Oluşturulma Tarihi: Haziran 29, 2007 00:00
Mayıs 2002’de 25 yıllığına kiraladığı Perili Köşk’e 6 milyon dolar harcayan Borusan, merkezini Rumelihisarı’na taşıdı
Borusan’ın tarihi binanın korunan dış görünüşü kadar, sanata verdiği önem de dikkat çekti. Uluslararası pek çok sanatçının Perili Köşk için özel olarak yaptığı eserlerin yanı sıra Borusan Holding koleksiyonun önemli bölümü de buraya taşındı.
RUMELİHİSARI’nda, "Perili Köşk" olarak bilinen tarihi Yusuf Ziya Paşa Köşkü’ne taşınan Borusan Holding, yeni merkezini tanıttı. Mayıs 2002’de 25 yıllığına kiraladığı köşkü 6 milyon dolara yeniden restore eden Borusan, tarihi binanın dış görünüşünü aynen korurken, iç mekanlarda modern bir iş ortamı oluşturdu. Salı Pazarı’ndaki merkezini şubat ayından bu yana Perili Köşk’e taşıyan Borusan, binanın dışı kadar içine de büyük önem verdi.
SANAT MÜZESİ GİBİ: Borusan Holding’in kurcusu Asım Koacabıyık, Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kocabıyık ve CEO Agah Uğur, önceki akşam verdikleri davetle Perili Köşk’ü konuklarına tanıtırken, 10 katlı binanın hemen her katında yer alan sanat eserleri dikkat çekti. Borusan koleksiyonunda bulunan 270 eser içinden 100 resim, 1 heykel ve 4 duvar boyaması Perili Köşk’e taşındı. Köşkte, Necdet Kalay, Bedri Baykam, Kemal Önsoy, Mustafa Plevneli, Mustafa Ata, Kemal Önsoy ve Devrim Erbil gibi Türk sanatçılarının eserlerinin yanı sıra Amsterdam’da çalışan Bülent Evren ile Berlin’de çalışan İskender Yediler’in işleri ve pek çok uluslararası sanatçının eseri de yer aldı. Jerry Zeniuk, Paul Schwer, Renée Levi Perili Köşk için özel çalışmalar yaptı. Köşkün hemen girişine yerleştirilen Sara Modiano’nun
Atatürk isimli tel ve folioduvar rölyefi de dikkat çeken eserlerden biri oldu.
İNGİLİZ TUĞLASI: Yapının rölöve, restitüsyon, restorasyon ve uygulama projeleri, 1995-2000 yılları arasında mimar Hakan Kıran tarafından gerçekleştirildi. Cephenin taş ve tuğla kaplaması restorasyon projesine sadık kalınarak realize edildi. Tuğla kaplama malzemesi İngiltere’den ithal edilerek aslına en uygun şekilde 4 ayda tamamlandı. Uygulama projesine göre binanın betonarme imalatında 2 bin 800 metreküp beton, 350 ton demir kullanıldı. Köşkün dış görünüşü korunurken, iç mekanlar modern bir iş ortamını şeklinde düzenlendi. Bir yandan Karadeniz, diğer yanda ise Marmara Denizi açılımını gören köşkü, Borusan Holding 1 Mayıs 2002’de 25 yıllığına kiraladı. O tarihten bu yana Perili Köşk’ün restorasyonu için 6 milyon dolar harcayan, Borusan Holding 16 Şubat’ta Salı Pazarı’ndaki merkezini buraya taşıdı.
BİRÇOK MALZEME KORUNDU: Binada kullanılan Marsilya, Büyükdere ve normal harman tuğlaları ile taşlar, restorasyon sırasında tek tek yerlerinden çıkarıldı. Yeniden yapımda örnek oluşturabilecek profilli ve farklı boyutlu tuğlalar, iç-dış pencere ve kapı silmeleri, saçak ve kat döşeme kotlarındaki silme, korniş ve kirpiler toplanarak korundu. Özgün renkli cam vitraylar, metal merdiven ve balkon korkulukları, tüm metal basamak öğeleri, yeni yapıda kullanılmak üzere saklandı.
Türkiye’nin ilk ışık tüpüBORUSAN’ın yeni binasında gerçekleştirilen ışık tüpü uygulaması Türkiye’de ilk ve tek olma özelliği taşıyor. 22 metre olan tüpün 6.5 metrelik bölümü binanın dışında bulunuyor. Işık tüpü binanın dört katından geçiyor ve güneş ışınlarını helistatlar aracılığı ile büyük aynaya yansıtarak içeri doğal ışık veriyor. Işık tüpünün bina dışında kalan kısmı 6’ıncı katın terasında bulunuyor. Işık tüpü Borusan’ın yeni binasında aydınlatma ve dekorasyon amaçlı kullanılıyor. Ayrıca uzaktan kumanda ile geceleri, 1400’ü aşkın renk çeşidi ile renkli aydınlatma yapılabiliyor.
ÖZGÜN mimarisiyle İstanbul kültür mirasının önde gelen örneklerinden, Rumelihisarı’nın en önemli ve tarihi binalarından biri olan Yusuf Ziya Paşa Köşkü’nün tarihçesiyle ilgili tek belge, Anıtlar Kurulu’ndaki dosyasında yer alan, Osman Balcıoğlu’nun 2 Mayıs 1986’da Yeni Gündem Dergisi’nde o dönem halen köşkte yaşayan Yusuf Ziya Paşa’nın üvey kızlarıyla yaptığı "Perili Köşk’ün dramı-Saraydaki gecekondu" başlıklı röportaj.
PARASIZLIKTAN TAMAMLANAMADI: Edinilen bilgilere göre, köşkün yapımına 1910’lu yıllarda başlandı. Ancak 1914 yılında Birinci Dünya Savaşı’nın patlaması ve Osmanlı İmparatorluğu’nun da savaşa girmesi nedeniyle inşaatı yapan ustalar askere alınınca çalışmalar yarım kaldı. Yusuf Ziya Paşa ikinci eşi Nebiye Hanım ve Nebiye Hanımın ilk eşinden olan kızları Sabiha ve Melek ile birlikte, vefat ettiği tarih olan 1926 yılına kadar bu köşkte yaşadı. Orijinali tepesindeki kuleyle birlikte 6 kat olan köşkün 4’üncü katında aile otururken, birinci katı kiraya verildi. Diğer katlardaki iç düzenlemeler maddi yetersizlik yüzünden hiçbir zaman tamamlanadı. Paşanın ölümünden sonra aile 1993 yılına kadar köşkte oturdu.
YIKILIP YENİDEN YAPILDI: Yarım kalan inşaat nedeniyle tamamlanamayan ve boş kalan ikinci ve üçüncü katlar yüzünden bina çevrede "Perili Köşk" diye anılmaya başlandı. Bu tarihte köşkü Basri Erdoğan satın alarak restorasyon çalışmaları için Mimar Hakan Kıran’a veriyor. Ancak binanın kullanılamaz ve fay hattı üzerinde olduğu görülünce Perili Köşk, Anıtlar Kurulu’nun kararıyla aslına uygun şekilde yeniden yapılmak üzere yıkıldı. Bu sırada kaya zeminin altında sonradan toprakla doldurulmuş 3 kata rastlandı. Böylece dışarıdan 6 kat olarak görülen bina yine kurulun onayıyla ilk hali gözönüne alınarak 9 kat olarak yeniden düzenlendi. Garaj ve kulesiyle 10 kat olan "Yusuf Ziya Paşa Köşkü"nü Borusan Holding ise, 1 Mayıs 2002 tarihinde kiraladı.