Güncelleme Tarihi:
Bundan 23 yıl önce kurulmuş bir Türk metal grubu Pentagram. Kendi adlarını taşıyan ilk albümlerini 1990’da çıkardılar. 2008 tarihli son albümleri 1987 ise kuruluş tarihlerine gönderme yapıyor. Toplam sekiz albüm çıkardılar. Anatolia albümlerindeki Sertab Erener düeti, Bill Clinton’un karşısında çaldıkları Gündüz Gece ve 2008’de Metallica’nın alt grubu olarak sahneye çıkarak adlarını duyurdular.
1992’de Trail Blazer albümünün solisti Ogün Sanlısoy’un yerine gelen Murat İlkan, grubun popülerleşmeye başladığı 1995’te solist olmuştu. Grubun 15 yıllık vokalisti iki buçuk yıl önce MS hastası olduğunu öğrendi. Grup üyeleri ve yakınları dışında herkesten sakladığı hastalığını açıklayan İlkan: “Önceleri hareketlerimde tuhaflıklar sezmiştim, kısa mesafeleri zor yürür oldum. İlk ataklar konserlerden sonra geldi. Güçlü ışık ve sıcaktan görüşümde sorun oldu ve dik duramıyordum. Dinlenince hepsi geçti. Fakat bir gün karşıdan karşıya geçerken el ve ayaklarımı kontrol edemediğimi fark ettim” diyor.
MS atakları olduğunu henüz bilmediği bu belirtilerden sonra acilen spora başladı İlkan. Kısa mesafeleri yürüyemezken, durmadan yedi-sekiz kilometre koşuyordu. Ancak stresli günlerinde yaşadığı bir atak sonrasında sağ tarafına felç geldi. “Felcin etkileri ilk aylarda geçti ama yürümekte hala biraz güçlük çekiyorum” diyor İlkan.
ALKOL SERBEST STRES YASAK
Hayatı boyunca sadece içkiyle birlikte sigara içti. Şebnem Ferah’ın grubunda davul çalan kardeşi Aykan İlkan ile birlikte sekiz yıl lisanslı yüzdü. Pentagram’ın ilk ve ikinci 20. yıl konserinde ilk ataklarını geçirince, grup üyelerinden Metin Türkcan ve Tarkan Gözübüyük doktora götürerek ilk MR’ını çektirdi ve hasta olduğunu öğrendi: “Annemin kuzeni de MS olmuştu. Neşeli bir adam gözümüzün önünde eriyerek tükendi. Hastalığın genetik olduğu kanıtlanmasa da araştırdım. Bulgular aynı olmasına rağmen kendime konduramıştım.” Alkol, sigara ve sahneden mahrum kalmanın stres yaratacağını söyleyen doktorlar, sadece sıcağı ve sıkıntıyı yasakladı.
Ancak bir süre sonra her gece konser vermekten yorulunca gruba uyum sağlayamamaya başladı. Sahneye çıkmaktan değil, yollara düşüp şehir şehir gezmekten yoruluyordu. Ayrılmayı pek çok kez aklından geçiren İlkan, grubun diğer dört üyesini bağlamayı bencillik olarak görüyordu. Nihayet ayrılık fikrini grubuyla paylaştı.
Bas gitaristi Gözübüyük; hiçbir şeyin bu durumdan daha önemli olmadığını ve onu bekleyeceklerini söylese de İlkan’ın kararı kesindi: “Onların da kendilerini garantiye almak için yeni solist arayışına girdiklerini anladım. Pentagram artık hepimizin isminden büyük bir marka. Şimdi bu kararımdan çok memnunum. Şükür ki 39 yaşında yakalandım. Gençliğimde istediğim her şeyi yaptım. Şarkı söylememe engel değil, yatalak değilim.”
Ünlü solist 15 yıldır evinde şan dersleri veriyor. Çıkarmaya hazırlandığı ilk solo albümde öğrencileriyle düetler yapacak. ‘Murat İlkan Akustik’ adıyla akustik bar konserlerine çıkıyor ve yeni grup projesi var: “Pentagram’ı bırakmayı istemezdim. Kendi grubumla konser iptallerinin sorumluluğunu alırım ama Pentagram’a bunu yaşatırsam herkes zan altında kalır. Böyle bir bencillik istemedim.”
GRUBA SONISPHERE’DE VEDA ETTİ
Murat İlkan ayrılma kararının ardından grupla son konserini İnönü Stadyumu’ndaki Sonisphere Festivali’nde verdi. Konser öncesi hiç olmadığı kadar heyecanlanıp uyuyamadığı için doktoruyla konuştu. Organlarına zarar vereceğini bile bile konsere bir hafta kala kortizon almaya başladı. Stresini yenemese de kendini fiziksel olarak daha iyi hissediyordu: “Locadan sahneye giden yol çok uzaktı. Sahne arkasına geldiğimde bitkin düşmüştüm, ilaçlar da boşa gitmiş oldu. Kendimi bedenen ve ruhen hazırlamak çok zordu. Güle oynaya geçmeyeceğini iyi bildiğim konserin tamamına yakınında gözlerim dolu doluydu. ‘In Esir Like An Eagle’ parçasını söylerken kendimi tutamıyordum. Tarkan yanıma gelerek beni teskin etti. Kendimi toparlayıp devam etsem de Hakan (Utangaç), Cenk (Ünnü) ve Tarkan’la her göz göze gelişimde anılarım canlanıyordu. Bu yüzden zor odaklanıyordum. Konserin sonunda tüm üyeler birleşip selam verdiğimizde de çok hüzünlendim. Hayranlarımıza el sallarken zaten ağlamaklıydım. Hakan’a sarılıp sahne arkasına gittiğimde kendimi tutamayıp ağlamaya başladım.”
İlkan bu duygusal veda konserinde kendisinden önceki solist Ogün Sanlısoy ve gruba kendisinin yerine giren solist Gökalp Ergen ile aynı sahneyi paylaştı.
SAVAŞ OYUNLARIYLA STRES ATIYOR
MS Derneği’ne kayıtlı 35 bin hasta olduğunu söyleyen İlkan, çeşitli organizasyonlarda hastalığını anlatıp dikkat çekmek istiyor: “MS’e özel bir hastane yapılacağını duydum. Maddi imkanım el verdiğince yardım da etmek isterim.”
Bazı MS çeşitlerinin yatağa düşürse de İlkan’ın hastalığı daha iyi seyrediyor. Bu süreçteki en büyük yardımcısıysa dokuz yıllık eşi Alper İlkan: “Bazen hastalık yüzünden agresifleşebiliyorum. Mantıklı karar vermem zorlaşıyor. Fevri hareket etmemek için etrafınızda mantıklı bir insanın olması çok önemli. Ama eskisi gibi her konuda ciddi tartışmalar yaşıyoruz. Bu durum eksik hissetmememi sağlıyor. Bana acımasını istemezdim, zaten etrafımda bana acıyan kimse de yok.”
Günü gününe uymayan solistin hastalığını ciddi stresler değil gündelik olanlar tetikliyor. Galatasaray maçlarını seyrederken elindekileri duvara fırlatacak kadar sinirleniyor ama stresini bilgisayar oyunlarıyla atıyor: “Özellikle Modern Warfare, Mafia ve Grand Theft Auto 4’ü seviyorum.”
KAS KAYBEDİNCE İLACIMI BIRAKTIM
Murat İlkan, MS hastalarına tavsiye edilen Interferon içerikli bir ilacın etkilerinden memnun kalmadı. Bir yıl kullandıktan sonra doktorunu dinlemeyip bıraktı: “Interferon’un gribal etkisi var. Haftada üç gün vurulan iğne, MS ataklarına fırsat vermeden vücudun griple savaşmasını sağlıyor ve bu sayede atak risklerini yüzde 10-30 düşürüyor. Ancak altı gün boyunca bitkin ve halsiz düşüp hareket etmediğim için bir yılda çok kas kaybettim. İlaç kullanıp memnun olan ve atak geçirmeyenler de var. Onlara haksızlık etmek istemem ama bana bir yararı olmadı.”