Güncelleme Tarihi:
İki yıl önce vizyona giren İmparatorun Yolculuğu son zamanlarda izlediğim en güzel, en başarılı belgesellerdendi. İmparator penguenlerin hikayelerini, etkileyici hayat mücadelelerini iyi çekimler, müzikler ve başarılı bir kurguyla perdeye taşıyan film imparator penguenleri aslında ne kadar az tanıdığımızı bize göstermişti.
Çiftleşmek için kilometrelerce yol gitmelerine, erkek penguenlerin yumurtaları sıcak tutabilmek ve koruyabilmek için buz gibi havada, karda, fırtınada günlerce aç açına kıpırdamadan durmalarına, yiyecek bulmak için onca yolu geri giden dişilerin yavrularını büyütmek için gösterdiği olağanüstü çabaya hayran kalmıştık.
Aynı hayranlığı Akademi de gösterdi ve İmparator’un Yolculuğu En İyi Belgesel Oscar’ını aldı zaten (izlememiş olanlara Antarktika’nın soğuğuna inat insanın içini ısıtan bu belgeselin DVD’sini alıp, ailecek izlemelerini tavsiye edeyim bu arada).
Temelleri, İmparator’un Yolculuğu’ndan da önce atılmış olan animasyon Neşeli Ayaklar, penguen çılgınlığının şu anda gelinen son noktası.
KABUKTAN ÖNCE AYAKLARI ÇIKIYOR
Film İmparatorun Yolculuğu adlı belgeseli izlemiş olanların çok iyi bildiği çiftleşme, yumurtayı koruma ve yavruyu büyütme mücadelesiyle açılıyor.
İlk dakikalarda belgeselin kısa bir özetini izliyor gibi oluyoruz.
Antarktika’nın göz kamaştıran güneşinin altında birbirlerine kur yapan penguenler kalbe giden şarkılar eşliğinde eşleşiyorlar.
Aile olmanın getirdiği zorluklara göğüs germek gerek. Dişi penguenler balık avlamak için uzaklara giderken babalar yumurtalarla kalıyor.
İşte filmin kahramanı Mumble’ın macerası da burada başlıyor. Baba penguenin ayakları arasından kayıp karlara gömülen yumurtanın içindeki Mumble’ın ilk önce ayakları geliyor dünyaya.
Bu bir işaret belki. Mumble’ın farklılığının işareti.
Ayaklarına bir türlü hakim olamayan bu sevimli yavrunun bir başka aykırılığı daha var: sesi çok ama çok kötü. Kulağı da olmadığı için hiçbir şarkıyı doğru dürüst söyleyemiyor.
Hani ağzını açıp, şarkı söylemeye kalktığında kulak tırmalayanlar, yanlarındakilerin yavaşça uzaklaşmasına neden olanlar vardır ya, Mumble da aynen öyle işte.
Küçük penguenin bu farklılığı başına olmadık işler açıyor ve sonunda İmparatorluk Ülkesi’nin sert lideri Yaşlı Noah onu topluluktan atmaya karar veriyor.
Evinden ilk defa uzak kalan Mumble, farklı bir penguenler grubu olan Adelie Amigolar’la ve Ramon’la tanışıp, ülkeye gelen kıtlığın nedenlerini araştırmak için yola koyuluyor.
BÄ°R MÃœZÄ°KAL GÄ°BÄ°
Neşeli Ayaklar’ı izlerken keyif almak için pek çok nedenimiz var.
Penguenlerin ’aile olma’ kriterlerine uygun davranışları Neşeli Ayaklar’ı "ailecek izlenecek filmler" kategorisine fazla çabaya gerek olmadan sokuyor zaten.
Antarktika’nın soğuğuna toplu halde karşı koyan bu kibirli, vakur duruşlu ama son derece sevimli ve güzel hayvanların hikayelerine olan ilginin temelinde onların aile kavramının insanınkiyle özdeş olması var.
Aşk, sevgi ve aile olabilme dürtüsüyle her türlü zorluğa göğüs gererek nesillerini devam ettiren bu hayvanlar hiç kuşkusuz "iyi örnek" teşkil ediyorlar.
Filmin beni benden alan bir başka önemli özelliği de aslında müthiş bir müzikal olması.
Neşeli Ayaklar"ın anlatımında rock, opera, rap, pop, kilise müziği, latin gibi pek çok müzik türünden de yararlanılmış. Queen’in Somebody to Love’ından Prince’in Kiss’ine ve bu film için yazılmış orijinal parçalara kadar, görüntüler olmasa bile keyifle dinlenebilecek müthiş müzikler var filmde.
Görselliğe gelince. Miler olabildiğince gerçekçi ve renkli bir dünya yaratmış. Bazı sahnelerde gerçek görüntülerin kullanıldığı bir belgesel izliyor gibiyiz.
Suyun altında ıslak görünen penguenlerin tüylerinin karaya çıktıktan sonra yavaÅŸ yavaÅŸ kuruması, pırıl pırıl güneÅŸ ışınları altında kur yapan penguenlerin uyumlu hareketleri, dans ederken karı savurmaları bu müthiÅŸ görselliÄŸe sadece birkaç örnek.Â
ÇOCUKLARA ANLATMAK LAZIM
Neşeli Ayaklar, hikayesini sıkmadan anlatan bir film. Önce penguenlerin soğukla boğuşarak, ısıyı paylaşarak, aile olmak için çaba harcayarak hayatta kalma mücadelesi vermeleri gösterilerek onlarla özdeşleşmemiz sağlanıyor.
Ana karakterini anne babasının bir araya gelişinden itibaren takip eden filmin ilerleyen dakikalarında da hikayeye karakter farklılıkları giriyor.
Oğlunu çok seven bir anne ve onun farklı olmasının nedeni olarak kendi sorumsuzluğunu gören ve acı çeken bir baba var.
Mumble’ın anne babasının bir araya gelişi, onun yumurtadan çıkışı, çocukluğu, yetişkin bir genç olana kadar geçen dönem ve dünyada kendine bir yer bulmaya çalışırken yaşadığı deneyimlerin anlatıldığı sahnelerdeki hikaye anlatımı gerçekten etkileyici. Bu sahneler su gibi akıp gidiyor zaten.
Mumble ve arkadaşlarının buzda kilometrelerce kaydığı sahne roller coaster hızında ve tadında. Burada heyecan doruğa çıkıyor.
Ancak bu özel sahneyi bir kenara koyarsak, film Mumble’ın yuvadan ayrılmasıyla farklı sulara yelken açıyor ve bu noktadan sonra etkisini, heyecanını yitiriyor ne yazık ki.
Bu durgunluk Mumble’ın tutsak düştüğü ana kadar devam ediyor. O andan itibaren filme hakim olan hüzün ise izleyiciye çok iyi geçiyor. Sonlarına doğru gelen doğal yaşama ve hayvanların doğal ortamlarının korunmasına ilişkin ders, Neşeli Ayaklar’a sadece iyi müzikler dinleyip, eğlenmek için değil, bir şeyler öğrenmek, dünyanın sorunları üzerine düşünmek için de gidilebileceğinin, daha doğrusu gidilmesi gerektiğinin bir göstergesi.
Bu noktada şu uyarıyı yapmakta fayda var. Filmin doğal yaşamı koruma, çevrecilik ve farklılıkları kabul ederek mutlu olma konularındaki eleştirel, eğitici cümlelerinin altının çizildiği son bölümü biraz aceleye gelmiş. Çocuklar tam gaz eğlencenin ardından gelen mesajları kavramakta güçlük çekebilirler. Bu noktada yanlarındaki büyüklere, filmin eksiğini kapatıp, olanları ve alınması gereken öğütleri onlara anlatmak düşüyor.
Neşeli Ayaklar sadece eğlendiren bir film olarak kalmamalı bence. Bu güzel animasyonun tek amacı bu değil çünkü.
İki yıl önce vizyona giren İmparatorun Yolculuğu son zamanlarda izlediğim en güzel, en başarılı belgesellerdendi. İmparator penguenlerin hikayelerini, etkileyici hayat mücadelelerini iyi çekimler, müzikler ve başarılı bir kurguyla perdeye taşıyan film imparator penguenleri aslında ne kadar az tanıdığımızı bize göstermişti.
Çiftleşmek için kilometrelerce yol gitmelerine, erkek penguenlerin yumurtaları sıcak tutabilmek ve koruyabilmek için buz gibi havada, karda, fırtınada günlerce aç açına kıpırdamadan durmalarına, yiyecek bulmak için onca yolu geri giden dişilerin yavrularını büyütmek için gösterdiği olağanüstü çabaya hayran kalmıştık.
Aynı hayranlığı Akademi de gösterdi ve İmparator’un Yolculuğu En İyi Belgesel Oscar’ını aldı zaten (izlememiş olanlara Antarktika’nın soğuğuna inat insanın içini ısıtan bu belgeselin DVD’sini alıp, ailecek izlemelerini tavsiye edeyim bu arada).
Temelleri, İmparator’un Yolculuğu’ndan da önce atılmış olan animasyon Neşeli Ayaklar, penguen çılgınlığının şu anda gelinen son noktası.
KABUKTAN ÖNCE AYAKLARI ÇIKIYOR
Film İmparatorun Yolculuğu adlı belgeseli izlemiş olanların çok iyi bildiği çiftleşme, yumurtayı koruma ve yavruyu büyütme mücadelesiyle açılıyor.
İlk dakikalarda belgeselin kısa bir özetini izliyor gibi oluyoruz.
Antarktika’nın göz kamaştıran güneşinin altında birbirlerine kur yapan penguenler kalbe giden şarkılar eşliğinde eşleşiyorlar.
Aile olmanın getirdiği zorluklara göğüs germek gerek. Dişi penguenler balık avlamak için uzaklara giderken babalar yumurtalarla kalıyor.
İşte filmin kahramanı Mumble’ın macerası da burada başlıyor. Baba penguenin ayakları arasından kayıp karlara gömülen yumurtanın içindeki Mumble’ın ilk önce ayakları geliyor dünyaya.
Bu bir işaret belki. Mumble’ın farklılığının işareti.
Ayaklarına bir türlü hakim olamayan bu sevimli yavrunun bir başka aykırılığı daha var: sesi çok ama çok kötü. Kulağı da olmadığı için hiçbir şarkıyı doğru dürüst söyleyemiyor.
Hani ağzını açıp, şarkı söylemeye kalktığında kulak tırmalayanlar, yanlarındakilerin yavaşça uzaklaşmasına neden olanlar vardır ya, Mumble da aynen öyle işte.
Küçük penguenin bu farklılığı başına olmadık işler açıyor ve sonunda İmparatorluk Ülkesi’nin sert lideri Yaşlı Noah onu topluluktan atmaya karar veriyor.
Evinden ilk defa uzak kalan Mumble, farklı bir penguenler grubu olan Adelie Amigolar’la ve Ramon’la tanışıp, ülkeye gelen kıtlığın nedenlerini araştırmak için yola koyuluyor.
BÄ°R MÃœZÄ°KAL GÄ°BÄ°
Neşeli Ayaklar’ı izlerken keyif almak için pek çok nedenimiz var.
Penguenlerin ’aile olma’ kriterlerine uygun davranışları Neşeli Ayaklar’ı "ailecek izlenecek filmler" kategorisine fazla çabaya gerek olmadan sokuyor zaten.
Antarktika’nın soğuğuna toplu halde karşı koyan bu kibirli, vakur duruşlu ama son derece sevimli ve güzel hayvanların hikayelerine olan ilginin temelinde onların aile kavramının insanınkiyle özdeş olması var.
Aşk, sevgi ve aile olabilme dürtüsüyle her türlü zorluğa göğüs gererek nesillerini devam ettiren bu hayvanlar hiç kuşkusuz "iyi örnek" teşkil ediyorlar.
Filmin beni benden alan bir başka önemli özelliği de aslında müthiş bir müzikal olması.
Neşeli Ayaklar"ın anlatımında rock, opera, rap, pop, kilise müziği, latin gibi pek çok müzik türünden de yararlanılmış. Queen’in Somebody to Love’ından Prince’in Kiss’ine ve bu film için yazılmış orijinal parçalara kadar, görüntüler olmasa bile keyifle dinlenebilecek müthiş müzikler var filmde.
Görselliğe gelince. Miler olabildiğince gerçekçi ve renkli bir dünya yaratmış. Bazı sahnelerde gerçek görüntülerin kullanıldığı bir belgesel izliyor gibiyiz.
Suyun altında ıslak görünen penguenlerin tüylerinin karaya çıktıktan sonra yavaÅŸ yavaÅŸ kuruması, pırıl pırıl güneÅŸ ışınları altında kur yapan penguenlerin uyumlu hareketleri, dans ederken karı savurmaları bu müthiÅŸ görselliÄŸe sadece birkaç örnek.Â
ÇOCUKLARA ANLATMAK LAZIM
Neşeli Ayaklar, hikayesini sıkmadan anlatan bir film. Önce penguenlerin soğukla boğuşarak, ısıyı paylaşarak, aile olmak için çaba harcayarak hayatta kalma mücadelesi vermeleri gösterilerek onlarla özdeşleşmemiz sağlanıyor.
Ana karakterini anne babasının bir araya gelişinden itibaren takip eden filmin ilerleyen dakikalarında da hikayeye karakter farklılıkları giriyor.
Oğlunu çok seven bir anne ve onun farklı olmasının nedeni olarak kendi sorumsuzluğunu gören ve acı çeken bir baba var.
Mumble’ın anne babasının bir araya gelişi, onun yumurtadan çıkışı, çocukluğu, yetişkin bir genç olana kadar geçen dönem ve dünyada kendine bir yer bulmaya çalışırken yaşadığı deneyimlerin anlatıldığı sahnelerdeki hikaye anlatımı gerçekten etkileyici. Bu sahneler su gibi akıp gidiyor zaten.
Mumble ve arkadaşlarının buzda kilometrelerce kaydığı sahne roller coaster hızında ve tadında. Burada heyecan doruğa çıkıyor.
Ancak bu özel sahneyi bir kenara koyarsak, film Mumble’ın yuvadan ayrılmasıyla farklı sulara yelken açıyor ve bu noktadan sonra etkisini, heyecanını yitiriyor ne yazık ki.
Bu durgunluk Mumble’ın tutsak düştüğü ana kadar devam ediyor. O andan itibaren filme hakim olan hüzün ise izleyiciye çok iyi geçiyor. Sonlarına doğru gelen doğal yaşama ve hayvanların doğal ortamlarının korunmasına ilişkin ders, Neşeli Ayaklar’a sadece iyi müzikler dinleyip, eğlenmek için değil, bir şeyler öğrenmek, dünyanın sorunları üzerine düşünmek için de gidilebileceğinin, daha doğrusu gidilmesi gerektiğinin bir göstergesi.
Bu noktada şu uyarıyı yapmakta fayda var. Filmin doğal yaşamı koruma, çevrecilik ve farklılıkları kabul ederek mutlu olma konularındaki eleştirel, eğitici cümlelerinin altının çizildiği son bölümü biraz aceleye gelmiş. Çocuklar tam gaz eğlencenin ardından gelen mesajları kavramakta güçlük çekebilirler. Bu noktada yanlarındaki büyüklere, filmin eksiğini kapatıp, olanları ve alınması gereken öğütleri onlara anlatmak düşüyor.
Neşeli Ayaklar sadece eğlendiren bir film olarak kalmamalı bence. Bu güzel animasyonun tek amacı bu değil çünkü.
Prince’den jest
Filmde yer alan ’Yürek şarkıları’ arasında The Beach Boys’un Do It Again’i, Frank Sinatra’nın My Way’i (Robin Williams bu şarkıyı İspanyolca söylüyor) ve Prince’in Kiss şarkısının, Hugh Jackman ve Nicole Kidman’ın düet yaptığı versiyonu bulunuyor. Kiss şarkısı filmin müzikal repertuvarında bir devrime yol açmış: Miller orijinal şarkının sözlerini, daha penguence yapmak için değiştirmek amacıyla Prince’ten izin istemiş. Filmin ilk kurgularından birini izledikten sonra, Prince sözlerin değişmesine izin vermekle kalmamış, çok beğendiği yapım için filmin sonunda çalınmak üzere bir de orijinal şarkı yazmış. Prince’in The Song of the Heart (Yüreğin Şarkısı) adlı bu bestesi soundtrack’te de yer alıyor.
Farklılıklarınızın kıymetini bilin
Neşeli Ayaklar, küçük büyük her yaştan izleyiciye güzel mesajlar veren, iyi örnek olan bir film. İnsanın farklılıklarını, onları kabullenmek suretiyle lehine çevrilebileceği bunlardan biri örneğin. Film, öyle ya da böyle aykırılıkları olan herkese bunu bir sorun olarak görmeyi bırakıp, kendileriyle barışık yaşamalarını sağlık veriyor. Dansını sorun olarak görmeyi reddedip, onu benzersiz kılan bu özelliğinden vazgeçmek istemeyen Mumble’ın özünde söylediği şu aslında: ’Benim bir tuhaflığım var, ama o bana göre tuhaf değil, size göre tuhaf. Ben onunla barışığım, yani kabullenmesi gereken sizsiniz’.
Penguenlerde aile kavramı
Penguenlerin bu kadar sevilmelerinin ve tutulmaların en önemli nedenlerinden biri insanlarınkine yakın bir yaşam biçimi sürdürüyor olmaları. Penguenler topluluk halinde yaşıyor, erkek ve dişiler çocuklarını dünyaya getirmek ve büyütmek için ortak ve olağanüstü bir çaba sarf ediyorlar. Çiftleşme seremonileri de büyük bir aşkın göstergesi gibi. İşte bu nedenlerden dolayı penguenler sevgi ve sadakat ve aile kavramlarının bir simgesi olarak görülüyor. Ve onların bu özellikleri aile kavramının giderek azaldığı günümüzde insanlar tarafından örnek alınması gereken bir davranış olarak öne çıkıyor ve Neşeli Ayaklar gibi animasyonlara konu oluyor.