Güncelleme Tarihi:
İkinci albümünüzü çıkardınız. Ama biz sizin adınızı yeni yeni duymaya başladık. Neden?
- Şarkılarım sağda solda çalmaya başladı çünkü.
Ama bunun da bir sebebi olmalı. Artık eskisinden daha iyi mi yazıyorsunuz acaba?
- “İyi şarkı yazıyorum” demenin hiçbir hükmü yok ki.
Niye?
- Çünkü iki dudak arasından çıkan sözün hiçbir hükmü olamaz. Biz yeminler gibi bunların da içini boşalttık. Senin iyi şarkı yazdığını söylemen için birilerinin şarkılarını duyurması lazım. Ben de bunu bekledim açıkçası.
Çok da beklediniz sayılmaz. 2009’da “Cennette Bir Akşamüstü” adlı albümünüzü çıkardınız.
- Evet, yaptım, hâlâ da yükselmeye devam eden, sevilen bir albüm. Ama sanatçı arkadaşlarım benim şarkılarımı söylemedikçe, Eflatun olarak kendimi topluma kanıtlayamazdım. Şarkılarım ortaya çıktıkça “Bu adam iyi şarkı yazıyor” dediler çünkü...
ŞARKI OKURKEN ÇOK BAĞIRIYORLAR
Üç yıl sonra neden tam bir albüm değil de maxi single peki?
- Ben bir şarkıyı bitirir, iki ay sonra onu yeniden dinler, acaba o anki duygu yoğunluğumla mı sevdim yoksa herkes sevebilir mi diye bakarım. Buna şarkı damıtma diyorum. “Çıkmaz Sokaklar”da üç şarkı, iki versiyon var. 10 şarkılık bir albüm yapsaydım, benden yeni şeyler bekleyen kitleyi daha çok bekletecektim, onu yapmak istemedim.
Şarkılarda ne çok romantik ne de çok çapkın bir adam var. İkisinin ortasında durmak, müziğin “Eflatunca”sı mı?
- Eflatun böyle bir adam diye tanım yapamam. Ben hayatın içinde yaşanan her şeyi şarkılaştırırım. Bir sandalye ayağından bile şarkı peydahlayabilmeli, aynı zamanda onu dinletebilmelisin. Profesyonellik böyle zor bir şeydir. Bazıları da “hep orta hızda” şarkı söylüyorsun diyor. E yapayım, sesim ona yatkın. Bağırmayı tercih etmiyorum çünkü zaten bağıran çok insan var! Belki de o yüzden böyle bir çağrışım yapıyor.
Aynen öyle, çoğuna göre daha sakin...
- Peşinde olduğum şey edebi müzik yapmak. Amacım “Adam ne güzel anlatmış bunu ya” dedirtmek. Bunu dedirtebiliyorsam tamamdır.
BEN ONU DEĞİL EFLATUN ADI BENİ SEÇTİ
Gerçek adınız da Eflatun mu?
- Hayır, Kaan.
Peki neden bu ismi seçtiniz?
- Aslında o beni seçti.
Nasıl yani?
- Üretim sürecinde yoğun olarak yazdığın anlar vardır. Kendi kimliğinden sıyrılıp başka biri olmaya başlarsın. Sanatçıların deli gibi görünmelerinin nedeni bu. Ben de çok yoğun çalıştığım bir dönemde yazdığım bir şarkının altına imzamı Eflatun diye attım. Sonra “Tamam budur” deyip o ismi kullanmaya başladım.
BENİM KAPIM BÜTÜN SANATÇILARA AÇIK
Şarkı vereceğiniz kişileri hangi kriterlere göre seçiyorsunuz?
- Kapım bütün sanatçı arkadaşlarıma açık. Şarkılarımı herkese dinletirim. Eğer şarkıyı söylerken o kişi heyecanlanıyorsa, sen heyecanlanıyorsan, dinleyenler heyecanlanıyorsa, o şarkı tamamdır. Yani benim kriterim heyecan.
Ünlü isimler “Oflaya Oflaya”nın başarısından sonra kapınızı daha sık çalar oldu mu?
- Geliyor, “Oflaya Oflaya” gibi bir şarkı istediklerini söylüyorlar. Ama istedikleri onun gibi bir şarkı değil, aslında Burcu Güneş’in biriktirdiği kitleyi istiyorlar farkında değiller. Şarkılar şarkıcısıyla birlikte kilitlenir ve onunla kalır. Başka bir “Oflaya Oflaya” yok, aynen başka bir Burcu Güneş olmadığı gibi. Yorumcular
“Ben neyi söylemekten keyif alıyorum” ve “Ben neyi söylersem ışıyabilirim” diye sormaları gerek. Gerçekçi olunmalı...
Bugüne kadar geri çevirdiğiniz kimse olmadı mı?
- Kalp kırmayı sevmem ama “Bu şarkı sana olmadı, başka şarkı vereyim” derim.
BEŞ YIL SONRA ÇIKARACAĞIM ALBÜMÜN ADI “AŞKSIZ” OLACAK
İkinci albümün ilk klip parçası “Çıkmaz Sokaklar”ı Burcu Güneş’le okumanızın, daha hızlı çıkış yapmanızda etkisi oldu mu?
- Burcu’nun söylemesi ve klipte rol alması, “Oflaya Oflaya”nın hemen ardından böyle şeyler sunmamız ve Metin Arolat’ın klibi çekmesi popüler kültür için güzel gıdalar tabii...
Her ne kadar popüler kültürün tüm gereklerini yerine getirseniz de aceleniz yokmuş gibi geliyor bana.
- Hiçbir zaman acelem olmadı ki... Popüler kültür, şarkıları geniş kitlelere ulaştırmak için bir araçtır. Ama insan yapacaklarından da asla taviz vermemeli. Bundan beş yıl sonra yapacağım albümü bile tasarladım ben mesela... Adı “Aşksız” olacak.