ayça Hasbay beşinci durumda sezonu noktaladı. 2007 sezonunda ise parkurlarda start alan kadın ekip sayısının biraz daha artması kulislerde konuşulan önemli haberlerin arasında yer alıyor.

Kendi ’Cup’ları bile vardı

Kadınlar arasındaki rekabet öylesine gelişti ki geçtiğimiz yılın sonuna kadar sadece onlara özel bir özel kupa organizasyonu bile vardı. Volkswagen tarafından düzenlenen Polo Ladies Cup yarışları ile pistler tam anlamıyla çiçek açmıştı. Ancak Doğuş Motorsporları’nın faaliyetlerine son vermesiyle birlikte bu organizasyon bu yıldan itibaren düzenlenmeyecek. Fakat dedikodular arasında yer alan bir habere göre Polo Ladies Cup farklı bir kimlik altında yeniden düzenlenebilecek. Hatta bu konuda otomobillerin hazırlandığı ve bu organizasyonda start alacak olan kadınların belirlenmesi için çalışmalara devam edildiği de söylentiler arasında. Büyük ilgi gören ve Polo’lar ile düzenlenen bu özel kupa organizasyonu ile ülkemiz yurtdışında da başarıyla temsil edilmiş ve büyük ilgi görmüştü.